Cengiz Hortoğlu: Bakanın böyle bir ifade kullanması büyük bir talihsizlik

Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Murat Cengiz Hortoğlu, Başbakan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından doğrulanan ses kaydında yer alan 'Alevi hakim' vurgusunu talihsizlik olarak niteledi. Hortoğlu, "Bizim ne olmamamız gerektiğini devlet söylüyor, ne olmamız gerektiğini de söylesin o zaman. Maliye müfettişi olamayacak fişleniyoruz, hakim olamayacak fişleniyoruz, vali olamayacağız, emniyet müdürü olamayacağız. Söylesinler çocuklarımız boş yere sınavlara hazırlanmak için dirsek çürütmesin.” dedi.

İnternette yayınlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e ait olduğu iddia edilen ses kaydında Sadullah Ergin’in ‘Alevi hakim’ ile ilgili söylemlerine, Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Murat Cengiz Hortoğlu, sert tepkide bulundu. İlk önce bu konuşmalara inanmak istemediğini dile getiren Cengiz Hortoğlu, Başbakan’ın bugünkü açıklamasında, konuşmaları doğruladığını ifade etti. Hortoğlu, “Sayın Başbakan’ın bir dönem önceki sayın Adalet Bakanı ile yapmış olduğu telefon görüşmesindeki hakimin Alevi olduğuyla ilgili büyük bir talihsizlik olmuştur. Devletin yıllardır Aleviler için hep ötekileştiren, hep dışlayan, hep kendi içinde barındırmak istemeyen tavrı ve Alevileri potansiyel tehdit, potansiyel bir tehlike görme alışkanlığından biz hakikaten sıkıntı alıyoruz, müştekiyiz. Bu durumun değişmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.

"DEVLET, NE OLMAMAMIZ GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR, PEKİ NE OLMAMIZ GEREKTİĞİNİ DE SÖYLESİNLER"

Hükümet içerisindeki bir bakanın böyle bir ifade kullanmasının büyük bir talihsiz olduğu kadar, bu bakanın adalet bakanı olmasının daha büyük bir talihsizlik olduğunu söyleyen Hortoğlu, Alevilerin sürekli fişlendiğini söyledi. Hortoğlu, şunları kaydetti: “Bu ülkede bir ve beraber bütün içerisinde yaşayacaksak; eşit yurttaşlık temelinde, adalet içerisinde yaşamak zorundayız. Hepimizin birliğini, bütünlüğünü sağlayacak tek temel adalet olmalıdır. Fakat devlet, bize adaletli bir tavır sergilemiyor. Bizim ne olmamamız gerektiğini devlet söylüyor, ne olmamız gerektiğini de söylesin o zaman. Maliye müfettişi olamayacak fişleniyoruz, hakim olamayacak fişleniyoruz, vali olamayacağız, emniyet müdürü olamayacağız. Ne olmamamız gerektiğini söylüyorlar. Peki ne olmamız gerektiğini de söylesinler de hiç olmazsa gençlerimiz sınavlarda, KPSS’lerde, şuralarda buralarda dirsek çürütüp sınavlara girmek için hazırlık yapmasınlar. Nasıl olsa kazanamayacaklarsa, nasıl olsa dışlanacaklarsa, ötekileştirileceklerse, bu gayret içine girmeyip emeklerini boşa harcamasınlar. Bizim ne olmamız gerektiğini de ifade etsinler, biz de ne olmamız gerektiğini bilelim diye düşünüyorum.”

"HATAY’DA YAŞAYAN ALEVİLER, SADULLAH ERGİN İLE İLGİLİ OY TERCİHLERİNDE BU DURUMU GÖZ ÖNÜNE ALACAKLAR"

Alevilerin çok yaşadığı Hatay’da oy tercihlerinde bu durumu göz önüne alacaklarını dile getiren Hortoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Sayın Sadullah Ergin’in Hatay’da, üstelik Alevilerin çok yaşadığı bir bölgede aday olması ve adaylığın böyle bir aşamasında böyle bir konuşma yapmış olması son derece büyük bir talihsizlik, onun için de bir şanssızlık olmuştur. Ben Hatay’da yaşayan Alevilerin, Sadullah Ergin ile ilgili oy tercihlerinde bu durumu göz önüne alacaklarını, tercihlerini buna göre belirleyeceklerini zannediyorum. Bu durumdan hızla çıkılması, adaletli, eşit, yurttaşlık temelinde, hakim devlet değil, hadim devlet ve bütün yurttaşlarına eşit mesafede duran devlet, insanların inançlarını, kimliklerini, yaşam biçimlerini, yaşam tercihlerini sınıflandırmayan, evrensel insan haklarının ve demokrasinin değerlerine saygılı devlet ve yönetici anlayışını arzu ediyoruz. Bizim hayal ettiğimiz, yaşamak istediğimiz devlet modeli ve ülke budur. Bu hayallerimizin gerekçeleşmesi şu şartlar altında çok uzak görülüyor. İnsanlarımız her geçen gün biraz daha karamsarlığa doğru evriliyor, üzülüyoruz. Keşke böyle bir şey olmasa, diyoruz. Bu şikayetlerimizi her fırsatta dile getirmemize rağmen, çok da bir değişiklik olmadığından dolayı bu konuda son derece müştekiyiz ve şikayetçiyiz.”

"TELEFON GÖRÜŞMESİNİN GERÇEK OLMADIĞINA İNANMAK İSTEDİM AMA BAŞBAKAN BUGÜN KONUŞMAYI DOĞRULADI"

Devlet kademesinde Alevilere yönelik bu tür söylemlerin Alevi vatandaşları umutsuzluğa sevk ettiğine vurgu yapan Hortoğlu, Alevileri dışlama politikasından vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Hortoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ben sayın Başbakan ve sayın Adalet Bakanı arasındaki telefon görüşmesindeki söylenen sözlerin gerçek olmadığına inanmak istedim. Fakat üzülerek gördüm ki bugün sayın Başbakan, bugün bu konuşmaları doğruladı. Sayın Sadullah Ergin’in sözlerine bir açıklık getirmedi. Ben son derece üzgünüm bu konuda. AK Parti geçmiş dönemlerde Alevilik Çalıştayları düzenlenmesini sağladı. Sayın Bakanımız Faruk Çelik bu çalıştaylara başkanlık etti. Biz çok umutlandık, bir şeyler olacağı, adımlar atılacağı yönünde. Demokratikleşme paketi açıklandığında da umudumuzu biz devam ettirdik. Fakat gördük ki bu adımlar bir sonuca vardırılamıyor. Anadolu tabiriyle, hoplayıp hoplayıp aynı yere düşüyoruz. Bir mesafe alınması söz konusu olmuyor. Yeterince irade mi ortaya konulmuyor, yeterince istenmiyor mu, zannediyorum herhalde öyle. Hükümet bu meseleyi çözmek istese, Alevilerin dışlanma politikalarından vazgeçilmesini arzu etmiş olsa, bu konudaki adımlarını çoktan sonuçlandırmış ve neticeye bağlamış olacaktı. Fakat bir türlü bunlar olmuyor. Bu da bu ülkede yaşayan Alevi toplumunu umutsuzluğa sevk ediyor.”




CİHAN