Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Başkanı: Çocuk Bakanlığı kurulmalı

Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Başkanı Figen Özbek, Türkiye'de geçen 4 ayda 13 çocuğun ölü bulunduğunu belirterek çocuk kayıp ve ölümleri konusunda güç birliği yapılması gerektiğini söyledi. Figen Özbek, “Çocuk bayramını kutlayan tek ülke olmamıza rağmen bugüne kadar bir arpa boyu yol almadığımız ortaya çıkmıştır. Toplumun bu konu üzerindeki duyarlılığı kısa süreli ve sadece münferit olaylarla sınırlı kaldığından çocuklarımız birçok alanda halen travmalar yaşamaya devam etmektedir. Biz bir Çocuk Bakanlığı kurulmasını, alternatif eğitim kurumları kurarak çocukların yetenek ve yaratıcılıklarını arttırıcı ve onların haklarını koruyucu önlemler alınmasını istiyoruz." dedi.

Çocuk sorununa dikkat çekmek amacıyla bir araya gelen ‘Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu’ Elite World Hotel’de tanıtım toplantısı yaptı. Toplantının amacı, son dönemde üzüntüyle izlenen çocuk kayıp ve ölümleri konusunda güç birliği yapılarak sorunlara çözüm bulunmasının hedeflenmesi olarak açıklandı. Toplantıda, Türkiye’de gerçekleştirilen farklı araştırma verileri de paylaşıldı. Araştırmalara göre, yoksul fertlerin yüzde 44.3’ünü çocuklar oluşturuyor. Okula gidemeyen kız ve erkek çocukların toplamı yüzde 30.2 iken, evli olan çocukların oranı yüzde 27.8’e yükselmiş durumda. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü'nün (DİSK-AR) 23 Nisan Çocuk Bayramı dolayısıyla açıkladığı ‘Türkiye’de çocuk işçiliği gerçeği’ raporundan da önemli rakamsal veriler paylaşıldı. Rapor, dünyada her beş çocuktan birinin çalıştığı ve 2012 yılında çocuk işçi sayısının 893 bine ulaştığını ortaya koydu.

Programda konuşan Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Başkanı Figen Özbek, platform üyelerinin ortak amacının çocukların yüksek yararının korunması olduğunu söyledi. Özbek, “Türkiye’de 2013 yılı itibarıyla 12-17 yaşlarında olan 1 milyon 649 bin çocuğumuzun halen ceza evlerinde bulunduğunu, Birleşmiş Milletler Yoksulluk Endeksine göre, Türkiye’de yoksul çocuk sayısının yaklaşık 6 milyon olduğunu, Çocuk İşgücü Araştırması'na göre Türkiye'de 6 -14 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısının bir milyon olduğunu, Türkiye’de çalışan çocukların yüzde 50'sinin eğitimlerini sürdürmek istedikleri halde eğitim hakkından yoksun olup okula gidemediğini, 2011 yılı itibari ile 131 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini, 3 evlilikten birinin, çocuk evliliği olduğunu düşündüğümüzde, bu sorunların kuruluşların tek başına üstesinden gelemeyeceği bir boyutta olduğu ortaya çıkmaktadır.” diye konuştu.

Çocukların yaşadıkları sıkıntıları çözmek amacıyla biraraya geldiklerini söyleyen Özbek, şöyle devam etti: “Çocuk bayramını kutlayan tek ülke olmamıza rağmen bugüne kadar bir arpa boyu yol almadığımız ortaya çıkmıştır. Toplumun bu konu üzerindeki duyarlılığı kısa süreli ve sadece münferit olaylarla sınırlı kaldığından çocuklarımız birçok alanda halen travmalar yaşamaya devam etmektedir. Bizler toplumumuzun çocuk konusundaki duyarlılığının bu sorunların kapsadığı alan açısından farkındalık boyutları arasına gelmesi için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Çocuğa dair her konuda ki koordinasyon eksikliğini bu birliktelik ile tamamlamayı ve sosyal güvenlik, eğitim, sağlık, hukuk ve aile gibi alanlarda çocuğun yüksek yararını koruyacak çözüm ve önerilerimizi toplum ve devlet kuruluşlarıyla paylaşmak istiyoruz.Türkiye’de çocukların cezaevlerinde değil ıslah evlerinde tutulması gerektiğini bir çocuk bakanlığı kurulmasını, alternatif eğitim kurumları kurarak çocukların yetenek ve yaratıcılıklarını arttırıcı ve onların haklarını koruyucu önlemler alınmalı."

Hukuk komitesi adına konuşan Aile Hukuku Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahadır Erdem, hukuk uygulamasının, çocukları koruma uygulamasına yerleştiremezse bir adım ilerlenemeyeceğini belirtti. Erdem, “Çocuk evliliklerinden bahsediyoruz ancak buna evlilik demek yanlış. Türk Medeni Kanunu’na göre reşit olma yaşı 18’dir. Evlenme yaşı 17, anne ve babanın rızasıyla, olağanüstü hallerde ve çok önemli bir sebeple mahkeme tarafından 16 yaşında evlenilebilir. TCK’ya göre 15 yaş altı kişiye yapılan cinsel istismar çocuğa karşı yapılan cinsel istismardır. Çocuk Koruma Kanunu’na göre ise 18 yaşından küçük olan kişi korunmaya muhtaç kanun kapsamındaki çocuktur. Bu farklılıkların kaldırılarak TCK’daki hükümlerin 18 yaş şeklinde değiştirilmesi şarttır.” ifadelerini kullandı.

CİHAN