Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Arslan: Türkiye parti devletine doğru gidiyor
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, Türkiye’nin ‘paralel devlet’ten ziyade adım adım ‘parti devleti’ne doğru gittiğini söyledi.
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, Türkiye’nin
‘paralel devlet’ten ziyade adım adım ‘parti devleti’ne doğru
gittiğini söyledi. Arslan, "Yıllarca Mesut Yılmaz iktidarlarını
hırsızlık, yolsuzluk olmasın diye eleştirdik. Şimdi sevdiğimiz
insan yolsuzluk yapıyor diye görmemezlikten gelemeyiz." dedi.
Arslan, Denizli’de EGS Park Fuar Alanı'nda Denizli Gelişimci Teknik
Elemanlar Derneği'nin (DENGE) düzenlediği ‘Gelişen Dünyada
Türkiye’nin Bugünü ve Yarını” adlı konferansa konuşmacı olarak
katıldı. Konferansta, özellikle 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet
operasyonu sonrası gelişmeleri değerlendiren Arslan, hükümetin
getirmek istediği internet yasasıyla MHP ve CHP kasetleri
benzerlerinin yapılmaması için yasal düzenleme yapmasının
inandırıcı olmadığını ifade etti.
Arslan, “Bu olayların üzerinden 4 yıl geçmiş. O dönemde neden
yapmadınız? diye sormak lazım. İnternet özgürlüğü dünyada
barometredir. İnternetle ilgili şirketlere bütün bilgileri 2 yıl
boyunca depolama zorunluluğu getirirseniz, ben hangi internet
sitesine girmişim, kime mail atmışım, facebookta ne yapmışım, her
şeyimi arşivleyeceksiniz. Bu, devletin, vatandaşını fişlemesidir.
İnternet yasası televizyonlarda dolaşan yolsuzluk tapelerini, ‘Alo
Fatih’ gibi medya müdahaleleri internete düşmesin diye yapılıyor.
Bu yasayla örgütlü suçları takip etmek zorlaştırılıyor. Bir iki
kişi hakkında idam kararı verilebiliyor ancak dinleme kararı
alamıyorsunuz.” dedi.
"ZEKERİYA ÖZ GİBİ BİR SAVCI BİR DAHA HAYATINI RİSKE ALIP NEDEN
OPERASYON YAPSIN?"
Türkiye’nin, 2006 yılına kadar mafya örgütlenmelerine karşı büyük
mücadele verdiğini, 2006’dan sonra da derin yapıların üzerine
gidildiğini vurgulayan Arslan, “O dönemde darbe planları yapanlar
TBMM’nin çağrılarına bile gitmiyorlardı. Polis, savcı ve hakimler
hayatlarını riske giderek bu yapıların üzerine gitti. Şu anda
devletin büyük birikimi olan emniyet istihbaratı, kaçakçılık
organize ve PKK masası 17 Aralık sonrası adeta lağvedildi. Bu
süreçler bizi adım adım Susurluk günlerine götürüyor. Zekeriya Öz
gibi bir savcı, neden hayatını riske alıp o operasyonları yapsın?
Müdahaleler sistemi işlemez hale getirmiş durumda. Savcı bazı
birimlerde başka bir operasyon için talimat veriyor, şubede kimse
olmadığı için operasyon yapılamıyor.” diye konuştu.
"29 YAŞINDAKİ BİR İRANLI BAKANLAR KURULU’NUN YARISINI KENDİSİNE
ARKADAŞ EDİNMİŞ"
Yolsuzluk olaylarıyla ilgili İstanbul ve Ankara’da gazetecilerin
çok şahit olduğu olaylar olduğunu dile getiren Arslan, “Bir iş
adamı yatırım yapacak ‘sen bizim vakfa bir bağış yap gel’ deniyor.
Bir arkadaşım, yasal bir işini yaptırmak için 300 bin dolar bağış
yapmak zorunda kaldı. Siyaseti şeffaflaştırmak için yolsuzluk türü
davalarda kimin yaptığına bakmadan üzerine gidilmesi lazım. 29
yaşındaki bir İranlı Bakanlar Kurulu’nun yarısını kendisine arkadaş
edinmiş. Bayağı da bonkörmüş.” şeklinde konuştu.
"PARTİ DEVLETİNE DOĞRU GİDİYORUZ"
Kendisine bazıları tarafından ‘Eskiden eleştirmiyordun da şimdi
neden eleştiriyorsun’ sorularının sorulduğunu belirten Arslan,
“Yıllarca Mesut Yılmaz iktidarlarını hırsızlık, yolsuzluk olmasın
diye eleştirdik. Şimdi sevdiğimiz insan yolsuzluk yapıyor diye
görmemezlikten gelemeyiz. Hele bunu dindar olduğunu iddia eden
kişiler yapıyorsa bu daha da kötü. ‘11 yıllık iktidarda yeni mi
yapıldı?’ deniyor. Biz bu kadar büyük çapta yolsuzluğu ilk kez
gördük. Bunları gördükten sonra her şey komploysa MİT’in raporunu
ne yapacağız?” ifadelerini kullandı.
‘Paralel devlet’ iddiaları hakkında gelen sorulara da cevap veren
Arslan, şunları ifade etti: “Türkiye adım adım paralel devletten
ziyade parti devletine doğru gidiyor. Partinin yöneticileri ülkede
her şeye karar verir hale geliyor. Yasama, yürütme, yargı fiilen
maalesef uygulanmıyor. Yargıya hükümetin müdahalesini görüyorsunuz.
Adli kolluk yönetmeliğini iptal ediyor, hakim ve savcıları
değiştiriyor. Polisleri yerinden ediyor, yetmiyor Meclis'teki yasal
düzenlemelerle kendine yasal koruma getiriyor. Bütün politikaları
hükümete yakın bir think tank kuruluşu belirliyor, danışmanlar ve
istihbarat kurumu koruması altında bazı projeler belirliyor.
Devletin kanalı tamamen hükümetin kampanyasını yürütüyor,
muhalefete ses kalmıyor.” Konferansın sonunda DENGE Derneği Başkanı
Mehmet Ertuğrul, Arslan’a bir plaket takdim etti.
CİHAN
Yorumlar