Bitlisli 22 STK'dan Hizmet Hareketi'ni yıpratma kampanyasına tepki

Bitlis ve ilçelerinde faaliyet gösteren 22 sivil toplum kuruluşu son günlerde Hizmet Hareketi'ne karşı yürütülenyıpratma kampanyalarına tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol
Bitlisli 22 STK'dan Hizmet Hareketi'ni yıpratma kampanyasına tepki

Bitlis ve ilçelerinde faaliyet gösteren 22 sivil toplum kuruluşu son günlerde Hizmet Hareketi'ne karşı yürütülenyıpratma kampanyalarına tepki gösterdi.

Bitlis Sanayici İş Adamları Derneğinde (BİSİAD) bir araya gelen 22 STK adına açıklamayı okuyan BİSİAD Başkanı Ayetullah Şimsek, Bitlis’te faaliyet gösteren 22 hizmet gönüllüsü sivil toplum kuruluşu olarak birçok ülkede sayısız hizmetlerde bulunan hizmet hareketine karşı yürütülen kara propagandaları kınıyoruz. Son zamanlarda kamuoyunu meşgul eden, toplumun büyük bir kesiminin kapatılmasına karşı olduğu dershane meselesi, fişleme iddiaları, yolsuzluk operasyonları merkezinden saptırılarak çok farklı bir mecraya çekilmektedir. Bu olaylarla alakalı hizmet hareketi de yıpratılarak zan altında bırakılmaktadır. Hizmet hareketi yılardır toplumun her kesiminden gönüllüleri olan kamu yararına hizmet eden sivil bir harekettir.” dedi.

"Anadolu insanının himmet ve gayretleriyle yurt içinde ve yurt dışında açılan, kendi kültürümüzü dünyaya taşıyan, milletler arasında barış köprüleri kuran, bulundukları her yerde ülkemizi en güzel şekilde temsil eden, ulaştıkları her insana ülkemizi ve milletimizi sevdiren okullar da bu süreçte yıpratılmak isteniyor" diyen Şimşek, "Bulundukları her yerde huzurun, emniyetin ve barışın gönüllü temsilcilerine “rantçı, çete, örgüt, paralel devlet ve haşhaşin’’ gibi ağır ifadeler vicdanlarda büyük yaralara yol açmıştır. Devletimizin büyük elçilerine bulundukları ülkelerde okulların itibarsızlaştırma vazifesinin verilmesi büyük hayal kırıklığına sebep olmuştur. Bu güzel hizmetlerin teşvikçisi olan ,hayatını Allah rızasına kilitlemiş , bu ülkeyi ve insanını canı gönülden seven, hayatta herhangi bir makam, mevki , maddi çıkar ve siyasi hedefi olmayan , bir ilim ve fikir insanı olan Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendiye ağza alınmayacak ithamlarda bulunulması çok gönül yaralayıcıdır.Efgan Alayı millet olarak seçtiğimizi hatırlamıyoruz. Talihsiz açıklamalarını kendisine iade ediyoruz.Ne acıdır ki başta hemşerimiz Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri olmak üzere Hak dostları tarihte hep böyle haksızlığa maruz kalmışlardır." diye konuştu.

"TÜRKİYE GÜVENLİ ÜLKE OLMAKTAN ÇIKARILMASINI ÜZÜNTÜYLE İZLİYORUZ"

Sözlerine "Sırf hizmet hareketine gönül vermiş diye düzenli vergisini ödeyen saygın iş adamlarının üzerine gidilmesinin, ülke ekonomisine hizmet eden finans kurumlarının açıktan hedef gösterilmesini , teşebbüs hürriyetine indirilmiş bir darbe olarak algılıyor, gerek yerli gerekse yabancı yatırımcı açısından Türkiye’nin güvenli bir ülke olmaktan çıkarılmaya sebebiyet verildiğini üzüntüyle izliyoruz." diyerek devam eden Ayetullah Şimşek şöyle konuştu: "Millet olarak ne çektiysek, toplumun ayrıştırılmasından, demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasından, düşünce ve inanç hürriyetinin kısıtlanmasından, hukukun ayaklar altına alınmasından çektik. Kürt meselesi ile ilgili Hocaefendi’nin yıllar önce verdiği demeçler, Doğu ve Güneydoğu'da yapıldığına şahit olduğumuz hizmetlerin açılıma çok daha önceden sahiplendiğinin göstergesidir. Hükümetin açılıma adım attığı daha ilk günlerde ‘Sulh hayırdır, Hayır sulhtadır’ beyanı doğu ve güneydoğuda sürecin rahat yürümesi adına en büyük katkıyı sunmuştur. Özellikle Hocaefendi’nin Kuzey Irak Rudaw gazetesine vermiş olduğu demeçte ‘temel haklar pazarlık konusu yapılamaz’ ifadesi çözüm sürecine bakış açımızı tam anlamıyla ifade etmektedir. Bundan dolayıdır ki yukarıda ifade ettiğimiz alanlarda yapılan bütün reformları canı gönülden destekledik ve bundan sonrada desteklemeye devam edeceğiz. Biz STK’lar başta Sayın Başbakanımız ve hükümet temsilcilerinden; toplumun gönlünde yer edinen insanlara ve kurumlara iftira atmamalarını, haksız ithamlarda bulunmamalarını , hukukun ve adaletin işlemesine imkan vermelerini, halkın devlete ve devlet kurumlarına olan güveninin zedelenmesine sebebiyet vermemelerini, kamu görevlileri üzerinde bir baskı oluşturmamalarını ve görevlerini kanunlar çerçevesinde yapmalarına imkan tanımalarını, ötekileştirme yoluyla toplumu kamplaştırmaya sebep olmamalarını temenni ediyoruz."











CİHAN

Yorumlar