Belediye sorunu atık yönetimi

Sayman belediyelerin en büyük probleminin atık yönetimi olduğunu söyledi

Google Haberlere Abone ol
Belediye sorunu atık yönetimi
Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye Direktörü Rifat Ünal Sayman, Türkiye'de 1000 belediye ile anket yaptıklarını ve yüzde 90'ın üzerinde elde edilen temsiliyetle bazı sonuçlara ulaştıklarını belirterek, "Türkiye'de belediyelerin en önemli sorunu atık yönetimi." dedi.

Sayman, yaptığı açıklamada, REC'in sürdürülebilir kalkınmanın çeşitli alanlarında faaliyet gösteren ve paydaşlara çevre politikaları, biyo-çeşitlilik, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve atık yönetimi konularında çözümler üreten uluslararası bir kuruluş olduğunu söyledi.

Türkiye'deki belediyelerin ortak sorunların ne olduğunu tespit etmek için 1000 belediye ile anket gerçekleştirdiklerini ifade eden Sayman, şöyle konuştu:

"Geçtiğimiz mart ayında 'Sürdürülebilir Şehirler Nasıl Projelendirilir' konferansı düzenledik. Konferansı düzenlemeden önce bu konuda altyapı oluşturmak ve Türkiye'de bulunan mevcut durumu tespit etmek istedik. Bu kapsamda sürdürülebilir şehirlerin 17 ana göstergesini çıkardık. Bunların içerisinde atık yönetimi, kentsel atık su idaresi, iklim değişikliği, enerji üretimi gibi farklı kriterler bulunuyordu. Bunları, Türkiye'de bulunan 1000 belediyemize anket yaparak sorduk. Buna katılımın istatistiksel olarak yüzde 90'ın üzerinde temsiliyet yakaladık. Elde edilen temsiliyete göre Türkiye'deki belediyelerin kademe gözetmeksizin, büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere il ve ilçe belediyelerinde aynı sonuç çıktı. Türkiye'de belediyelerin en önemli sorunu atık yönetimidir."
Sayman, belediyelere, "En çok faaliyeti hangi alanda yapıyorsunuz?" sorusunu da yönelttiklerini ve cevabın yine atık yönetimi konusuna odaklandığını gördüklerini dile getirdi.
Atık yönetiminin belediyelerin en önemli ve en büyük problemi olduğunu vurgulayan Sayman, konunun neden sorun olduğuna ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Atık yönetimi ve toplamanın belediyelerin en büyük sorunun olmasının çeşitli nedenleri bulunuyor. Birincisi Türkiye'nin nüfusu çok hızlı şeklide artıyor. Şu anda Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılarla birlikte nüfusu 80 milyonu aştı. Ekonomisi oldukça hızlı şeklide büyüyor. Buna bağlı olarak atık miktarı da hızlı şekilde artıyor. Sadece 5 yıl içerisinde yani 2010-2015 arasında ülkenin nüfusu 5 milyon, piyasaya çıkan araba sayısı da 3 milyon arttı. Araba sayısıyla atık arasında ne gibi bir alaka var denilebilir? Oysa araba aldığı zaman lastiklerinden tutun da çıkan yağlar, parçaları ve belli bir süreden sonra kendisinin bile atığa dönüşme durumu ortaya çıkıyor. Benzer bir artışın elektronik atıklarla, ambalaj atıklarında yaşandığını gözlemliyoruz."

- "Ambalaj atık miktarı yıllık 7 milyon ton"

REC Türkiye Direktörü Sayman, Türkiye'de ortaya çıkan ambalaj atık miktarının yıllık 7 milyon tona ulaştığına dikkati çekti.
Atık miktarındaki artış ele alındığında, bu sorunun hızlı şekilde çözülmesi gerektiğinin ortaya çıktığını belirten Sayman, "Her şeyi kapsıyor bu atık problemi. Belediyelerin asli görevi bu atıkların toplanmasıdır ancak geri dönüşüm belediyelerin görevi değil. Gelişmiş ülkelerde geri dönüşümü özel sektör gerçekleştiriyor. 'Özel sektör bu işi yapsın' denildiğinde ise karşımıza ciddi bir finansman sorunu çıkıyor." diye konuştu.
Sayman, Türkiye'nin atık sorununu çözmesi için hem faaliyete hem de finansmana ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin, Avrupa Birliğinin çevre konusundaki kriterlerine uyum konusunda çıkardığı maliyetin 2009 yılında 60 milyar avro olacağını tespit ettiğini ancak bu rakamın günümüzde 100 milyar avroya ulaşmış olabileceğini aktaran Sayman, "100 milyar avro tutarındaki çevre kriterlerine uyum maliyetinin 20 milyar avroluk bölümü atık yönetimine gidecek diye hesaplar yapılıyor. Onun için 'Türkiye'nin atık sorunu var, çözmesi için ciddi finansman ihtiyacı var' diyoruz." görüşlerini paylaştı.

- "Orta ve uzun vadeli planlar gerekiyor"

Sayman, atık toplama işini Türkiye'nin orta ve uzun vadeli planlar yaparak çözmesi gerektiğine işaret etti.
Avrupa Birliğinin de bu sorunların çözümü konusunda kendisine büyük hedefler koyduğunu belirten Sayman, şunları kaydetti:
"2015 yılı aralık ayında döngüsel ekonomik paketini AB kabul etti. Bu paketle çok yüksek geri dönüşüm hedefleri koydu. Evsel atıkların yüzde 60'ının ambalaj atıklarının yüzde 75'ini, elektrik atıkların yüzde 85'inin geri dönüştürülmesini hedefliyor. Türkiye olarak biz yolun daha başındayız. Burada kamuya önemli rol düşüyor. Kamunun rolü burada yol göstermektir. Aslında kamu çok sayıda AB direktifini ülkede uyumlaştırdı. Şimdi sıra uygulamada. Özellikle de uygulamada belediyelerimize büyük iş düşüyor. Belediyeler sorunun farkındalar. Bunun içinde hem yetki hem finansman istiyorlar."

Yorumlar