Cumhurbaşkanı Gül: Türkiye’de sorunlar artık toplumsal mutabakatla çözülüyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’de uzun yıllardır tartışma konusu olan sorunların artık toplumsal mutabakatla çözüme kavuşturulduğunu ifade ederek, bunun memnuniyet verici olduğunu belirtti.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Gül: Türkiye’de sorunlar artık toplumsal mutabakatla çözülüyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’de uzun yıllardır tartışma konusu olan sorunların artık toplumsal mutabakatla çözüme kavuşturulduğunu ifade ederek, bunun memnuniyet verici olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na girişinin 77. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Laiklik ilkesini Cumhuriyet’in temel yapı taşlarından birisi olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, ‘‘Laiklik ilkesi, 5 Şubat 1937'de Anayasa'ya girmiş ve Cumhuriyet'in değiştirilemez bir niteliği olarak daha sonraki anayasalarda da yerini almıştır. Türkiye, modernleşme ve çağdaş dünyayla bütünleşme gayretlerinin en önemli unsurlarından biri olan laikliği, bir yönetim ilkesi olarak benimsemiş ve yerleştirmiştir.’’ dedi.

"GELİŞMELER, EVRENSEL DEMOKRASİYİ HAYATA GEÇİRME KARARLILIĞIDIR"

Türkiye’de uzun yıllardır tartışma konusu olan sorunların artık toplumsal mutabakatla çözüme kavuşturulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, ‘‘Son yıllarda gerçekleştirilen köklü reformlar, ülkemizin çağdaş demokrasiler arasındaki yerini güçlendirmiştir. Türkiye’de uzun yıllardır tartışma konusu olan sorunların artık toplumsal mutabakatla çözüme kavuşturulması, memnuniyet vericidir. Bu gelişmeleri, ülkemizin evrensel demokrasi normlarını tümüyle hayata geçirme kararlılığının bir tezahürü olarak görüyorum.’’ sözlerine yer verdi.

"LAİKLİK, DEVLETİN TARAFSIZ OLMASINI ÖNGÖRÜR"

Sosyal barışın korunmasının en önemli şartının laiklik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, ‘‘Vatandaşlarımızın farklılıklar taşıyan inançlarını özgür şekilde yaşayabilmelerinin güvencesidir. Bu bağlamda devletin din ve vicdan özgürlüğünün kullanılması konusunda herkese eşit mesafede durması, farklı hayat tarzlarına gelebilecek baskıların önüne geçmesi, hak ve özgürlükler sistemi olan demokrasinin vazgeçilmez gereklerinden biridir. Bu itibarla laiklik, devletin bütün dinler ve mezhepler ile inanç grupları ve inançsızlar karşısında tarafsız olmasını, hepsine saygıyla yaklaşmasını öngörmektedir. Böyle bir anlayış hiç şüphe yoktur ki bütün düşünce ve inançların kendi farklılıkları ile bir arada, barış, hoşgörü ve diyalog içerisinde yaşamasını mümkün kılmaktadır.’’ ifadelerini kullandı.
CİHAN

Yorumlar