'Bu FETÖ'cülere kimse acımasın çünkü onlar kimseye acımadı'

FETÖ üyesi subayların oluşturduğu şok mangasının baskısı ve işkencesi nedeniyle Kara Harp Okulunu bırakmak zorunda kaldığını savunan H.K'nın, en büyük isteği sorumluların cezalandırılması ve iade-i itibar.

Google Haberlere Abone ol
'Bu FETÖ'cülere kimse acımasın çünkü onlar kimseye acımadı'
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu subayların baskısı ve işkencesi nedeniyle Kara Harp Okulunu bırakmak zorunda kaldığını öne süren 24 yaşındaki H.K, en büyük isteğinin kendisine işkence edenlerin cezalandırılması ve iade-i itibar olduğunu söyledi.

Bozüyük ilçesinde yaşayan H.K, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okuldan ayrıldıkları dönemde insanların arkalarından "Ya hırsızlık yapmıştır ya da ahlaksızlık" dediklerini ve kimseye dertlerini anlatamadıklarını aktararak, kendi kabuklarına çekilmek zorunda bırakıldıklarını belirtti.

Dedesinin İstiklal Savaşı gazisi olduğunu ve savaş yıllarında yaşadıklarını dinleyerek büyüdüğünü, bunun üzerine asker olmaya karar verdiğini ifade eden H.K, Kara Harp Okuluna 2011 yılında adım attığı ilk andan itibaren işkence görmeye başladığını, arkadaşlarının birer birer ayrılıp gittiğini anlattı.

H.K, cezalarla sicilini bozduklarını, çarşı iznine çıkamadığını, sınav haftalarında notlarının silindiğini ve müfredatta haksızlıklar yapıldığını öne sürerek, sınavlarda notlarının baraj altına çekildiğini, notları değiştirilip, kredisi yüksek derslerde oynama yapılarak, sınıfta bırakıldığını savundu.

İki dönem sınıfta bırakılmasına karşın yılmadığını vurgulayan H.K, şunları kaydetti:

"Akranlarım üçüncü sınıfta olduğu halde birinci sınıfa başladım, pes etmedim. Ama bütün kozlar onların elindeydi. En sonunda ne yaparsam yapayım başa çıkamayacağım bir yönteme başvurdular. Sahte sağlık raporu ile okuldan ilişiğimi kestiler. Final ve vize sınavı zamanları sürekli bizi çeşitli bahaneler ile hastanelere götürdükleri ya da hava değişimi verip eve yolladıkları bilinen bir gerçek. Beni de zaman zaman hastaneye götürüyorlardı. Beni hastaneye götürenler 15 Temmuz darbe girişiminde aktif olarak rol aldıkları ve terör örgütü mensubu oldukları gerekçesiyle tutuklandılar ve ordudan ihraç edildiler. Benim başıma komutan diye verilen bütün adamlar terörist çıktı. Bu adamların iyi niyetli kimseler olmadığının zaten farkındaydım."

"Kronik nitelik kazanmış psikotik bozukluk" teşhisi konularak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiğini aktaran H.K, "Ve bu teröristler beni ordudan attırdı. Bu FETÖ'cülere kimse acımasın. Çünkü onlar kimseye acımadılar. Benim hayatımı kararttılar." dedi.

"İade-i itibar bekliyoruz"

H.K, FETÖ'ye katılmadığı için üniformalarının, geleceklerinin ve hayallerinin ellerinden alındığını söyledi.

Eğitimini tamamlayabildiği takdirde 2015 yılında mezun olup, 30 Ağustos'ta subay olacağını dile getiren H.K, şöyle devam etti:

"Kazanılmış haklarımızı subay görünümlü teröristler ellerimizden aldı. Birçok arkadaşımın evine icra geldi. Evlatlıktan reddedilen arkadaşlarım var. Annesi, babası boşananlar var, daha kötüsü kahrından ölenler var. Biz buna rağmen devletimize hiç küsmedik. Bu bağlamda devletten görev bekliyoruz. İade-i itibar bekliyoruz. Sadece biz değil, ailelerimiz, akrabalarımız da çok yıprandı. Ben 3 sene görüştüğüm, evlenmeyi düşündüğüm kız arkadaşımla bu olaylar neticesinde ayrılmak durumunda kaldım."

"2,5 sene işkence gördüm"

H.K, öğrenim hayatı süresince üç farklı taburda bulunduğunu ve çok çeşitli komutanların eziyet ve işkencelerine maruz kaldığını belirterek, o zamanki sıralı amirlerinin büyük çoğunluğunun şu an FETÖ mensubu oldukları ve darbeye giriştikleri için tutuklandıklarını söyledi.

Kara Harp Okulunda 2,5 seneye yakın bir süre okuduğunu ve bu zaman zarfında işkence gördüğünü savunan H.K, "Hiç sınıf yükselemedim. İki kere sınıfta bıraktılar. Birinde notlarımı silerek ders başarısızlığı sebebiyle, diğerinde de psikiyatri raporları ile hava değişimine göndererek devamsızlık sebebiyle." dedi.

"Derdimi anlatmak istedim, beni dövdüler"

H.K, Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma (SUTASAK) eğitiminden geçen öğrencilerin mezuniyet töreni için okula gelen üst düzey bir komutana derdini anlatmak istediğini söyledi.

Komutana, ağlayarak, bu okulda bir çete olduğunu, işkence ettiklerini ve iftiralar attıklarını, okuldan ayırmak için ellerinden geleni yaptıklarını anlatmaya çalıştığını ancak törenden sonra görüşebileceğini söylediğini aktaran H.K, olayı şöyle anlattı:

"Komutan salona girer girmez geride kalan subaylar beni döve döve alt kattaki Rehberlik ve Danışma Merkezine götürdü. Hiç tanımadığım adamlar, 'Bizi ele vereceksin ha' diyerek bana vuruyorlardı. O an Harp Okulundaki yapılanmanın ne derece büyük olduğunu anladım. Kimsenin hiçbir şey duymasını istemiyorlardı. Rehberlik biriminden apar topar bir sevk yazıldı ve beni GATA'ya götürdüler. Başları ne zaman sıkışsa GATA'ya sığınıyorlardı zaten."

"Davamda haklıyım"

H.K, davasında haklı olduğunu ve okuldan ayrıldıktan sonra da takip ettiğini söyledi.

Ne işler karıştırdıklarını öğrenmek için bilerek bunların dershanelerine kayıt olduğunu ve askeriyeye sızdırdıkları bazı şahısları tespit ettiğini, bunları bazı yetkililere bildirdiğini iddia eden H.K, şunları kaydetti:

"Biz 'şok mangası' mağdurlarıyız. Şok mangası mağdurlarını toplu bir şekilde ifadeye çağırsınlar. 2006 yılından itibaren askeri okullarda görev yapmış birçok FETÖ/PDY mensubu subay ortaya çıkacaktır. Böylece senelerdir varlığı kanıtlanamayan şok mangası kanıtlanmış olacaktır.
Herkesten yalan beyan aldılar. Beni de öldürmekle tehdit edip, yalan beyanda bulundurmuşlardı. Şu an çoğumuz kötü şartlarda hayatımıza devam ediyoruz. Ağır tazminat borçlarının altında ezildik. Birçoğumuza gerçeği yansıtmayan sağlık raporları verildi. Bunu asker üniforması giymiş teröristler yaptı. Yaşadığımız travmaları, uğradığımız haksızlıkları hiçbir tazminat karşılayamaz.
Ama maddi anlamda çok kötü günler geçiren, tazminat yüzünden haciz edilmiş ve evini satmak zorunda kalmış aileler var. Biz, iade-i itibar bekliyoruz."

Yorumlar