Bozdağ: Esed 150 bin insanı katlederken CHP’li vekiller fotoğraf çektiriyordu

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Soma’da meydana gelen olayda Türk milletinin büyük acılar çektiğini belirterek Soma olayında AK Parti'ye zarar vermek isteyen bazı CHP’li vekillerin 150 bin insanın katili Esed ile fotoğraf çektirdiğini söyledi.  &nb

Google Haberlere Abone ol
Bozdağ: Esed 150 bin insanı katlederken CHP’li vekiller fotoğraf çektiriyordu

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Soma’da meydana gelen olayda Türk milletinin büyük acılar çektiğini belirterek Soma olayında AK Parti'ye zarar vermek isteyen bazı CHP’li vekillerin 150 bin insanın katili Esed ile fotoğraf çektirdiğini söyledi.

    AK Parti Yozgat İl Teşkilatı'nın düzenlediği İl Danışma Meclis Toplantısı'na katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, burada yaptığı konuşmasına Soma’da hayatını kaybeden maden işçilerine Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı. Bozdağ, "Bir yandan gördük ki Soma’da insanlarımız yanıyor ama öte yandan da bazıları bu yangın vesilesiyle Türkiye’yi de yangın yerine çevirmek istiyorlar. Soma’da kalmasın her tarafa yayılsın bu acının içinden siyasal rantlar, siyasal hesaplar yapabilecek kadar vicdanı katılmış, kararmış, taşlaşmış insanlar var. Ben düşünemiyorum, insanlarımız yanıyor, acılar var, anneler, babalar, eşler, çocuklar, torunlar gözyaşı döküyor, 77 milyon insan ağlıyor. Ama bazıları da çıkıp bu ağıtların bu acıların ortasında siyasal rantı nasıl sağlarız AK Parti'ye nasıl zarar veririz, nasıl istediğimiz neticeyi alırız, onun hesabını, onun kitabını yapıyorlar. Ben buradan Yozgat’tan bir kez daha söylüyorum, ey CHP’liler, ey CHP’nin vicdanı kararmış vekilleri, Esed 150 bin insanı katlederken, siz gidip Esed ile fotoğraf çektirdiniz. On binlerce insanın katilini dünyaya masum göstermek için çalışmalar yaptınız. Türkiye’nin Enerji Bakanı'na Suriyelilerin üzerine beton dökme iftirasını yüzüne söylerken, siz gidip acaba Esed’e on binlerce insanı sen katlettin neden bunu yapıyorsun, bunu yapma deme cesaretini gösterebildiniz mi. Esed’in karşısında ona muhibban görüntüsüyle, vasiyet edeceksin, sonra kalkıp başka bir iftirayla bakanınızın karşısına geleceksin, bu vicdanla barışmaz, vicdansızlıktır." dedi.

    "TÜRKİYE’DE TOPLANTI VE GÖSTERİ HÜRRİYETİ BİR HAKTIR"

    Türkiye’de toplantı ve gösteri hürriyetinin bir hak olduğunu ifade eden Bozdağ, "Türkiye demokratik bir ülkedir, herkes dilediği yerde toplanma hakkına sahiptir, gösteri yapma hakkına sahiptir, düşüncesini ifade etme hakkına sahiptir. Ama yüzünü gözünü, maske içerisine alıp, polislerin araçlarına molotof atıp, polisleri canlı canlı yakma hakkına sahip değildir. Ambulansların önünü kesip, hastaların hastaneye ulaştırılmasını engelleme hakkına sahip değildir. Şahısların, kamunun, mallarını talan etme hakkına sahip değildir. Mala, cana zarar verme hakkına sahip değildir. Biz toplantı ve gösterilerin yapılmasına karşı değiliz. Toplantı ve gösterilerin terörize edilmesine toplantı ve gösteri bahane edilerek, bu milletin birinin karşısına dikilmek istenmesine karşıyız." diye konuştu.

    "BAZI SENDİKALAR TERÖR ÖRGÜTLERİNİN UYDUSU HALİNE GELMİŞ DURUMDADIR"

    "Biz de maalesef bazı sendikalar terör örgütlerinin uydusu haline gelmiş durumdadır." diyen Bozdağ, şöyle devam etti: “İşçi diye bir derdi yok, onun derdi illegal yapılara ve onların gücüne güç katacak işler yapıyorlar. Talimatı oradan alıyorlar ona göre ortamı terörize eden işler yapıyorlar. İş güvenliği ile ilgili ne yaptınız, Soma’yı istismar ediyorlar, başka yerlerdeki kazaları istismar ediyorlar, Bu işçilerin hakkını hukukunu korumak için hangi çalışmayı yaptınız. Bir takım terör örgütlerinin, bir takım illegal grupların talimatıyla Türkiye’yi terörize eden bazı sendikalar için bunu söylüyorum hepsi için bunu söylemiyorum. Bir şey yaptıkları yok, ama o bağlı oldukları, gönül bağı ile yakın oldukları yerler talimat verdiği zaman Türkiye’nin altını üstüne getiriyorlar. İşçiyi temsil etmiyor musun, işçiden pirim kesmiyor musun, aidat almıyor musun, alıyorsun ama işçinin hakkını koruyan yok. Barolar birliği başkanı var konuşuyor, avukatların hakları ile ilgili bir konuşması yok. Hekimler birliği var konuşuyor, doktorların menfaati ilgili bir konuşması yok. Herkes bir ideolojinin peşine düşmüş. Kendi ideolojisinin değirmenine su çekmek için gayret sarf ediyorlar. Avukatların temsilcisi avukatların derdi ile dertlenmiyor, doktorların temsilcisi doktorlarla ilgilenmiyor."

    "AVUKATLARIN TEMSİLCİSİ AVUKATLARIN DERDİYLE DERTLENMİYOR"

    Avukatların temsilcisinin avukatların dertleriyle, doktorların temsilcisinin doktorların derdiyle ilgilenmediğini söyleyen Bozdağ, "Herkes bir ideolojinin peşine düşmüş. Kendi ideolojisinin değermenine su çekmek için gayret sarf ediyorlar. Avukatların temsilcisi avukatların derdiyle dertlenmiyor. Doktorların temsilcisi doktorlarla ilgilenmiyor. Senin vazifen ne siyaset yapmaksa çıkıp yapacaksın siyaseti. Maalesef sendika da öyle şimdi. Siyasetin arka bahçe durumuna gelmiştir. Bazılarının ideolojilerinin emir eri durumuna gelmiştir. İllegal örgütlerin terör örgütlerinin yasal görüntülü üssü haline gelmiştir. Bunlar hangi işçini savunacak. O örgütün hakkı varsa onu savunuyorlar. İşçilerin derdi bunların hiç umurunda olmadı. Emek dediler, emek için yola çıkıyoruz dediler, eylem yapıyorlar giydikleri ayakkabıların fiyatına bakıyorsunuz 3 bin, 5 bin değerindeki ayakkabıları giyiyorlar. Senin işçi ile ne şeyin var sen işçiyi sömürensin, emeği sömürensin sömürensin, işçiyi kullanansın. Ama onlar kalkıyorlar işçinin bir yılda aldığı maaşla sadece sırtındaki montun yarı değeri eder adamlar kalkıp işçinin hakkını, hukukunu savunuyor sevsinler sizi. Bu işçiler kimin hakkın kimin hukukun peşinde olduğunu gayet iyi biliyorlar. Dün haberlerde vardı bir polis aracına molotof atıldı, polis memuru kardeşimiz yanmaya başladı. Polisi yakan işçi midir, Türkiye’nin hiç bir yerinde bir işçi kardeşim polisine taşta atmaz, molotof da atmaz. Bunlar işçilerin aldığını sömüren, ekmeğini sömüren başka illegal yapıların emir eri olan uşaklardır. Bu toplumun ana değerlerine saygılı değiller. Bunların değerleri bam başka şeyler." şeklinde konuştu.

    Köşe yazarlarını da halkı kışkırtmakla suçlayan Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı: "Köşe yazarları millet niye sokağa çıkmıyor diye neredeyse vatandaşlara açık açık hakaret ediyorlar. Televizyonlarda oturmuş koca koca adamlar isimlerinin önünde pek çok fikirler var. Onları oradan niye sokağa çıkmıyor bu millet diye bağırıyor. Ben şimdi buradan milleti sokağa çıkmaya tahrik edenlere buradan şunu söylüyorum. Sen niye çıkmıyorsun da milletin evlatlarını sokağa çıkmaya davet ediyorsun. Kendilerini bu sokağa çıkın diyenleri şimdimi onları aşağılayanları eleştirenleri iyi takip edin, hiç bir sokak eylemlerinin içinde onları göremezsiniz. Çocuklarını ve yakınlarını göremezsiniz. Eyleme giden garibanın çocuğu, zarar gören garibanın çocuğu, taş attırılan garibanın çocuğu, kullanıyorlar. Bunların ağ babaları bunları söyleyenlerin hiç birinin evlatları 70’te de meydanlarda yoktu. 80’de de yoktu şimdi de yarında olmaz. Esas göbeğini kaşıyan adamlar bunlar. Göbeğini kaşıyorlar milleti sokağa döküyorlar. Onun için diyorum ki televizyonlarınıza istediğiniz kadar kurulun. İstediğiniz kadar köşelerinizden manşetlerinizden hakaret edin bu millet en büyük dersi yine size verecektir. Sandıkta en büyük mesajı yine size verecektir. Bu millet adamların arkasından gider. Yiğitlerin arkasından gider. Milletine sevdalı olanların arkasından gider. Adam olmayanların arkasından asla gitmez, adamların arkasından giderler. Dün övdüğünüz yere göğe sığdıramadığınız bir kadroya iki gün sonra dünyanın en büyük iftiralarını yaparsanız her kes size sorar ne oldu, bakıyorum bazı gazetecilerde öyle, dün bizi yazarken yere göğe sığdıramıyordu. Şimdi de söverken yere göğe sığdıramıyor. İstediğiniz kadar yazın, istediğiniz kadar çizin bizim yolumuz milletin yolu hakkın yoludur. Sizin yazmanız çizmeniz göbeğinizi kaşımanız bize zarar vermez. Millet bundan keyif alır, sizin göbeğinizi kaşıta kaşıta sizi uyuz yapar ama bu davadan bu kadrodan asla vazgeçmez." CİHAN

Yorumlar