Cemal Uşşak: Orta Doğu'nun üç başşehrinde Türkiye'nin büyükelçisi yok

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkan Yardımcısı, gazeteci yazar Cemal Uşşak, AK Parti ile Hizmet Hareketi arasında pragmatik bir ilişki olmadığını belirterek, "Bir takım değerlerden uzaklaşma başladı.

Google Haberlere Abone ol
Cemal Uşşak: Orta Doğu'nun üç başşehrinde Türkiye'nin büyükelçisi yok

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkan Yardımcısı, gazeteci yazar Cemal Uşşak, AK Parti ile Hizmet Hareketi arasında pragmatik bir ilişki olmadığını belirterek, "Bir takım değerlerden uzaklaşma başladı. Bütün sıkıntı ustalık devrinde başladı. Komşularımızla sıfır sorun denildi çok sevindik. Ancak şimdi hazindir, Orta Doğu'nun üç başşehrinde Türkiye'nin büyükelçisi yok. Bu, ustalık döneminde oldu. Kalfalık döneminde Şam'a vizesiz gittim, şimdi ustalık döneminde gidemiyorum." dedi.

Şelale Eğitim Kurumları tarafından Balkonuk Center Aktivite Merkezi'nde düzenlenen 'Hizmet Hareketi ve Dünyadaki Eğitim Faaliyetleri' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Cemal Uşşak, dünyadaki eğitim faaliyetleri ve güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şelale Eğitim Kurumları Genel Müdürü İzzet Bilir ve yaklaşık 4 bin davetlinin katıldığı programın sonunda duygu dolu anlar yaşandı.1998 yılında Kazakistan'da görev yaparken şehit olan öğretmen Abdullah Güven'in babası Hasan Güven, annesi Fatma Güven sahneye çıktı. Kısa bir konuşma yapan fedakâr anne, solandakileri ağlattı.

Program öncesinde hazırlanan sinevizyon gösteriminde dünyadaki Türk okulları tanıtıldı. Daha sonra sahneye çıkan Cemal Uşşak, son iki ayda meydana gelen hadiseler ve Hizmet Hareketi'ne yönelik söylemlerin 1 yıl önce akıllara bile getirilemeyeceğini söyledi. Konuşmasında, dünyanın birçok farklı coğrafyasında hizmet veren Türk okullarından örnekler veren Uşşak, "Bugün dünyanın 168 ülkesinde adını sanını bilemediğimiz ülkelerde hizmet verilmektedir. Benim ismini bilmediğim ülkelere bile bu hizmet gidiyor. Niçin? Adiy bin Hatem'in rivayet ettiği hadisi gerçekleştirmek için. Irak genelinde 33 tane Türk okulumuz hizmet veriyor. Bu çileli coğrafyada arkadaşlarımız fadakârane hizmet ediyor. Sadece burada değil Pakistan'da, Afganistan'da, Filipinler'de, Bosna'da ve daha bir çok ülkede savaşların arasında hizmet veriyorlar." diye konuştu.

"HİZMET HAREKETİ SİYASALLAŞAMAZ"

Konuşmasında, dünyanın farklı ülkelerinde hizmet veren Türk okullarının kuruluş çalışmaları hakkında örnekler veren Uşşak, bu okulların fedakâr Türk insanının destek ve katkılarıyla kurulduğunu anlattı. Hizmet Hareketi'nin siyasallaşamayacağını belirten Uşşak, bunun sebebinin ekseninde üç şey olduğunu belirterek, "Eğitim, yardımlaşma faaliyeti ve diyalog. Bu amaçlar siyasallaşmasına manidir. Bu hizmetin okullarında AK Partililerin, kabine üyelerinin çocukları okuyor. MHP, CHP ve BDP'lilerin de çocukları bu hizmet okullarında okuyor. Bu hizmet bir siyasi partinin ne lehinde ne de tamamıyla aleyhindedir." diye konuştu.

AK Parti ile Hizmet Hareketi arasında pragmatik bir ilişki olmadığına işaret eden Uşşak, "Hayır, böyle bir şey yok. Bir takım değerlerden uzaklaşma başladı. Bütün sıkıntı ustalık devrinde başladı. Komşularımızla sıfır sorun denildi çok sevindik. Ancak şimdi hazindir Orta Doğu'nun üç başşehrinde Türkiye'nin büyükelçisi yok. Bu, ustalık döneminde oldu. Kalfalık döneminde Şam'a vizesiz gittim, şimdi ustalık döneminde gidemiyorum." ifadelerini kullandı.

"280 BİN ÖĞRENCİ DERSHANELERE ÜCRETSİZ GİDİYOR"

Dershaneler konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cemal Uşşak, demokrasilerde devletin zorla dershaneleri kapatamayacağına dikkat çekti. AK Parti ve Hizmet Hareketi arasında yaşanan sıkıntının dershaneyle başlamadığını belirten Cemal Uşşak, "Dört senedir kızılcık şerbeti içtik diyoruz ama kan kusuyoruz. Belki durum izah edilebilir mi diye. Ama bıçak kemiğe dayandı. 'Dershaneyle başladı' dedi sayın Başbakan. Allah insaf versin. Nasıl dershaneyle başlar. Biz değil, kendi bakanları, 7,5 saat süren Bakanlar Kurulu'nda anlatıldığına göre kendi bakanları bunun yapılmaması gerektiğini anlatmaya çalışıyor." diye ifade etti.

"Dershaneler birileri için rant kapısı olabilir." diyen Cemal Uşşak, "Ancak Hizmet Hareketi için dershane, Türkiye genelinde 550 bin öğrenciye ve gönüle girmenin vesilesidir. Başka bir şey değildir. Bunlardan 280 bin öğrencimiz fakir bölgelerde ücretsiz okuyor."

Hizmet hareketine yönelik çete, örgüt ve haşhaşi gibi talihsiz ifadelerin kullanıldığını hatırlatan Cemal Uşşak, şöyle devam etti: "17 Aralık'tan önce başta sayın Başbakan ve kabine mensupları çok yakın bir zamana kadar, 'Türkçemizin ses bayrağını dünyanın her tarafında dalgalandıran bu cemaate selam olsun' demiyor muydu? Okyanus ötesine selam göndermiyor muydu? Sayın Başbakan geçen yıl yapılan Türkçe Olimpiyatları'nda, 'Hocam gel artık ülkene, bitsin artık bu hasret' demiyor muydu? Bu camianın terör örgütü, haşhaşi olduğunu 17 Aralık sabahı mı fark ettiler? 17 Aralık sabahı başlarına bir saksı mı düştü. Eğer bu Hizmet Hareketi'nin örgüt olduğunu '17 Aralık'tan önce biz bilememişiz' diyorlarsa, ben derim ki devlet aklı nerede? Mümin feraseti nerede? Yok böyle bir şey. Bu, 17 Aralık'tan sonra gelişen hadiseleri fatura etmek için başvurulan bir yol."

Hizmet Hareketi'nin kendi hakkını savunduğunu ve kendisine atılan iftiralara cevap verdiğini anlatan Uşşak, Zaman Gazetesi'nin yayın üslubunu eleştirenlere de cevap verdi. Fethullah Gülen Hocaefendi'yi 1969 yılından beni tanıdığını belirten Cemal Uşşak, "O zat şimdiye kadar hiçbirimizi mahcup etmedi, utandırmadı. 28 Şubat'ta 'Fethullah Gülen'e idam talebi' diyen Sabah gazetesi yayın yaptı. Kaderin garip bir cilvesi o günün Sabah gazetesiyle bugün arasında bir fark yok. O günlerde Hocaefendi ile uğraşan zihniyeti anan var mı ama bilmiyorum anılanlarda nefretle anılıyor. Bugün Hocaefendi ve Hizmetle ilgili olarak kem söz söyleyenleri de tarih bir gün anacaksa farklı bir şekilde anmayacak." ifadelerini kullandı.






CİHAN

Yorumlar