Biçer: Teklifimiz MEB’i şaibeden kurturabilirdi
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) şube müdürleri mülakatının ‘objektif olması açısından sesli ve görüntülü kayıt altına alınması’ tekliflerini hatırlatan Aktif Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Selim Biçer, "Bu teklifimizi kamuoyu ile paylaşarak tereddüt.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) şube müdürleri mülakatının
‘objektif olması açısından sesli ve görüntülü kayıt altına
alınması’ tekliflerini hatırlatan Aktif Eğitim Sen Genel Başkan
Yardımcısı Selim Biçer, "Bu teklifimizi kamuoyu ile paylaşarak
tereddütlerin giderilmesini istedik. Bu bakanlığın da şaibeden
kurtulmasını sağlayabilirdi. Ancak yetkililer bunu göz ardı
ediyor." dedi.
Aktif Eğitim Sen, 22 Kasım 2013 tarihinde yeniden kurulan, 28
Aralık 2013’te ilk genel kurulunu yapan ve iki ay gibi kısa bir
sürede 23 bin üyeyi aştı. Alanya Öğretmen Evi’nde Aktif Eğitim Sen
Genel Başkan Yardımcısı Biçer’in katılımıyla gerçekleştirilen
toplantıda, sendikanın çalışma prensipleri, sosyal sendikacılık
kapsamında yaptığı ve yapacağı faaliyetleri, eğitimin ve
çalışanlarının problemlerine nasıl çözüm üretecekleri, gündemdeki
konulara bakış açıları, geleceğe dair projeleri konuşuldu.
Programın son bölümünde katılımcıların sorularına cevap veren
Biçer, bugünlerde yapılan şube müdürlüğü mülakatlarında, "Objektif
olmadığını düşünerek öğrencilere bile artık sözlü notu
verilmemesini sağlayan bakanlığın öğretmenlerine sözlü sınav gibi
mülakat yapması manidardır. Sendika olarak illaki böyle bir mülakat
yapılacaksa objektif değerlendirme yapıldığının ispatı için bütün
mülakatların sesli ve görüntülü kayıt altına alınmasını ve
istenildiğinde kamuoyu ile paylaşılarak tereddütlerin
giderilmesinin teklif ettik. Bu bakanlığında şaibeden kurtulmasını
sağlayabilirdi ancak yetkililer bunu göz ardı ediyorlar." diye
konuştu.
Kamuoyunda dershanelerle ilgili olacağı beklenen ancak bununla
beraber MEB 100 bine yakın idarecinin görevden alınmasını
hedefleyen kanun tasarısıyla ilgili bir soruya Biçer, "MEB, eğitimi
milli bir mesele olarak ele alıp değerlendirmesi gerekirken son
yıllarda siyaset kurumlarının varlığını ispat ve güç gösterisi için
kullandığı yap-boz tahtası haline geldi." dedi.
Biçer, Bakanlık'ın dershaneleri halka rağmen ‘dönüştürme’ kılıfıyla
kapatmaya çalışması, fişleme iddiaları, tasfiye ve kıyımlar, tayin
ve terfilerin ‘liyakat’ yerine siyasi, sendikal gibi referanslar ön
planda tutularak yapılması, milletin kabulü olmadan ‘ben yaptım
oldu’ mantığıyla bir gecede gizlice yapılan köklü sistem
değişiklikleri gibi sağlıksız uygulamalarıyla tartışılır hale
geldiğini dile getirdi. Biçer, şöyle devam etti: "Bu tasarıyla
ilgili kanaatlerimizi web sitemizde paylaştık. Hem aday
öğretmenlerle, hem 4 yılını dolduran idarecilerle, hem
dershanelerle, hem yurtdışına gönderilecek (MEB1500) öğrencilerle,
hem atama bekleyen öğretmenlerle, hem yöneticilerin havuza alınması
ile ilgili bu tasarıda yer alan düzenlemelerde ciddi sıkıntılar
var. Daha öncede ifade ettiğimiz gibi aslında burada temel sorun,
anılan düzenlemelerin kimin hayrına ve neyin karşılığında
yapıldığının net olarak açıklanamamış olmasıdır; Niyet milletin
faydası ise bunun milletten gizli ve millete rağmen yapılması
mümkün değildir. Eğitime yapılan usulsüz müdahaleler ülkemizin
yarınlarını başarısızlığa ve yokluğa mahkûm edecektir. Keşke
eğitimin problemlerini sahada çalışan eğitimcilerin tespit ve
önerilerine göre çözmeye çalışan bir anlayış olsaydı. Aktif Eğitim
Sen olarak milleti ve vekillerini milletin menfaatlerini koruma,
talep ve beklentilerini karşılama konusunda göreve davet
ediyoruz."
CİHAN
Yorumlar