CHP'li Tezcan: İktidar dün demokrasinin tokadını yemiştir

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, dün bazı yerlerde tekrar edilen yerel seçimlerde iktidarın başarısız olduğunu söyledi. Tezcan, "Önümüzdeki dönemde Türkiye'de AKP eliyle sopalı seçimlerin yaşanacağı...

Google Haberlere Abone ol
CHP'li Tezcan: İktidar dün demokrasinin tokadını yemiştir

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, dün bazı yerlerde tekrar edilen yerel seçimlerde iktidarın başarısız olduğunu söyledi. Tezcan, "Önümüzdeki dönemde Türkiye'de AKP eliyle sopalı seçimlerin yaşanacağı sürece doğru gidiyoruz. Bütün devlet imkanlarını kullanarak, sandıktan arzu ettiği sonucu almaya çalışan iktidar, dün demokrasinin tokadını yemiştir." dedi.

CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında Türkiye'nin 20 bölgesinde yapılması planlanan örgütlenme, hazırlık ve bilgilendirme toplantılarının üçüncüsü, Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, milletvekilleri Süleyman Çelebi, Aydın Ayaydın, Hurşit Güneş, CHP İstanbul İl başkanı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, CHP Kocaeli İl Başkanı Yalçın Kuşkan ve belediye başkanları katıldı.

Programda konuşan Bülent Tezcan, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul örgütünün bir araya geldiği toplantıda, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine örgütün nasıl hazırlanacağını konuşacaklarını belirtti. Tarihte sopalı seçimler olduğunu söyleyen Tezcan, "Görüyoruz ki artık önümüzdeki dönemde Türkiye'de AKP eliyle sopalı seçimlerin yaşanacağı sürece doğru gidiyoruz. Bundan sonraki süreçte örgütlerimize her zamankinden daha fazla görev düşüyor. Partililerin sorumluluğu her zamankinden daha fazla. Bütün devlet imkanlarını kullanarak, sandıktan arzu ettiği sonucu almaya çalışan iktidar, dün demokrasinin tokadını yemiştir." ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasında ‘Osmanlı'daki özgürlüğü özlüyoruz’ dediğini hatırlatan Tezcan, “12 yıldır Türkiye'nin sokaklarını, meydanlarını bu hale getiren sensin. Gençlerimizi, sokaklarda boğazlatan sensin. Bu şiddeti ve terörü yaratıp, arkasından da 'Polis, destan yazdı' diye teşvik eden sensin. Haziran direnişinin birinci yıldönümünde aynı şiddetle meydanları ve sokakları terörize eden sensin. Devlet eliyle ülkeyi bir terör mecrasına sokan ve çeviren sensin. Abdülhamit'e rahmet okutan sensin. Abdülhamit'e, Abdülhamit'in istibdadına rahmet okutanlar, tabii ki Osmanlı'yı özleyecekler." şeklinde konuştu.

'TOMA'LARIN HAKİM OLDUĞU REJİM DEMOKRASİ DEĞİL, TOMOKRASİ OLUR'

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden demokrasinin güçlü çıkacağına inandığını belirten Tezcan, şunları kaydetti: “Türkiye'de iktidar eliyle yaratılan totaliter tomokrasinin yenileceğine inanıyorum. 12 yıllık AKP iktidarının son döneminde bütün toplumsal olaylara, demokratik, özgürlükçü, anayasal en temel gösteri ve yürüyüş hakkına karşı TOMA'larla, biber gazıyla müdahale eden iktidarla karşı karşıyayız. Artık demokrasiden bahsetmek mümkün değil. TOMA'ların hakim olduğu bir rejim var ve bunun adı ne yazık ki olsa olsa tomokrasi olur."

'HALK AYRIŞTIRAN, NEFRET DİLİNİ KULLANAN BİR CUMHURBAŞKANI İSTEMİYOR'

Kimin cumhurbaşkanı olacağının halk tarafından merak edildiğini aktaran Tezcan, "Totaliter faşizmin yerleştiği, siyasal fay hatlarının keskinleştiği ve çatışma dilinin özellikle iktidar sahipleri tarafından yerleştirilerek toplumun kamplara ayrılarak bölündüğü, nefret dilinin bir siyaset yöntemi haline getirildiği Türkiye'de nasıl bir cumhurbaşkanı figürü mutlaka önemlidir. Yapılan görüşmelerin tümünde ortaya çıkan bir ortak cumhurbaşkanı figürü var. Toplumun örgütlü kesimleri ve geniş kesimleri, kucaklayan bir cumhurbaşkanı istiyor, ayrıştıran bir cumhurbaşkanı istemiyor, nefret dilini kullanan bir cumhurbaşkanı istemiyor, sevgi dilini kullanan bir cumhurbaşkanı istiyor, siyasal kimliğiyle toplu ayrıştırarak, kendi siyasal anlayışıyla toplumu dizayn etmek isteyen bir cumhurbaşkanı istemiyor, herkesin cumhurbaşkanı olabilecek nitelikte bir cumhurbaşkanı istiyor. Hukuku çevreleyip, 'Ben istediğim şekilde, yargı da dahil olmak üzere tüm devlet organlarını istediğim gibi kontrol edeceğim, tüm yetkileri elimde toplayacağım' diyen bir cumhurbaşkanı figürü istemiyor. Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, özgürlüklere inanan bir cumhurbaşkanı istiyor. Devlet organlarının yetkilerini gasp etme sevdası içerisinde olan bir cumhurbaşkanı istemiyor, tam tersine devletin kurumları arasında dengenin hakim olmasını gözetecek bir cumhurbaşkanı istiyor. İnanıyorum ki önümüzdeki süreç bu çerçeveye uygun bir cumhurbaşkanı adayını çıkaracaktır ve milletimiz bu adayı oylarıyla cumhurbaşkanı yapacaktır. diye konuştu.

Gezi Parkı olaylarının yıl dönümünde yaşananlara değinen Oğuz Kaan Salıcı ise, "CNN International muhabirini canlı yayın sırası gözaltına alma basiretsizliği gösteren polis mi Türkiye'nin dış dünyadaki demokratik algısını daha kötü zedelemiştir yoksa oraya giden göstericiler mi? Göstericilerin yaptığı, Türkiye'de demokrasinin olduğunu, olgunlaşmaya çalıştığını ya da en azından demokratik süreçte bir aşama olduğunu göstermeye çalışmaktır. Tüm dünyada da Gezi olayları da büyük bir övgüyle karşılanmıştır. Fakat bugün değişen bir şey var; o da Sayın Başbakanın imajı. Sayın Başbakana bugün sadece Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu 'Diktatör' demiyor, neredeyse dünyanın yarısı kendisine diktatör olduğunu hissettirir bir tarz içinde konuşuyor." dedi.

CİHAN

Yorumlar