CHP’li Tekin: Hükümete TMSF’den Kanlıca'daki villaları kim aldı (1)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, AK Parti hükümetinin 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayları ile çamura battığını belirterek, "İktidara TMSF’den Kanlıcadaki villaları kim aldı?" diye seslendi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, AK Parti hükümetinin
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayları ile çamura battığını
belirterek, "İktidara TMSF’den Kanlıcadaki villaları kim aldı?"
diye seslendi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP Yozgat İl Başkanlığı
ziyaretinde düzenlenen basın toplantısında, hükümeti, 17 Aralık
yolsuzluk ve rüşvet olayları üzerinden sert bir dille eleştirdi.
Gürsel Tekin, “Çok ciddi sorunlarla karşıyayız. Cumhuriyet
tarihinde görülmemiş bir sürecin içindeyiz. Adalet bakanına
seslenmek istiyorum. Adaletiniz varsa bugün söz konusu olan İranlı
iş adamı Rıza Sarraf’ın ofisine giren çıkan insanların kameralarını
halka açın, TRT’ye verin yayınlasın, hiç savcı olmanıza gerek yok,
hiç yorum yapmayacağız. Onlarca bakan, milletvekili, belediye
başkanı niye buraya gidip geliyor. Eli boş girip, çantalı girip
çıkanlar kimler. Çok fazla bir şey istemiyoruz. Bir bina akıllı
binadır, kamerası var ve mobese sistemini halka açın, bakalım
Türkiye nasıl kirlenmiş, çok fazla bir şey istemiyoruz." dedi.
"KANLICADA’Kİ VİLLALARI TMSF’DEN KİM ALDI?"
"AK Parti iktidarına TMSF’den Kanlıca’daki yalıları kim aldı?" diye
seslenen Tekin, "Son günlerde bir kısım gazetelerin sayfalarında
hemen hemen her ilde her bölgede villalar, yalılar çıkıyor.
Yozgat’tan bir çağrıda bulunmak istiyorum; TMSF’den Kanlıca'daki bu
villaları kim aldı, hangi siyasetçi aldı, boğaz yasasına rağmen
imar uygulaması nasıl yapıldı. Bir günde üç kişi tapularını nasıl
değiştirdi, bunların hepsine önümüzdeki günlerde hep beraber
bakacağız.” diye konuştu.
"BAKAN, NE YAPTIMSA BAŞBAKAN'IN TALİMATI İLE YAPTIM DİYOR"
Yolsuzluklarla alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar’ın, ‘ben ne yaptımsa Başbakan'ın talimatı ile yaptım’
dediğini hatırlatan Tekin, şunları söyledi: "Yolsuzluk
operasyonunun başladığı ilk günde dört bakanın çocuğu gözaltına
alındı, bir kısmı tutuklandı. Bir bakan çıktı, Erdoğan Bayraktar
televizyonların karşısına çıktı, Sayın Başbabakan'ın 'istifa edin
beni rahatlatın' cümlesinin karşısında sizi ben rahatlatamam, hangi
uygulamayı yaptıysam sizin talimatınızla yaptım. Doğrusu da odur.
Şuna emin olabilirsiniz, uygulamaların, ihalelerin ve imar
uygulamalarının tamamı Sayın Başbakan'ın imzası olmadan yapılması
mümkün değildir. En son örneği telefon konuşmalarına baktığınızda,
çok net bir şeklide görebiliyorsunuz. Bir iş adamı bakanı arıyor,
bakana diyor ki ‘ben patronla konuştum, patron tamam dedi’ tamam
dediyse sorun yok diyor” imar uygulamasını belediye başkanlarımız
var burada şimdi gelirken bir otele uğradım dediler ki ‘biz bir kat
daha yapacaktık izin vermediler, ben de dedimki arasaydın kardeşim,
imar uygulaması belediyede mi yapılır bunun üzerine iş adamı
kapatıyor ve ortağını arıyor. Ortağına diyor ki biz hallettik imar
uygulamasını diyor ama bize fatura ağır çıktı, şu bölgedeki
arsamızı falan vakfa vereceğiz. Bunu iş adamı ile bakan konuşması,
bakan ne diyor, ne uygulama yaptıysam Başbakan'ın bilgisi dahilinde
yaptım diyor 41 gün önce. 41 kere maşallah, ne oldu da şimdi sen
özür diliyorsun kardeşim. Ne oldu bilelim. Siyasetin bir kişiliği,
haysiyeti, namusu, şerefi olur. Böyle bir şey olabilir mi, 41 gün
önce başka bir şey diyeceksin şimdi başka. O yetmedi, şimdi öbür
bakanlar da çıktı, onlar da caka satıyorlar. Biraz ar edep olur,
inancınızı, her şeyinizi kaybettiniz ama bir arınız, edebiniz,
namusunuz, haysiyetiniz olsun ya. Bütün bakan çocuklarına
baktığınızda Türkiye’de yolsuzluğun hangi boyutta olduğunu
görürsünüz."
"TÜRKİYE ŞU ANDA OLAĞAN HAL DÖNEMİ YAŞIYOR"
Türkiye’nin, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olaylarından sonra
olağan hal dönemi yaşadığını ifade eden Tekin, "İlk kez uzun süre
ara dönemler yaşadık. Darbe dönemleri yaşadık. 28 Şubat dönemlerini
yaşladık, olağanüstü hal dönemlerini yaşadık. Şu an Türkiye
olağanüstü hal dönemini yaşıyor. Yasası yok uygulamaların tamamı
olağan hal uygulaması. Savcı devletin kendisine vermiş olduğu
yetkiyi kullanarak soruşturma sonucu hırsızı yakalayacağı gün
yakalayamaz. Yok sen yakalayamazsın, sen paralel bilmem nesin. Ya
arkadaş ben hukukun gereğini yapıyor muyum yapmıyor muyum. Eğer
hukukun gereğini yapıyorsam sen benim siyasal düşüncemi boş ver.
Benim siyasal düşüncemi sen çok iyi biliyorsun." diye ifade
etti.
"TÜRKİYE’DEKİ YOKSULLUĞUN SEBEBİ KİRLENMİŞ SİYASETTİR"
Türkiye’deki yoksulluğun sebebinin kirlenmiş siyaset olduğunu
söyleyen Tekin, "Türkiye, hangi siyasal düşüncede olursa olsun,
milyonlarca yoksul varsa, milyonlarca yoksulun tek bir sebebi var,
kirlenmiş siyasettir ve yolsuzluktur. Yolsuzluğun Türkiye’deki
bedeli şu anda rakamlarla ifade edilebilecek değildir. Bunun en
somut örneğini İtalyan savcı çok güzel söyledi, 'ne kadar da
birbirimize benziyoruz.' İtalyan savcı 'İtalya’daki yolsuzlukların
operasyonunu yapınca bana da ajan dediler, Amerikancı dediler, şu
dediler bu dediler, çok benzeşiyoruz.' dedi. Ama biz yürekli
davrandık, sonuna kadar gittik ve İtalya, ispanya ve benzer ülkeler
bu pislikten kurtulmuş oldu. Türkiye, bu pislikten kurtulmadığı
sürece, ne yoksulluktan kurtulabilirsiniz, ne işsizlikten
kurtulabilirsiniz, ne esnaf nefes alabilir. Bu son dönemlerde
yaşananın izahı yoktur. Mevcut kamuoyu yoklamalarının hiç birisinin
inandırıcılığının olduğunun bilinci içerisindeyim. Çünkü çoğuna
baktığınızda maalesef kamuda iş yapan ordan burdan beslen,
çoğunlukla kamu yoklaması şirketleridir. Buna rağmen bu oranlar
doğruysa bir yerde bir sıkıntı var, en azından inançlarımızda bir
sıkınıtı var. Allahu Teala diyor ki ‘bana kul hakkıyla gelme’
bunlar toplumu kandırmaya çalışıyorlar." şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar