Başörtülü rektörden iddialara cevap: İftira atılıyor, veremeyeceğimiz hesap yok
Başörtüsü taktıktan sonra Diyarbakır'da AK Partili bir milletvekilinin hedefi haline gelen Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.
Başörtüsü taktıktan sonra Diyarbakır'da AK Partili bir
milletvekilinin hedefi haline gelen Diyarbakır Dicle Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, yazılı bir açıklama yaparak
üniversite yönetimine iftira atıldığını söyledi. Saraç,
"Diyarbakır'da söz konusu vekil tarafından üniversite hakkında
kamuoyunu yanlış bilgilendirecek ve kişisel menfaat ayarlı olup,
aleyhte kamuoyu oluşturacak şekilde; gerçeklerle taban tabana zıt
iddialar, tamamen gerçek dışı olup; kurumumuzu yıpratmaya yönelik,
asılsız, mesnetsiz suçlamalardan ibarettir." dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Saraç, "Dünden beri üniversitemiz ve
şahsım ile alakalı gazetelerde ve sosyal medyada yer alan iddialar
bizi derinden yaralamaktadır. Zira bir milletvekili ve ona destek
veren bazı kişiler tarafından üniversitemizde 'paralel
yapılanma'nın olduğu ve bu yapıya ciddi destek verildiği ortaya
atılmıştır. Kamuoyuyla şunu açıkça paylaşmak istiyoruz; şahsım ve
kurumumun devleti ele geçirmek için çaba sarf eden yapılanmayla
kesinlikle herhangi bir alakası bulunmamaktadır ve yönetimimizin
darbe girişimi olarak nitelediği hiçbir oluşum ve yapılanmaya
destek vermesi mümkün değildir. Bu iddiayı ortaya atanların bunu
derhal ispat etmesi gerekmektedir. Aksi halde bunun yasal
sorumluluklarına katlanması gerekecektir. Biz şimdiye kadar
üniversitemizde hiçbir gruba yakın ya da uzak davranmayan bir
anlayışı benimseyerek hareket ettik. Bununla ilgili veremeyeceğimiz
hesap yoktur." sözlerine yer verdi.
Mali olarak her üniversitede olduğu gibi Dicle Üniversitesi'nin de
düzenli olarak Sayıştay ve YÖK Denetim Kurulu tarafından denetime
tabi olduğunu hatırlatan Saraç, sözlerine şöyle devam etti: "Bu
dönemde, gerek Sayıştay’dan ve gerekse de YÖK’ten denetim için
gelen görevliler üniversite yönetimini yasalara uygun
çalışmalarından dolayı taktir etmişlerdir. İddia sahibi tarafından
dile getirilen '200 milyon TL usulsüzlük iddiaları' öncelikle bizim
yönetimimize ait olmayıp, bizden önceki yönetim dönemine aittir.
Konu ile ilgili tarafımıza düşen yasal işlemler yerine getirilmiş
olup, Sayıştay, YÖK ve Maliye Bakanlığı tarafından takip
edilmektedir. Bizden önceki yönetim dönemine ait bir olayı, şu anki
yönetime isnat ederek ve çarpıtarak vermenin, 2003 yılında yapılan
ve 2007 yılında Sayıştay sorgulanmasına konu olan olayı, bugün
gündeme getirmenin ne anlama geldiğini kamuoyunun taktirine
bırakıyoruz. 2003 yılında yapılan ve 2007 yılında sorguya konu olan
bir konudan vekilin haberi var idiyse, neden 10 yıldır beklediğini
ve bir önceki rektöre hesap sormadığını da merak ediyoruz."
Üniversite hastanesinin hizmet alım ihalesi, önce temizlik hizmeti
olarak yapıldığını daha sonra SGK düzenlemesi gereğince şartname
yeniden düzenlenerek mevcut personelin yapacağı işin niteliğine
göre yeniden ihaleye çıkıldığını anlatan Saraç, şu bilgileri
aktardı: "Hizmet alımı ihale yönetmeliğinin 9. Maddesinde maksimum
kar marjı yüzde 20 oranını geçmemek üzere belirlenmektedir. Sözü
edilen ihalenin kar oranı, iddia edildiği gibi yüzde 25 olmayıp,
yüzde 14’tür. Zaten yasal olarak yüzde 25 olması mümkün değildir.
İddia sahibinin bu tür iftiralara tevessül edeceği yerde, iddiasını
ispat edecek delillerle beraber Cumhuriyet başsavcılığına gidip
elindeki bilgi ve belgeleri iletmesi daha doğru olmaz mıydı?
Üniversitemizde gerçekleştirilen tüm personel işlemleri 2547 sayılı
kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde titizlikle yapılmakta
olup, YÖK tarafından da denetlenmektedir.
ÖSYM sınavlarında geçmiş dönemlerde yaşanan bazı usulsüzlükler,
kamuoyunda Diyarbakır’ın imajına zarar vermekteydi. Ancak son
yıllarda yapılan sınavlarda, yönetimimizin konuya hassasiyetle
yaklaşması neticesinde, ÖSYM başkanı ve ÖSYM temsilcilerinin
teşekkür ve taktirlerini kazanacak düzeye ulaşmıştır."
Saraç, yönetim olarak 'paralel yapılanma' konusunda gerekli tüm
hassasiyeti bugüne kadar titizlikle gösterdiklerini ve bundan sonra
da aynı hassasiyeti göstermeye devam edeceklerini belirterek,
"Kamuoyunda dürüst ve başarılı icraatları ile taktir toplayan
üniversitemizin, tamamen kişisel hırs ve ikbal uğruna karalanmaya
çalışılması sağduyu sahibi kamuoyu vicdanını yaralamıştır.
Üniversitemiz ve yönetimini zan altında bırakmayı amaçlayan bu
gerçek dışı iftiraları nedeni ile ilgili şahıs hakkında,
tarafımızdan yasal işlemler süratle başlatılacaktır." dedi.
CİHAN
Yorumlar