Bilgi Üniversitesi'nde mescid sorunu

Yaklaşık 6 ay önce öğrencilerine mescid sözü veren ancak geçen zamanda herhangi bir adımda bulunmayan Bilgi Üniversitesi protesto edildi.

Google Haberlere Abone ol
Bilgi Üniversitesi'nde mescid sorunu

Özellikle "İbadethanesi olmayan üniversite olur mu?" sorusuyla dile getirilen tepki, Bilgi Üniversitesini takribî 6 ay öncelikle harekete geçirmişti lakin bu devinim sözde kaldı ve mescid yapılmadı. 

Dünyanın her yerindeki üniversitelerde inanca saygı dolayısıyla ibadethaneler var iken Türkiye'de ne yazık ki hala bu konu gündeme geliyor. Bilgi Üniversitesi'ne ilişkin Dolapdere Kampüsünde gene öğrencilerin istediği üstüne 2013 yılında mescit yapılmıştı. Aynı üniversiteye ait Santral İstanbul Kampüsü’nde ise mescit yok. Çünkü kampüsün birlikte bir cami olması sebep gösterilerek mescidin yapılması devamlı erteleniyor. 

6 ay öncelikle izahat yapan Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Rifat Sarıcaoğlu, "Santralistanbul kampüsünde cami, mektep kampüsüne fazla fazla yakın bulunduğu için böyle bir çalışmamız olmamıştı. Fakat öğrenciler kampus arasında mescit olsun istiyorsa, o noktada lüzumlu girişimleri başlatırız'' diye konuşmuş ve hatta kampüs dışında yaşanan vakayı hatırlatarak, "2 sene öncelikle öğrenciler namaz kılmak için okulun yakınındaki camiye giderken tinerciler vasıtası ile saldırıya uğramıştı. Bunun üstüne YÖK Başkan Yardımcısı Yekta Saraç, üniversitemizi arayarak mescit yapılmasını rica etti" sözlerini kullanmıştı. 

Aradan geçen bu zaman zarfında herhangi bir adımda bulunmayan üniversite yönetimi öğrencilerin isteklerini karşılamadı. 6 ay boyunca ha bugün ha yarın yapılmaktadır diye bekleyen öğrenciler sonunda fiil kararı aldı. “Liberal Okulda Yasakçı Zihniyet İstemiyoruz!” “Bahane İstemiyoruz, Mescit İstiyoruz!” “Bilgi’nin Özgürlük Anlayışı Ne Kadar?” yazılı pankart ve döviz taşıyan öğrenciler adım başı cafe bulunan okulda mescit bulunmamasına başkaldırı etti. Bahçede cemaatle namaz kıldı. 

Öğrenciler fiil ve etkinliklerinden sonra, konuyla ilgili matbuat izahatsı yaptı:

"Meselemiz, bir kişinin lazım ahlaki gerekse insani şekilde en ana ihtiyaçlarından bir tanesini hatta en önemlisini teşkil eden din ve vicdan hürriyetidir. Bizler kampusun içerisinde, bu hürriyetin kapsamına giren ibadet etme imkanına kimi engellerden ötürü sahip olamamaktayız. Şöyle ki, bizler buraya takribî 2 yıldan bu güne kadar devam eden  “çözüm yolu” bulma çabamızın neticesiz kalması sonucu toplanmış bulunmaktayız. Bu sorunun çözümü noktasında muhtelif girişimlerde bulunduk ama devamlı oyalama, baştan savma  gibi sorunun çözümüne yardım sağlamayacak art dönüşlerle karşılaştık.

Bunlara değinmek gerekirse; yaptığımız muhtelif girişimler sonucu mütevelli heyeti başkanı Sn RİFAT SARICAOĞLU Yeni tan gazetesine konuya ilişkin yapmış bulunduğu izahatda aynen şu ifadeyi kullanmıştır: “Öğrenciler kampus arasında mescit olsun istiyorsa, o noktada lüzumlu girişimleri başlatırız.”

Sayın mütevelli heyeti başkanının yapmış bulunduğu bu izahat 4 Ekim 2014 tarihinde Yeni tan gazetesinin internet sitesinden yayınlanmıştır. Bu izahatnın üstünden takribî şekilde 6 ay geçmiştir. Fakat kampus bünyesinde herhangi bir iş başlatılmadığı benzeri okulun iç düzeni ile ilgilenen yetkili Sn BURAK MUTÇALIOĞLU; “uygun bir saha bulamadıkları için mescit noktasında herhangi bir iş içerisine giremeyeceklerini” bize iletmiştir.

Burada fazla fazla kocaman bir çelişki meydana gelmektedir, okulun yönetiminde son sözü söylemeye yetkili bulunan mütevelli heyet başkanının kamuoyuna yapmış bulunduğu izahat adeta bulunmaz sayılıp yüzde yüz ayrıcalıklı bir yönelim söz konusu olmuştur. Biz mütevelli heyeti başkanına kamuoyu önünde yapmış bulunduğu izahatnın ardında durması gerektiğini bir defa daha bütün matbuat mensupları vasıtası ile hatırlatmak istiyoruz. Aksi takdirde biz Sn mütevelli heyet başkanının yapmış bulunduğu izahatları başta söylediğimiz benzeri oyalama şekilde değil, toplumun ve medyanın gözünde üretilmiş bulunan LİBERAL üniversite izleniminin devam etmesi için üretilmiş bulunan “göz boyamalar” şekilde atfedeceğiz. Ve diyeceğiz ki, toplumun ve medyanın nezdindeki itibarın sarsılmaması için bütün toplumu kandırmaya yol açacak ifadeler en yetkili bireyler vasıtası ile rahatça sarf edilebilmektedir. Bu durumun bu biçimde olmadığının kanıtlanması için, liberal mefhumunun tekrardan iç ferahlığı ile kullanabilmesi için, bizim maruz kaldığımız bu sorunun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Son olarak, bizler lazım Anayasa madde 24’de gerekse İHAS madde 9’da koruma altına tahsil edilmiş olan, inanç hürriyetimizin bir uzantısı niteliğindeki ibadet etme hakkımızı, okulumuzun bünyesinde gerçekleştirebilmemizin sağlanmasını bir defa daha mektep yönetimimizden istek ediyoruz.

Haklı olduğumuz bu meseleyi netice bölgeye kadar müdafaa etmeye devam edeceğimizi bir defa daha belirterek izahatmıza son veriyoruz. Destek verici arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz."

Kaynak: HABER7.COM

Yorumlar