ÇGD: Musul konusunda ‘yazma’ açıklaması sansürdür

Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) Malatya Şubesi Başkanı İbrahim Göçmen, Musul’daki rehinelerle ilgili Başbakan Erdoğan’ın iki gün önce ‘yazmayın, konuşmayın’ şeklindeki açıklamasının basına sansür niteliğinde kabul edilemez...

Google Haberlere Abone ol
ÇGD: Musul konusunda ‘yazma’ açıklaması sansürdür

Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) Malatya Şubesi Başkanı İbrahim Göçmen, Musul’daki rehinelerle ilgili Başbakan Erdoğan’ın iki gün önce ‘yazmayın, konuşmayın’ şeklindeki açıklamasının basına sansür niteliğinde kabul edilemez bir beyanat olduğunu belirtti.

İbrahim Göçmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğuna baskın düzenleyerek başkonsolosun da aralarında bulunduğu 49 kişiyi ve ayrıca 31 şoförü rehin alan, toplu katliamlar yapan İŞİD adlı kanlı terör örgütünün eylemleri konusunda medyaya ‘yazmayın, çizmeyin, bu konuda konuşmayın’ talimatları verdiğini savundu. Bu çağrının özgür düşünen gazeteciler için hiçbir anlamı olmadığını vurgulayan Göçmen, şöyle devam etti: “Bu talimat, kendilerini iktidarın yanaşması, emir eri gibi gören birtakım kişiler için bir anlam ifade edebilir. Ancak bağımsız ve özgür düşünen gazeteciler, yazarlar için bu sözlerin hiçbir anlamı yoktur çağdaş gazetecilere göre bu emri vaki tercih kesinlikle yok sayılmış söylenmemiş kabul edilmiştir. Türkiye’de gazeteciler, yazarlar, çizerler başbakanlığın, bakanlıkların memurları değildir. Sorumlu ve özgür gazeteciler, yazarlar, hem dünyada hem Türkiye’de yaşamlarını vererek, cezaevlerinde yatarak, baskı görerek, işten atılarak, yani, ağır bedeller ödeyerek gazeteciliğin evrensel ilkelerini, halkın haber alma hakkını savunan bir geçmişe, onurlu bir mirasa sahiptirler, bu mirasın savunucuları olarak varlıklarını sürdürmektedirler.

Başbakanın bu emri vaki olan açıklamaları havuz medyasında geçerlilik kazanabilirler ancak gerçek gazetecilerin nezdinde geçerliliği olmaz olamaz. Gazetecilere, yazarlara, ‘otur, kalk, yaz, yazma, konuş, konuşma’ talimatı vermek, başbakan dâhil hiçbir kişi ve makamın hakkı ve haddi değildir.”

Göçmen, “Başbakan’ın bu konuşmasının hemen ardından Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin bu konuda yayın yasağı kararı alması da çok manidardır. Adeta Başbakan’ın talimatının yerine getirilmesi lgısını yaratmaktadır. Mahkemenin bu kararı Sıkıyönetim ve Olağanüstü hal dönemlerini hatırlatmaktadır. Yargının bu tür kararlarla basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü, halkın haber alma hakkını engellediğini hatırlatmayı görev sayarız. Bu anti-demokratik bir karardır.Başbakan ifade özgürlüğünü kısıtlamaya çalışarak sorumluluktan kaçmak istemektedir. Başbakan, basın özgürlüğüne el uzatmaktan bir an önce vazgeçmeli ve terör örgütünün elindeki yurttaşların kurtarılmasını sağlamalıdır. Mahkemeler de "bağımsız" olduklarını ve hukukun üstünlüğünü hatırlamalıdır” ifadelerini kullandı.

CİHAN

Yorumlar