Bilal Erdoğan: 'Kula kul oldular'

Erdoğan, bu milletin, içerideki kuklaları, maşaları, Allah'tan başkalarına kul olan alçakları, vücuttan kanser hücrelerinin temizlenmesi gibi temizleyeceğini ifade etti.

Google Haberlere Abone ol
Bilal Erdoğan: 'Kula kul oldular'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Türk halkının adeta Çanakkale ruhuna uyandığını belirterek, "Bu millet Çengelköy'de, Boğaziçi Köprüsü'nün üstünde, Vatan Caddesi'nde, Kazan'da, Beştepe'de tankların önünde 'durun' dedi. Adeta Davos'ta Başkomutanımızın 'durun' dediği gibi." dedi.

Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı Vatan Caddesi'nde "demokrasi nöbeti"ne devam eden vatandaşlara hitap etti.

Milletin bağımsızlık mücadelesindeki bir dönüm noktasının 15 Temmuz'da yaşandığını anlatan Erdoğan, yüz yıl önce bu topraklar üzerinde, bu milletin geleceği üzerinde planları olan, tahakküm kurmak isteyen ülkeler, odaklar kimse bunların bugün de aynı olduklarını söyledi.

Erdoğan, milletin kendi kararını vermeye kalkıştığını gördüklerinde bu odakların sinsi müdahaleleriyle milletin bağımsızlığına çomak soktuklarını ifade ederek, 1960, 1971, 1980, 1997 ve 27 Mayıs'ta bunların görüldüğünü, bunların hepsinin bu bağımsızlık mücadelesinin köşe taşları olduğuna dikkati çekti.

Çoğu zaman bu güçlerin hedeflerine ulaştıklarını veya ulaştıklarını sandıklarını aktaran Erdoğan, "Ama bu uzun serüven bizi 15 Temmuz'a taşıdı. 15 Temmuz gecesi bir halk adeta Çanakkale ruhuna uyandı. Hepinizden Allah razı olsun. Bu millet Çengelköy'de, Boğaziçi Köprüsü'nün üstünde, Vatan Caddesi'nde, Kazan'da, Beştepe'de tankların önünde 'durun' dedi. Adeta Davos'ta Başkomutanımızın 'durun' dediği gibi. 'Durun' diyoruz artık. 'Bağımsızlığımızla oynamazsınız, bu topraklar üzerinde bu milletin egemenliğine, hakimiyetine müdahale edemezsiniz. Çomak sokamazsınız' diyoruz. Artık demokrasi, insan hakları yalanlarınız bu milletin iman dolu göğsünde toz oldu kaldı. Sizin samimiyetinizin olmadığını, artık bu millet sayesinde dünya, alem gördü. 'İnsan hakları' diyorsunuz, insanların ölümüne göz yumuyorsunuz. 'Demokrasi' diyorsunuz, insanların oyalarının ekseriyetiyle gelen iktidarların devrilmesine göz yumuyorsunuz. O zaman durun, bu cadde çıkmaz sokaktır. Bunu sizler dediniz. Allah razı olsun." diye konuştu.

"Kula kul oldular"

Erdoğan, bu milletin, içerideki kuklaları, maşaları, Allah'tan başkalarına kul olan alçakları, vücuttan kanser hücrelerinin temizlenmesi gibi temizleyeceğini ifade etti.

Meydanları sahiplenenlerin bu süreci de sahiplenmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Allah göstermesin, yine aynı tas aynı hamam gitmeye çalışanlar olacaktır. Sizlerin gözetimi, sizlerin takibiyle inşallah Türkiye'de hem bu kanser hücrelerinin temizlenmesi mümkün olacak hem bir daha darbelerin olmaması için gereken düzenlemeler neyse bunlar da yapılmış olacak. Görüyorsunuz her gün ciddi yeni kararlar alınıyor, yeni yapılanmalar oluşturuluyor. Neden? Bu ülkedeki yapılar, maalesef bundan önceki darbelerden önce hiçbir zaman 'bir daha darbe olmaması için ne yapılmalıdır' diye düşünülerek gözden geçirilmemişti. Bunlar mahşeri vicdanda mahkum oldular. Bunlar öteki dünyaya gittikleri zaman da hesap veremeyecekler. Bunlar derinlerin en derininde mahkum olacaklar. Çünkü bunlar kula kul oldular. Bunlar insanların inançlarını maalesef istismar ettiler. Buradan çıkaracağımız bir diğer ders o zaman; bir daha kula kul olmayacağız, dinimizi doğru kaynaklardan öğreneceğiz, biz onun için imam hatipler dedik, onun için imam hatiplerin çoğalması için mücadele verdik. Böyle kanser hücreleri çoğalmasın diye imam hatiplere destek vermek zorundayız. Ve inşallah bu millet bağımsızlığı için neler yapabileceğini gösterdi, bu millet bağımsızlığı için nasıl bir araya geldiğini gösterdi. Bu şu anlama geliyor; yarınımız bugünden, geleceğimiz, bugünlerden çok daha aydınlık olacak, buna inanın. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'ten uçağa binip daha Atatürk Havalimanı emniyete alınmamasına rağmen, havada F-16'ların uçtuğunu bilmesine rağmen, nasıl ki 'ben halkımın refahı için, bu ülkenin düzeni, saadeti için her türlü riski almaya hazırım’ dedi. Bu millet aynı şekilde, o havada o riski alırken, bu yollarda tankların önünde hayatları pahasına bağımsızlıkları için bir duruş sergilediler. İşte lider, işte millet."

"Şehitlerimizin hatırasına ihanet etmeyeceğiz"

Bilal Erdoğan, 250 şehit ve 2 binin üzerinde gazinin çok güçlü bir mesaj verdiğini belirterek, bu bayrağın renginin niye kırmızı olduğunu, şehadetin ne ulu bir makam olduğunu, bağımsızlığın ne kadar değerli olduğunu yeniden hatırlattıklarını dile getirdi.

Şehitlerin yolundan ayrılmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Şehitlerimizin hatırasına ihanet etmeyeceğiz. Onların isimlerini, hatıralarını, hikayelerini yaşatacağız ve böylelikle Türkiye dünyada sadece Müslümanlar için değil, sadece soydaşlarımız için değil, bütün mazlumlar için dik duruşun, adaletin savunuculuğunun önder ve sembol ülkesi olacak. Bunun altyapısını oluşturduğumuz için millet olarak kendimizle ne kadar gurur duysak azdır. Çok çalışmak zorundayız. Bakın 16 yaşında Abdullah babasıyla beraber şehit oldu. 19 yaşında Ömer'in ailesini Ankara'da ziyaret ettim.
Cumhurbaşkanımızı televizyonda gördüğü, 'sokaklara gidin' dediği anda 'o çağrıya kulak vermek zorundaydım' diyerek, babasının 'biraz daha bekle' demesine aldırış etmeden, kendini Akıncı 4. Ana Jet Üssü'nün önünde buldu ve şehadete yürüdü. Bugün Kayseri'de 22 yaşındaki şehit Cennet Yiğit'in evini ziyaret ettik. Adı Cennet, soyadı Yiğit. İsmiyle müsemma bakın şimdi cennette. Ne yiğit bir kız kardeşimiz." ifadelerini kullandı.

Yiğit'in anne ve babasının metanetinin yürek burktuğunu söyleyen Erdoğan, Cennet Yiğit'in son göreve gidişinde anneannesine "Pamuk anneanneciğim, bak ben şehit olacağım, senin yedi sülaleni de kurtaracağım, cennete alacağım." dediğini anlattı.

Erdoğan, bu şuurun kendilerini büyüteceğini, dünyaya lider kılacağını kaydederek, "Allah bizleri şehitlerin yolundan ayırmasın. Öyle bir nesil yetişecek ki bu topraklarda, dünyaya yeniden adaleti, yeniden barışı tesis edecek bir model ortaya koyacak. Bizler bunun için çok çalışmak zorundayız. Buradaki birliğimizi Allah daim etsin. Allah aramıza fitne ekmeye çalışan odakların fitnelerini başlarına çevirsin ve Allah bizi de artık eğer hala içimizde oyunda, oynaşta olanımız, uykuda uyuyanımız varsa hepimize uyanmak nasip etsin. İnşallah geleceğimiz bugünden aydınlık olacak. Bizler de hayatlarımızı o şehitlerimizin izinde, Allah rızasını kazanmak için harcayan bir millet olarak, bu dünyada canlarımızı vereceğiz. Gecemiz kutlu olsun, geleceğimiz aydınlık olsun." değerlendirmesinde bulundu.

Demir: "Ümit ediyorum bu karanlık geceler bir daha yaşanmaz"

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ise darbe girişiminde bulunanların muradına ulaşamadığını ve o gece karanlığa teslim olunmadığını belirterek, "Ümit ediyorum ki bir daha böyle karanlık geceler yaşamayız." dedi.

Darbe girişimine tepki için ay yıldızlı bayraklar ve sloganlarla İstanbul Emniyet Müdürlüğü yakınındaki "demokrasi nöbeti"ni sürdüren vatandaşlara, Fatih Belediyesi'nce sucuk ekmek ikramında bulunuldu.

Yorumlar