CHP'li Hamzaçebi: 18 Mart Salı günü TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırıyoruz
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 4 bakanla ilgili fezlekelerin, 28 Şubat'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldiğini, bunlar okunmadan Meclisin tatile sokulduğunu söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 4 bakanla ilgili
fezlekelerin, 28 Şubat'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne
geldiğini, bunlar okunmadan Meclisin tatile sokulduğunu söyledi.
Hamzaçebi, "CHP grubu olarak, bunun önüne geçmek, fezlekelerle
ilgili olarak hem milletimizin hem parlamentonun bilgi sahibi
olmasını sağlamak ve meclis soruşturma sürecini başlatabilmek
amacıyla 18 Mart Salı günü TBMM'yi olağanüstü toplantıya
çağırıyoruz." dedi.
Hamzaçebi, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda bir basın toplantısı
düzenledi. Hamzaçebi, "270 gündür hayatta kalma mücadelesi veren
Berkin Elvan'ın yavrumuzu bugün maalesef kaybettik. Kendisine
Allah'tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm milletimize,
özgürlük aşkıyla yanıp tutuşan tüm gençlerimize sabır ve başsağlığı
diliyorum." ifadelerini kullandı.
Böylesi olayların Türkiye'de bir daha yaşanmamasını dileyen
Hamzaçebi, "Mısır'da Mursi'nin taraftarlarına devletin güvenlik
güçlerinin, silahlı kuvvetlerinin uyguladığı şiddeti, eleştirirken,
bu şiddetin karşısına dikilirken, Türkiye'deki güvenlik güçlerinin
meydanlardaki gençlere uyguladığı şiddet karşısında güvenlik
güçlerinin şiddetini kutsayanlar, 'Polisim kahramanlık destanı
yazdı' diyenler, bu tablodan üzüntü duymalıdır. Vefat edenlere
Allah'tan rahmet dilemeyi bile esirgeyenler, Türkiye'de demokrat
olamazlar, onlar Türkiye'ye hiçbir zaman demokrasi ve özgürlük
getiremezler." diye konuştu.
Hamzaçebi, 4 bakan Cumhuriyet savcıları tarafından hazırlanan
fezlekelerin, 28 Şubat'ta TBMM'ye intikal ettiğine değinerek,
TBMM'nin o gün ve ertesi günü, 1 Mart'ta açık olduğu, Genel Kurul
çalışmalarına devam ettiği halde TBMM Başkanı Cemil Çiçek
tarafından fezlekelerin Genel Kurulun bilgisine sunulmadığını
anlattı.
Fezlekelerin, neredeyse 3 ay dolduğu halde Adalet Bakanlığı ile
TBMM arasında, savcılarla onlar arasında gidip geldiğini
belirterek, şunları söyledi: "4 bakanla ilgili fezlekeler, 28
Şubat'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelmiştir. Bunlar
okunmadan Meclis tatile sokulmuştur. Biz CHP grubu olarak, bunun
önüne geçmek, fezlekelerle ilgili olarak hem milletimizin hem
parlamentonun bilgi sahibi olmasını sağlamak ve meclis soruşturma
sürecini başlatabilmek amacıyla 18 Mart Salı günü TBMM'yi
olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Bu çağrıyla ilgili olarak
muhalefet partileriyle ve bazı bağımsız milletvekilleriyle
görüştüm. Milliyetçi Hareket Partisi, konuya ilişkin olumlu
görüşlerini, yani olağanüstü toplantıya geleceklerini ifade
ettiler. Barış ve Demokrasi Partisi, konuya olumlu baktıklarını ama
sonuçta kendi yetkili organlarında değerlendireceklerini ifade
ettiler. Görüştüğüm bağımsız milletvekilleri de bu toplantıya
katılacaklarını ifade ettiler. Biz, 18 Mart tarihini toplantı günü
için öneriyoruz. TBMM Başkanı farklı bir tarih belirleme yetkisine
sahip ama 7 gün içinde bizim talebimizin gereğini yapmak yani
TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmak zorundadır. Seçimler olmadan
bu fezlekeler TBMM'de okunacak, tüm milletvekillerinin ve tüm
Türkiye'nin bilgisine sunulacaktır. Bu fezlekelerin, onun ekindeki
soruşturma evrakını, parlamentodan ve milletin gözünden kaçırma
girişimi başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Fezlekelerin okunması
sonrasında tabii ki Meclis soruşturma süreci başlayacaktır. Ben
öyle tahmin ediyorum ki olağanüstü toplantı çağrısı gündemine
Adalet ve Kalkınma Partisi de uyacaktır. Onların da bu toplantıya
katılacaklarını tahmin ediyorum."
Akif Hamzaçebi, soruları yanıtlarken, olağanüstü toplantı çağrısı
gündeminde fezlekelerin okunmasının olacağını kaydederek, bunların
okunmasına bağlı olarak bir genel görüşme açılmasını talep
ettiklerini söyledi. Hamzaçebi, "Genel görüşmeye açılmasından
kastımız, sadece fezleke okunmasından ibaret bir gündemi, Meclis
Başkanı iç tüzük maddelerine dayanarak, öteleme imkanına sahip
olabilir. Bir genel görüşme önergesi olunca fezlekelerin okunması
yanında bu öteleme mümkün olmayacaktır. Fezlekeler okunduktan sonra
da böylesi bir genel görüşmeyle parlamentonun, toplumun bilgilenmiş
olması önemlidir." diye konuştu.
Cumhuriyet Savcılarının, bakanlarla ilgili fezlekeleri Adalet
Bakanlığına gönderdiğini, Adalet Bakanlığının bir süre tutarak,
bunları savcılara iade ettiğini anlatan Hamzaçebi, Adalet
Bakanlığının fezlekeleri tutma yetkisi bulunmadığını belirtti.
Hamzaçebi, soruşturma istenen kişinin bakan olduğundan meclis
soruşturması gerektiğine değinerek, "Milletvekili sıfatıyla ilgili
bir suç olsaydı zaten savcılar, dokunulmazlığın kaldırılması
talebinde bulunurlardı. Böyle bir talep olmadığına göre, 'Adalet
Bakanının biz bunları inceliyorduk' açıklamasını hiçbir şekilde
makul bulmuyorum. Bu tamamen soruşturma sürecini baltalamaya,
engellemeye yönelik bir adımdır." dedi.
Bazı savcıların, bakanlar hakkında başka nedenlerle, "Cumhuriyet
Savcısına baskı yapılması" ilgili bir tutumu da doğrudan TBMM
Başkanlığına intikal ettirdiği halde TBMM Başkanlığının da bunu
ilgili savcılığa iade ettiğini kaydeden Hamzaçebi, "Hem Meclis
Başkanlığı hem Adalet Bakanlığı görevini yapmamıştır ama milletin
gözünden hiçkimse hiçbir şeyi kaçıramaz. Eğer ortada bir gerçek var
ise bir suç var ise bir suç iddiası var ise bu mutlaka
soruşturulur. Gerçekler, toprağa bile gömseniz, toprak altında
ilerlemeye devam eder." ifadelerini kullandı.
Hamzaçebi, fezkelerin TBMM Başkanlığına geldiğini öğrendikten sonra
CHP Grubu olarak Meclis Başkanlığına yazılı başvuruda bulunup,
milletvekillerinin ve siyasi parti grup başkanvekillerinin
incelemesine sunulmasını istediklerini belirterek, şu ana kadar
Meclis Başkanı Çiçek'in kendilerine yanıt vermediğini söyledi.
Akif Hamzaçebi, 17 Aralık 2013'ten bu yana Türkiye'nin gündeminin
farklılaştığını dile getirerek, "Bir tarafta Türkiye'nin gündemini
sarsan yolsuzluk iddiaları, öte tarafta yolsuzluğu ortaya çıkarma
değil tam tersine örtmeye çalışan, onu perdelemeye çalışan bir
hükümet... Böylesi karşıt iki tutum Türkiye'nin gündeminde yer
almıştır. Halkın gündemiyle hükümetin gündemi tamamen
farklılaşmıştır. Halk, yolsuzluk iddialarının açığa çıkmasını,
soruşturulmasını, sorumlu bulunanların yargıya intikal etmesini
beklerken, hükümet tam tersi bir anlayışla bu yolsuzluk iddialarını
örtmeye çalışmaktadır." dedi.
Berkin Elvan'ın ölümünün ardından ülke genelinde çeşitli eylemler
yapıldığına ilişkin bir soru üzerine Hamzaçebi, "Bütün
vatandaşlarımıza, gençlerimize sağduyu tavsiye ediyorum. Seçime
doğru giderken, elbette Berkin Elvan'ın ölümü nedeniyle
gençlerimiz, vatandaşlarımız hissiyatlarını ifade edeceklerdir, bu
çok doğaldır. Bunu önlemek mümkün değildir, 'Yapmayın' demek doğru
değildir. Doğal tepkilerini vatandaşlarımız ifade edecekler ama
hiçbir şekilde provokasyona gelmemeliler, gelmeyeceklerine ben
inanıyorum. Çünkü provokasyon hükümetin işine gelen bir şeydir.
Buna hiçkimse prim vermemeli, bu konuya ince, hassas dengeye bütün
vatandaşlarımız, gençlerimiz dikkat etmelidir. Ben kendilerinden
bunu rica ediyorum." diye konuştu.
CİHAN
Yorumlar