Çocuklar yarışarak Avrupa’ya hazırlanıyor

Berlin’de iki dilli eğitim veren Avrupa Devlet Okulları’nda her yıl düzenlenen geleneksel kompozisyon yarışması bu yıl Türkçe-Almanca ve Polonyaca-Almanca eğitim veren okullara devam eden öğrenciler arasında gerçekleştirildi. Türkçe-Almanca olarak iki dilde eğitim veren ve bu niteliğiyle Almanya’da tek olma özelliğine sahip Aziz Nesin Avrupa Devlet İlkokulu öğrencileri ile bu okulun orta dereceli devamı sayılan Carl von Ossietzky Okulu’nun öğrencileri ödül almak için yarıştı. Yarışmaya Türkçe ve Almanca yazdıkları kısa öykülerle katılan 6’ıncı ve 8’inci sınıf öğrencileri arasında Türkçe kompozisyon dalında Efe Şahin, Simge Öztaş, Bünyamin Baran Aras, Levent Yıldız ile Beyza Erdem ödüle layık görülürken, Almanca yazan öğrenciler arasından ise Sena Kurtoğlu, Aleyna Aksünger, Melisa Dönmez, Beyza Ayzitile Simay Arslan ödül kazandı.

Çocukları daha ilkokuldan itibaren Avrupa fikriyle tanıştırmayı, aynı zamanda Avrupa Birliği sınırları içindeki yaşama hazırlamayı hedefleyen ve bu yıl 12’incisi yapılan ‘Kids-Fit fürEuropa’ başlıklı yarışmaya Berlin Eğitim Senatörlüğü organizatör olarak katlı sağlıyor, 5000 Euro’luk para ödüllerini ise kısaca VBKI olarak bilinen Berlin İşadamları ve Sanayiciler Derneği hibe ediyor.

TÜRKÇE GELECEĞİ OLAN BİR DİL

Berlin Sanayi ve Ticaret Odası’nın Ludwig Erhard Haus adlı binasında gerçekleştirilen ödül törenine Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen ile Eğitim Ataşesi Mustafa Çokyiğit de katıldı. Şen, Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi, kültürel, sosyal, ticari ve ekonomik ilişkiler bağlamında Türkçenin artan önemine değindi ve öğrencilere çok dilli olmanın sağladığı avantajları anlattı. Türkçe bilenlerin hem Almanya’da hem de Türkiye’de daha fazla iş bulma şansı olacağını söyleyen başkonsolos, Avrupa okullarının Türkçenin çocuklara öğretilmesi bakımından en başarılı okul tipi olduğunu söyledi.

Şen, “Gerek bilimsel çalışmalar gerekse kendi şahsi gözlemlerimiz bunu gösteriyor“ derken Eğitim Ataşesi Mustafa Çokyiğit iki dilde eğitim gören öğrenciler arasında Türkçe-Almanca olarak kompozisyon yarışması düzenlenmiş olmasını “Almanlar Türkçe'ye önem verdiğini gösteriyor" sözleriyle değerlendirdi. Bunu sevindirici bir gelişme olarak gören Çokyiğit,“Üzücü olan ise vatandaşlarımızın iki dilli okullar konusunda pek talepkar olmamaları.“ diye konuştu. Okulun müdürü Demet Siemund da velilerin iki dilde eğitimin önemini kavrayamamalarından ve sadece Almanca öğrenimin yeterli olduğuna inanmalarından yakındı. “Türk aileler evde çocuklarla Türkçe konuşmanın yeterli geldiğini düşünüyorlar. Buna inanmışlar. Halbuki çocukların iki dilde okuma yazma öğrenmesi çok önemli. Türk anne babalara bunları anlatmaya çalışıyoruz“ dedi.

CİHAN