Can Dündar 'casusluk'tan hakim karşısında
MİT TIR'ları soruşturmasında devlet sırrını ifşa ve casuslukla suçlanan Can Dündar ve yardımcısı Erdem Gül, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı
MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin soruşturmada, casusluk ve devlet sırrını ifşadan yargılanan Can Dündar ve Erdem Gül, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava için Can Dündar ve eşi Dilek Dündar sabah saatlerinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Duruşma saat 10.00'da başladı.
BAŞSAVCILIK YENİ DELİLER SUNMUŞTU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul 14. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki açılan davaya,
sanık Dündar'ın villasının satışıyla ilgili bir yazı ile birlikte,
bazı deliller sundu.
Yazıda, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni sanık Can
Dündar'ın Ankara ili Karakusunlar Mahallesi'nde bulunan villasını
2012'de 1 milyon 500 bin dolar bedelle satışa çıkardığı ifade
edildi.
Söz konusu taşınmazın 3 yıllık süre içinde satılamadığı 29 Mayıs
2015'te MİT'e ait tırların durdurulması ile ilgili Cumhuriyet
gazetesinde yer alan haberin yayınlanmasından kısa bir süre sonra
25 Haziran 2015'te bir buçuk milyon TL bedelle Bekir Mustafa
Yılmaz'a satıldığı belirtilen yazıda, ''İstanbul 14. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde 'Silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve
isteyerek yardım etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini
siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, devletin
güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk
maksadıyla açıklama' suçlarından yargılanmasına devam edilen sanık
Dündar ve eşi Dilek Dündar'a ait Ankara ili Karakusunlar
Mahallesi'nde 26697 ada 3 parselde 20/100 arsa paylı dubleks
konutun, 1/2 hissesi Dilek Dündar adına kayıtlı iken, Dilek
Dündar'ın hissesinin tamamını 750 bin lira bedelle Bekir Mustafa
Yılmaz'a, sanık Can Dündar'a ait diğer yarı hissesini ise vekaleten
eşi Dilek Dündar tarafından Yılmaz'a 750 bin lira bedelle
sattıkları, satış bedelini nakden ve tamamen aldığı, konutun resmi
tapu kayıtlarına göre toplam 1,5 milyon TL bedelle şüpheli Yılmaz'a
satıldığı anlaşılmıştır'' denildi.
GÜLEN İLE BAĞLANTI
Yine şüpheli Ahi'nin, diğer şüphelilerden Atilla Tarık Çilekçi
ile akrabalık ilişkisinin olduğu ve aralarında yoğun telefon
irtibatının bulunduğu kaydedilen yazıda, şüpheli Çilekçi'nin
FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in uzun yıllar
hizmetinde bulunduğu, Gülen'in en yakınında bulunan kişiler
arasında olduğu, açık kaynaklarda yapılan çalışmalarda da Gülen'in
elini öperken çekilmiş fotoğraflarının bulunduğunun tespit edildiği
belirtildi.
Yazıda, sanık Can Dündar'ın yayınladığı haberin gazetecilik
faaliyeti ve basın hürriyeti kapsamında olmadığı vurgulanarak,
yargılamaya konu haberin 7 Haziran 2015 genel seçimlerinin hemen
öncesinde yayınladığı da göz önünde bulundurulduğunda, doğrudan
FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarından temin edilen maddi
menfaat karşılığında örgütün nihai amacı doğrultusunda yayınladığı
ifade edildi.
MAHKEMEYE 5 EVRAK SUNULDU
Savcılık yazı ile birlikte söz konusu villanın satışına ilişkin satış sözleşmesinin örneği, villaya ait tapu kaydı örneği, sanık Dündar'ın Türkiye İş Bankası'ndan aldığı 3 yıl vadeli 4 milyon TL'lik krediye ilişkin evrak örnekleri, yayın karşılığı sanığa ait villayı satın alan FETÖ/PDY örgütü üyeliğinden tutuklu şüpheliler Bekir Mustafa Yılmaz ve Sönmez Ahi'nin savcılık ifadeleri, tutuklamaya sevk ve hakimlik sorgu tutanakları ve sanık Dündar ile birlikte şüpheliler Ahi ve Yılmaz hakkında MASAK tarafından düzenlenen ön inceleme raporlarını mahkemeye sundu.
CAN DÜNDAR'DAN AĞIR CEZALIK SUÇ İTİRAFI
Paralel yapılanma operasyonları kapsamında soruşturulan Adana'daki MİT TIR'ları baskınıyla ilgili 'devlet sırrı' kapsamındaki bilgileri açıkladığı için hakkında ağırlaştırılmış müebbet istenen Can Dündar, yaptıkları haberin 'ağır cezalık' olduğunu itiraf etti.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dündar, cezaevindeyken yazmaya başladığı kitabında değindiği MİT TIR'ları baskınıyla ilgili olarak, ağır cezalık bir iş yaptıklarının farkında olduğunu itiraf etti.
Dündar, söz konusu haber hakkında gazetenin yönetimi ve avukatlarından konun mahiyeti hakkında ve devlet sırrını ifşanın ne tür suçlar gerektirdiği yönünde uyarılar aldığını söz konusu kitabında belirtiyor.
Dündar kitabında, haberi yapmadan önce Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay'ın kendisine "Bunun devlet sırrı olduğunu söyleyecekler. Devletin sırrını ifşa, ağır ceza gerektiren suçtur. Tutuklama kaçınılmaz" dediğini yazdı.
Can Dündar ve Erdem Gül, 7 Haziran seçimlerinin arefesinde Cumhuriyet Gazetesi'nin manşetinden Adana'daki MİT TIR'larına ait görüntüleri yayınlamış; gazetenin internet sayfasında ise video görüntülerine yer vermişti.
Bunun üzerine harekete geçen Cumhuriyet Savcıları, haberin devam etmekte olan paralel yapılanma soruşturmalarıyla ilgili olduğunu iddia ederek iki isim hakkında tutuklama talep etmişti.
Yorumlar