Cinayetleri, nişanlısının barışmaması üzerine işlediğini itiraf etti

İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde 27 Ekim 2013 tarihinde eski nişanlısı Nuray Çelik (23) ile babası Hasan Çelik'i (59) inşaat halindeki karşı binaya çıkarak evlerinin balkonunda pompalı tüfekle öldüren ve hakkında 3 kez ağırlaştırılmış...

Google Haberlere Abone ol
Cinayetleri, nişanlısının barışmaması üzerine işlediğini itiraf etti

İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde 27 Ekim 2013 tarihinde eski nişanlısı Nuray Çelik (23) ile babası Hasan Çelik'i (59) inşaat halindeki karşı binaya çıkarak evlerinin balkonunda pompalı tüfekle öldüren ve hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen Serdar Büberoğlu'nun yargılanmasına başlandı. Sanık Babüroğlu, cinayetleri kendisinden ayrılan nişanlısının barışmaması nedeniyle işlediğini söyledi.

İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Serdar Büberoğlu ile olayda kocası ve kızını kaybeden anne Bingül Çelik, kızları Nazife Çelik ve Canan Binici ile tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmanın başında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun davaya katılma talebini değerlendiren mahkeme talebi reddetti. İlk duruşmada hakim karşısında ifade veren sanık Serdar Büberoğlu, cinayetleri eski nişanlısının kendisinden ayrılması nedeniyle yaptığını söyledi. Olay akşamı alkol aldığını anlatan sanık Büberoğlu, gece 04.00 sıralarında eski nişanlısının evinin olduğu yerdeki inşaata gittiğini ve cinayetin meydana geldiğini belirtti.

Olayda kızını ve eşini kaybeden Bingül Çelik de, sabah saat 04.00 sıralarında evlerinin pencere camının atılan taş sonucu kırıldığını, kocası Hasan Çelik ile birlikte balkona çıktıklarında evlerinin karşısındaki inşaatta sanık Sedar Büberoğlu'nu gördüklerini söyledi. Polisi aramak için balkondan içeri girmek istediklerinde silah sesi duyduğunu anlatan Bingül Çelik, eşinin 'Allah' diyerek balkona düştüğünü, silah seslerinin arka arkaya gelmeye devam ettiğini ifade eti. Silah seslerini duyan kızı Nuray'ın da balkona geldiğini belirten anne Çelik, kızının da vurulduğunu belirtti. Anne Çelik, eşini ve kızını öldüren sanıktan şikayetçi olduğunu da söyledi.

Babasını ve kız kardeşini kaybeden müşteki Canan Binici de, cinayetten bir gün önce çocuklarıyla birlikte hastaneye giderken sanık Büberoğlu ile karşılaştıklarını belirtti. Binici, kız kardeşinin eski nişanlısı olan sanığın olaydan önce kardeşine yönelik tehditlerinin olduğunu ifade etti.

Tanık olarak dinlenen Bilal Ceyhun Karabacak ise, olaydan bir gün önce sanıkla karşılaşarak oturup konuştuklarını, Nuray'la barışıp tekrar bir araya gelmek istediğini, kabul etmezse öldüreceğini söylediğini mahkemede anlattı. Böyle bir şey yapmaması için uyardığını, sanığın kendisine, “İstesem onu evinin karşısındaki inşaata çıkıp vurabilirim, ancak yapmıyorum” dediğini anlatan Karabacak, “Aramızda geçen konuşmayı Nuray ve kayınpederime anlattım. Pazartesi günü polise gidip şikayetçi olmaya karar verdiler. Ancak konuştuğumuz gece bu olay meydana geldi.” dedi.

Sanık Serdar Büberoğlu'nun babası A.B. ise, oğlunun nişanlısı Nuray ile 8 ay önce ayrıldığını, oğlunun bir süre Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nde psikolojik tedavi gördüğünü belirtti. Sanık savunması, müşteki ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için rapor alınmasına ve tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı haziran ayına erteledi.

KADIN CİNAYETLERİ: AĞIRLAŞTIRILMIŞ CEZA NEDENİ TANIMLANSIN

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 3 aylık hamile Yasemin Yüksel'in kocası Şehmus Yüksel tarafından öldürülmesi ve eski nişanlısı tarafından Nuray Çelik ve babası Hasan Çelik'in öldürülmesiyle ilgili görülen davaların ardından basın açıklaması yaptı. Açıklamaya öldürülen Yasemin Yüksel ile Nuray – Hasan Çelik'in aileleri de katıldı.

Platform adına açıklama yapan Ceren Ağataş, öldürülen kadınlar için adalet aramak için toplandıklarını söyledi. Nuray Çelik ve babasıyla birlikte eski nişanlısı tarafından Yasemin Yüksel'de ise ayrı yaşadığı eşi tarafından bıçaklayarak ve işkence yaparak öldürüldüğünü ifade eden Ağataş, “Hem Yasemin'in hem de Nuray Çelik ve babası Hasan Çelik'in katillerinin en ağır cezayı alması için buradayız. Bu davalarda en ağır ceza kararı çıkana dek davaların takipçisi olacağız. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'de kaç kadın cinayeti olduğu sorusunu yanıtlayamıyor. 'Kadın cinayetlerine özel bir ceza yasası olmadığı için sayıyı bilmiyorum' diyor. İşte biz de tam da bunu söylüyoruz. Yasa olmadığında veri de olmaz. Ancak kadın cinayetleri Ceza Kanunu'nda ağırlaştırıcı ceza neden olarak tanımlanırsa, kadın katilleri en ağır, caydırıcı cezaları alabilir ve kadın cinayetleri durdurulabilir.” dedi.

Çıkarılan Koruma Kanunu'nun kağıt üzerinde kaldığı da belirten Ağataş, “Sesimiz, göreve geldiği günden bugüne kadın cinayetleri konusunda tek söz dahi etmemiş olan Bakan Ayşenur İslam'ın kulağına gitmiş olacak ki, koruma yasasınını yeteri kadar uygulanmadığını ve yasayı yeniden ele alacaklarını açıkladı.” diye konuştu.

Basın açıklamasına katılan Nuray Çelik'in annesi Birgün Çelik ise “Adalet istiyorum” diyerek sesini duyurmaya çalıştı. Çelik'in ablası Canan Binici ise, “Artık bir kadın olarak savunma istiyoruz, adaletin arkamızda olmasını istiyoruz. Artık hiçbir masum kadınlar, kız kardeşler, babalar suçsuz yere can vermesin istiyoruz. Sesimiz duyurulsun, adalet yerini bulsun. Gerçek anlamda bir ceza verilsin ki bundan sonrakilere örnek olsun. Bundan sonra işlenecek cinayetler için bir kez daha düşünsünler. Kimse ne bir silaha, bıçağa dokunarak annesi, kız kardeşi, çocuğu katletmesin.” dedi. CİHAN

Yorumlar