Bursalı iş adamının Tayland'daki ölümünde ihmal şüphesi

Bursalı tekstilci Yalçın Dağdelen'in (45) Tayland'ın Phuket adasında ihmal sonucu boğularak hayatını kaybettiği iddia edildi. İş adamının ailesi, plajdaki bayrakların olaydan sonra değiştirildiğini ileri sürdü.Bursa’da tekstil ticareti...

Google Haberlere Abone ol
Bursalı iş adamının Tayland'daki ölümünde ihmal şüphesi

Bursalı tekstilci Yalçın Dağdelen'in (45) Tayland'ın Phuket adasında ihmal sonucu boğularak hayatını kaybettiği iddia edildi. İş adamının ailesi, plajdaki bayrakların olaydan sonra değiştirildiğini ileri sürdü.

Bursa’da tekstil ticareti yapan Yalçın Dağdelen, Tayland’ın Phuket adası Le Meridien Beach Oteli'nin sahilinde, 4 arkadaşıyla yüzerken gelen büyük dalgalar sonrasında başını taşa çarptı. Hastaneye kaldırılan Dağdelen yolda vefat etti.

Bursa Uluslararası Tekstil Ticaret Merkezi'nde (BUTTİM) ham bez ticareti yapan Beta Mensucat ortaklarından olan bir çocuk babası Yalçın Dağdelen'in, Tayland’da dört büyük iş görüşmesine katıldığı öğrenildi. Tayland ile ticari ilişkileri bulunan, orada da evi ve iş yeri olan Dağdelen’in, dönüşten bir gün önce 5 Temmuz Cumartesi günü 3’ü Türk, 1 İspanyol arkadaşıyla denize girdiği ifade edildi. Dağdelen ailesi, acı haberi 6 Temmuz Pazar günü aldı.

Yalçın Dağdelen’in ağabeyi Nazif Dağdelen, şu bilgileri verdi: “Tayland’da evi ve iş yeri bulunuyordu. Ayın belli bir kısmını orada geçiriyor, bir kısmında da buraya geliyordu. Oradan kumaş alıp Avrupa’ya veya iç piyasaya satıyordu. 2-3 yıldan beri bu işi yapıyordu. Birkaç yabancı firmanın da burada temsilciliğini yapıyordu. Son gittiğinde de işle ilgili oradaki firmanın siparişlerini toplayıp sevk etmek üzere gitti.” dedi.

Kardeşinin, arkadaşları ile denize girdiğini anlatan ağabeyi Dağdelen, şunları kaydetti: “O arada büyük bir dalga geliyor, diğer arkadaşları kurtuluyor, ters dalgaya kapılıp çabalıyor ama çabası yetmiyor ve dalga büyüyünce, kurtulamıyor. Kıyıya da 10-15 metre uzaklıkta. Ardından cankurtaran da gelmesine rağmen dalgalar büyük olduğu için pek bir şey yapamıyorlar. Kıyıya çıkarıyorlar ve hastaneye giderken kardeşimi kaybediyoruz.”

HALKA AÇIK PLAJDA OLAY OLMUŞ

Kendilerinin acı haberi oradaki arkadaşlarının araması ile pazar günü duyduklarını ifade eden Dağdelen, şunları söyledi: “Kardeşim oradaki yerel gazetelerin anlattığı ile işi yok, çünkü orada denize başka girenler de var. İki tane bayrak koymuşlar sahile ve o bayraklar arasında yüzülecek deniyor ve zaten olay orada oluyor. Ama ters bir dalganın olması, kesinlikle girilmez diye bir uyarı yok, halka açık bir plaj otelin önünde.”

Şu anda cenazeyi getirmeye çalıştıklarını dile getiren acılı ağabey, “Biz önce cenazemizi getiririz buraya, kimseyle bizim yasal şeyimiz olmaz. Yazgısı bu, yiyecek ekmeği bu kadar. Biz ona inanıyoruz. Allah yattığı yerde dinlendirsin, Rahmetliyi Cuma günü getirip Cumartesi günü toprağa vermeyi düşünüyoruz.” dedi.

Basına yansıyan bazı haberlerin de kendilerini üzdüğünü anlatan Nazif Dağdelen, kardeşinin turizm seyahati sırasında hayatını kaybetmediğini belirterek, “Haberi yapanların hiç biri ile haberimiz yok, bize sorulmadı. Haberler çarpıtılıyor, bir takım senaryolar üretiliyor, yok turizm seyahati, şudur, budur diye, olayın haberlerle hiçbir alakası yok.” şeklinde yakındı.

OLAYDAN SONRA BAYRAKLAR DEĞİŞTİRİLMİŞ

Yalçın Dağdelen'in bacanağı Kemal Tığoğulları ise olayın ihmalden kaynaklandığını savunurken, şöyle konuştu: “Orada sahilde girdikleri anda, beraber girdikleri arkadaşlarından öğrendiğimizde sarı, kırmızı bayrakların olduğu, yani ‘bu iki bayrak arasında denize girin’ işaretinin olduğu, zaten çekilen, gönderilen resimde de bu görülüyor. Herkes orada denize giriyor. Ancak olaydan sonra bayrakların kırmızıya dönüştürüldüğü ve resmin ondan sonra Tayland yerel gazetelerine servis edildiğini öğrendik. Yani ‘girilmez burada’ anlamına gelen. Acı bir şey tabi, basına yansıtıldığı gibi değil, Ayrıca tatil için gitti deniyor, tamamen iş için orada. Kurallara uyan bir adam Yalçın Bey, dünyada bir kişi kalsa kurallara uyan odur, hepimiz uymayız, o uyar.”

Tayland turizminin zarar görmemesi için bayrakların olayın ardından değiştirilmiş olabileceğini ileri süren Kemal Tığoğulları, “Gelen resimlerde denize girmeden 15 dakika önce resim çektirmişler. Orada sarı kırmızı bayraklar, yani iki direk arasında denize girin anlamına geliyormuş oranın literatüründe. Yani bu tabi oraların turizm anlamında körelmemesi için hemen bayraklar değiştirilip, ‘işte bunlar kırmızı bayrağa rağmen girdi’ şekline dönüştürülüp servis edildi. Gelip ne olduğunu araştırmak yerine hazır haberler servis edildi. Ailemizle alakası olmayan kişiler beyanatlar verdi ve onların beyanatları öne çıkarıldı. Bize başsağlığı dilemeyen kişilerin basına servis vermesini anlayamadık.”

Kemal Tığoğulları, önce cenaze işlemlerini atlattıktan sonra gerekirse Tayland yetkilileri hakkında gerekli işlemleri yapma durumunu aile içinde görüşeceklerini sözlerine ekledi.

CİHAN

Yorumlar