Bozkır: Fizik mezunu iş güvenliği uzmanı, betondan ne anlar?

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 kişinin hayatını kaybettiği maden kazası sonrası 30 Haziran 2012’de yürürlüğe giren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu tartışılmaya başlandı. Kanun kapsamında 250 binin üzerinde iş güvenliği uzmanı ile yüzlerce ortak sağlık güvenlik birimi (OSGB) hizmet verirken sektör milyonlarca liralık hacme ulaştı. Birlik İş Güvenliği Enerji İşçi ve Çevre Sağlığı Eğitim Araştırma Derneği (BİR-DER) Başkanı, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Abdullah Bozkır ise fen edebiyat fakültesinin biyoloji, fizik ve kimya bölümünden mezun olanların iş güvenliği uzmanı olduğunu belirterek, "Fizik mezunu ne anlar iskeleden, betondan, kömürden." dedi. Bozkır, Soma’daki facianın ahlaki sorundan kaynaklandığını savundu.

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu kapsamında 40’dan fazla yönetmeliğin yürürlüğe girdiğini belirten BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, sektördeki iş güvenliği uzmanı ve OSGB’lerin ticari hacminin milyonlarca lirayla ifade edildiğini söyledi. Bozkır, şunları kaydetti: "Bu durumda sektör büyürken ters orantılı olarak is kazalarının ve meslek hastalıklarının azalması gerekirdi. Ancak bu kadar kanun ve mevzuata rağmen sıkıntılar hep aynı. Neden peki? Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi kağıt üzerinde ne kadar mükemmel olursa olsun uygulayıcı olan insan faktörü çok önemli. İnsan makine madde değil manevi boyutu olan bir varlık. Ahlaki ve vicdani gelişimini tamamlamamış insan inşaat mühendisi olunca demirden çimentodan çalar, binalar çöker, insanlar ölür. Hekim olur organ mafyasına çalışır. Çünkü sadece haz için yaşar. Allah’tan korkmayandan Allah’a sığınmak gerek. Neden bunları söylüyoruz; ‘bir musibet bin nasihatten iyidir’ diyoruz .Her yıl kayıtlara girmeyen ölümlü iş kazaları olmakla birlikte yaklaşık bin kişi hayatını kaybediyor. Ancak 1000 musibetten bir nasihat almıyoruz."

ŞİMDİ BİRBİRİMİZİ SUÇLUYORUZ AMA MAHŞERDE HALİMİZ NE OLACAK?, İŞÇİLER EĞİTİM ALDI MI?

Soma faciasından sonra herkes birbirini suçlamaya başladığına dikkat çeken Bozkır, "Olaya ‘Kader’ dedik, ‘kaza’ dedik. Ancak şunu unutmayalım kazada kadere de çarpık bir anlayışla bakarsak ‘Hz. Hüseyini Kerbela’da şehit eden Yezid gibi, ‘bu onların kaderiydi, Allah böyle istedi böyle oldu’ diyecek sapıklığa doğru gideriz. Birileri kalkıp ‘Din toplumun afyonudur’ (Karl Marx) dediğinde söyleyecek sözümüz kalmaz. Şimdi birbirimizi suçlayalım peki mahşerde sucu kimin üzerine atacağız. Şimdi şu soruları soralım.Kanunda belirtildiği gibi; Soma’da çalışan ve diğer madenlerde çalışan madenciler gibi en 32 saatlik mesleki eğitimi aldı mı? İşçilerin işe alınırken ağır ve tehlikeli işlerde çalışabilir sağlık raporları var mıydı? İşçiler, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ise başlamadan önce verildi mi? Acil durum planları yapıldı mı? Acil müdahale konusunda gerekli eğitimler verildi mi? Yeterince kişisel koruyucu donanım var mıydı? Peki her şeyi hakkıyla yaptınız mı, vicdanen rahat mısınız?. Şimdi bazıları bu sorulardan rahatsız olabilir. Rahatsız edebiliyorsak ne mutlu bize. Yıllardan beri söylüyoruz; fahri iş müfettişliğinin getirilmesi faydalı olacaktır." diye konuştu.

BİYOLOJİ MEZUNU NE ANLAR BETONDAN?

İş güvenliğinde branşlaşma gerektiğini anlatan OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Baş Denetçisi Abdullah Bozkır şöyle devam etti: "Avrupa Birliği (AB) ortalamasını yakalayayım diye önüne geleni iş güvenlik uzmanı yapamazsın. Fen edebiyat fakültesinin biyoloji bölümü fizik kimya bölümü mezunu ne anlar iskeleden betondan, kömürden, madenden, makineden.Dünyanın her yerinde trafik kuralları aynı yeşil geç, kırmızı dur, hız sınırı vs. Ülkemizde de aynı ancak trafik kazalarında da sıkıntılıyız.İmanımızı ahlakımızı sorgulamamız haz için değil hak için yaşamamız gerek aksi takdirde dünyanın gelmiş geçmiş en gelişmiş mevzuatını da koysanız işlemez."

CİHAN