BİGİAD Başkanı Şahin: Suriye’deki insanlık suçuna hepimiz ortağız

Bitlis Genç İş Adamları Derneği (BİGİAD) Bitlis Şube Başkanı Cengiz Şahin, Suriye’de her gün bir vahşet ve insanlık dramı yaşandığını, bu insanlık dramına ve vahşete seyirci kalan tüm dünyanın ortak olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
BİGİAD Başkanı Şahin: Suriye’deki insanlık suçuna hepimiz ortağız

Bitlis Genç İş Adamları Derneği (BİGİAD) Bitlis Şube Başkanı Cengiz Şahin, Suriye’de her gün bir vahşet ve insanlık dramı yaşandığını, bu insanlık dramına ve vahşete seyirci kalan tüm dünyanın ortak olduğunu söyledi.

Dernek binasında gazetecilere Suriye’de yaşanan olayları değerlendiren BİGİAD Bitlis Şube Başkanı Şahin, “Suriye’de insanlık suçu işleniyor ve maalesef tüm insanlık ve tüm dünya bu adaletsizliği ve Esed rejimine karşı sağır ve dilsiz kalıyor.” dedi. Gelinen noktada artık Suriye’deki insanlık dramına karşı tel'inden eyleme geçilmesini dile getiren Cengiz Şahin, tüm kesimlerin Suriye’de yaşanan vahşete dur demesi gerektiğine vurgu yaptı. Şahin, şöyle konuştu: “Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği hiç vakit kaybetmeden kayıtsız ve şartsız bir şekilde olaya el koyması gerekiyor. Suriye’de yaşanan sadece bir insanlık dramı değil aynı zamanda her gün insanlık suçu işleniyor. Esed rejimi her gün masum onlarca bebeği katlediyor. Geçtiğimiz günlerce ortaya çıkan binlerce işkence fotoğrafları bunun sadece bir kanıtı. Suriye’de akan kanın durması, barış ve huzur ortamının sağlanması için gereken adımların çok acil şekilde atılması ve gereğinin yapılması gerekiyor. Çünkü her geçen gün orada işlenen insanlık suçuna sessiz kaldığımız için hepimiz bu suça ve bu günaha ortağız.”

“YAŞANAN SÜRECİN TEK NEDENİ BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ'Nİ HAYATA GEÇİRME İSTEĞİ PROJESİDİR”

Gerek Suriye ve gerekse daha önce Irak’ta çıkan iç savaşların tek nedeninin bazı ülkelerin 'Büyük Ortadoğu Projesi'ni hayata geçirmek isteme hayali olduğunun altını çizen BİGİAD Şube Başkanı Şahin sözlerine şöyle devam etti: “Süreç içerisinde baktığımızda Ortadoğu'nun göbeğinde son birkaç yıldır süre gelen öncelikle tek taraflı bir savaş, sonrasında ise karşı tarafların oluşturulduğu, hatta bilinçli şekilde oluşturulduğu, muhaliflerin ve Esed’in dönüşümüyle oluşan kirli savaş. Sonraki aşaması, zaten korkulan oldu, hem mezhep çatışmaları hem de etnik kökenli anlamında bir savaş oldu. Daha önce de dile getirdiğimiz gibi, İran, Ortadoğu üzerindeki büyük emellerinden biri olan büyük Pers imparatorluğu'nu oluşturmak istiyor. Güney Irak tarafını ve Suriye’nin belli kesimlerini içine alarak büyük bir Şii, eski ismiyle Pers İmparatorluğu'nu kurma amacını gütmektedir. Suriye’nin arkasında duran Çin, Rusya ve İran bu kirli savaşın bu günlere gelmesinde en büyük rolü oynamıştır. Çünkü hem lojistik anlamda hem de silah anlamında, savaş lojistiği anlamında her türlü desteği Esed’e vermiştir. Ve hatta İran Muhafız Ordusu'na mensup kişilerin, son dönemde ortaya çıkan fotoğraflar kanıtladı, birçok canice işkence yöntemlerini kullanarak, maalesef şimdi sayısı 11 bin olarak açıklanan ve ortaya çıkan 55 bine yakın fotoğraf bu vahşeti gözler önüne seriyor. Kaldı ki bu sadece hastane ortamına getirilen insanlar, demek ki bir o kadarı da dışarıda kayıp olan yani ölüp ölmediği halen belli olmayan insanlar var. Esed iç tarafta da kendi ülkesinde maalesef insanları açlıkla, açlığa talim ederek, misket bombaları kullanarak, kimyasalları kullanarak, varil bombaları dediğimiz bombaları kullanarak ki en önemlisi kimyasal silahı satan bir Avrupa ülkesinin bu olaylara sessiz kalması, Avrupa’nın topyekün sağır dilsiz kalması maalesef hepimizi derinden üzmüştür.”

“ESED TÜM AVRUPA’YA KENDİ ÜLKESİNİ DİZAYN EDEN BİRİ OLARAK LANSE EDİLİYOR”

“Bazı güçler tarafından Esed tüm Avrupa’ya kendi ülkesini dizayn eden biri olarak lanse edildi.” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “İran sürekli Rusya ile beraber ve Çin'le beraber maalesef Esed’in sürekli arkasında durdu. Ve bu artık aleni bir şekilde ortaya çıktı. Esed’in bir şekilde bulunamaması ve muhaliflerin karargâhına zaman zaman düzenlediği bombalı saldırılarda da yerinde bulunmamasının hikmeti şudur: Rusya’daki savaş gemilerinden birinin içinde sürekli deniz üzerinde bulunduğundan dolayı Esed’e ulaşılamıyor. Bunları da yine tarafgirlik anlamında İran, Rusya ve Çin kendi kimyasalları için kendi çıkarları için, kendilerine burayı şekillendirmek amacıyla yapıyor. Rusya ta Katarina döneminde yapmaya çalışmış olduğu sıcak denizlere ulaşma emellerini bir şekilde gerçekleştirmiş olacak. Öbür tarafta ise Kürtlerin yaşamış olduğu bölgelerin tampon bölgeler şeklinde birleştirilerek, özellikle Akdeniz'e bütün petrollerini ve bütün gazlarını Avrupa’ya Türkiye olmaksızın ulaştırmayı istiyorlar. Maalesef burada da Kürt halkı kullanılmaktadır. Kürtlere özerklik verileceği söylenmektedir. Bu günlerde yapılan açıklamalarda da PYD kendi özerkliğini ilan ettiğini açıkladı. Maalesef bu da Ortadoğu'da haritaların yeniden şekillenmesi demektir. Irak’a nasıl bir müdahale yapılmışsa, yeni komşumuz Irak'la beraber Amerika olmuşsa, İran zaten komşumuzdu, uzak komşularımızdan bir tanesi de Çin ve Rusya olmuş oldu. Bu nedenle Türkiye üzerinden birçok kirli oyun oynanmak isteniyor. STK’ların bu tuzaklara karşı duyarlı olması gerekmektedir.” CİHAN

Yorumlar