Başbakan O Harekete Çok Kızdı
Başbakan Erdoğan 'Ya sen bir bayansın, bir kadınsın. Bu ülkenin başbakanı buradan geçerken o kol hareketini nasıl yaparsın?' dedi.
Başbakan bakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir mitingini
yaptığı Alsancak Gündoğdu Meydanı’da vatandaşlara “Ne olur gelin şu
İzmir’i kurtaralım” diye seslendi. Başbakan Erdoğan, seçimin
kazanılması için özellikle kadınlara talimat vererek, “Önce hanım
kardeşlerime sesleniyorum. Bu işi siz bitireceksiniz. Beyler
kızmıyorsunuz değil mi? Çünkü kale içeriden fethedilir” dedi. 2011
genel seçiminde Gündoğdu meydanını ve Kordon’u doldurarak tarihinin
en kalabalık mitingini yapan Başbakan Erdoğan’in yine aynı
kalabalığı topladığı gözlendi. Kalabalık Gündoğdu Meydanı’ndan
Kordon’da Subay Orduevine kadar ulaştı.
KUMRAL DEVRİMCİ AFİŞİ AÇILDI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Alsancak
Gündoğdu Meydanı’nda yaptığı İzmir mitingine denizden parti
bayraklarıyla süslü tekneler, gemiler eşlik etti. Alana bakan bazı
apartmanların balkonlarına “Kumral devrimci”, “Antiemperyalist
devrimci” yazılı afişler asıldı. Yoğun güvenlik önlemlerinin
alındığı alana bakan tüm sokaklar demir bariyerle çevrildi,
apartmanlara keskin nişancılar yerleştirildi. Alan, turuncu beyaz
balonlarla süslendi. Alandaki Hürriyet heykeli, Başbakan Erdoğan’ın
posterleriyle süslendi. Başbakan’ın, AK Parti İzmir Büyükşehir
Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ile birlikte fotoğrafının yer
aldığı afişte “Beraber yürüdük biz bu yollarda” yazdı. Alana LED
ekranlar yerleştirildi.
Başbakan Erdoğan, adına yapılan dombra şarkısı eşliğinde eşi Emine
Erdoğan ile birlikte eliyle Rabia işareti yaparak ve şarkıya tempo
tutarak, vatandaşları selamladı. Başbakan Erdoğan, İzmir’in 30
ilçesini tek tek sayarak selamladı ve şunları söyledi:
“İzmir, güzel İzmir, Ege’nin incisi İzmir. Küllerinden yeniden
doğan, efeler diyarı İzmir. Seni yürekten selamlıyorum. İzmir, sen
kurtuluşun şehrisin. İzmir sen kuruluşun şehrisin. Sen demokrasinin
şehrisin İzmir. Merhum Adnan Menderes’in şehrisin. Sen gazilerin,
şehitlerin, efelerin şehrisin. Fakat bugün bir başka
güzelsin İzmir. İzmir tarih boyunca defalarca yakıldın, yıkıldın
ama hiçbir zaman yok olmadın. İçindeki hürriyet ateşi, demokrasi
ateşi hiçbir zaman söndürmedin. Hiçbir zaman teslim olmadın İzmir.
Sen mücadele ettin, sen sabrettin ve zafere kavuştun. İşte bugün
bir kez daha tarih yazıyorsun ey İzmir. Bugün bir kez daha
küllerinden doğuyorsun.”
“MEDYA, BU DA MI MONTAJ”
Kalabalığı görünce “Bu da mı montaj” diye seslenen Başbakan
Erdoğan, şunları söyledi:
“Bugün bir kez daha yeni Türkiye mücadelesine, yeni İstiklal
mücadelesine sahip çıkıyorsun. Seni tüm ilçelerin, bütün
mahallelerin, sakinlerinle kalpten selamlıyorum, samimiyetle
selamlıyorum. Şu tarihi manzara. Medya bu da mı montaj? Kes,
istediğin gibi fazlaları topla aldatamazsınız. İşte İzmir burada.
Bu heyecandan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Başbakanı bağrına
basan İzmir’e sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Rabbim kardeşliğimizi
daim eylesin. 30 Mart seçimleri hayırlara vesile olsun diyorum”
dedi.
MENDERES’İ ANLATTI
Başbakan Erdoğan, merhum Adnan Menderes’in 1947 yılında İzmir’e
gelişini anlatarak, şunları söyledi:
“Şu muhteşem manzara neyi hatırlatıyor biliyor musunuz? Yıl 1947.
Basmane İstasyonu’ndan Çankaya’ya kadar on binlerce İzmirli önemli
bir kişiyi bekliyor. (Kalabalık içinden atamaları soran bir
vatandaşa cevap veriyor) Kardeşlerim Ağustos’tan önce böyle bir şey
yok. 10 bin atama yaptık, Ağustos’ta 40 bin atama yapacağız. Bunu
açıkladık. Tren Basmane İstasyonu’na geliyor. Merhum Adnan
Menderes, Celal Bayar trenden iniyor. Öyle izdiham var ki Konak
Meydanı’na zor ulaşıyorlar. Meydanda on binlerce İzmirliyi
selamlıyorlar. Adnan Menderes tebessüm ediyor. Yanındakilerin
yanaklarından gözyaşları süzülüyor. Birden polis kalabalığa
müdahale ediyor. Havaya kurşunlar sıkıyorlar. Kurşunlar Menderes’in
bulunduğu balkona geliyor fakat Menderes eğilmiyor. Gözleri yaşlı,
bakışları buğulu ama tebessüm içinde milleti selamlamaya devam
ediyor. Celal Bayar ceketini çekerek Menderes’e eğilmesini
söylüyor. Diyor ki Menderes; ‘Bu büyük milletin muhabbeti
karşısında kurşun bize işlemez.’ İşte o imanla, o tutkuyla, o
muhabbetle Menderes İzmir’den başlayarak Türkiye’nin sevgilisi,
sevgili başbakanı oluyor.”
“CHP ZİHNİYETİ YIKIMDIR, ATEŞTİR ORTALIĞI
KARIŞTIRMAKTIR”
Başbakan Erdoğan, miting yaptığı meydanda bir önceki gece protesto
eylemlerinin yapıldığını hatırlatarak, “Unutmayın CHP o gün de
vardı. Bugünkünden farklı değildi. Çok enteresan bu gece yarısı bu
meydana birileri gelmiş. Taksim’deki gezicilerin devamı durumundaki
birileri gelmiş, buraları ateşe vermişler. Kardeşlerim bu CHP
zihniyeti yıkımdır, ateştir, ortalığı karıştırmaktır. Kardeşlerim
bunların bu ülkede dikili ağacı yok. İşte İzmir buna hasret. Bu
muhteşem topluluk bunu söylüyor” dedi.
“DARBELERİN ARKASINDA YİNE CHP VARDI”
Başbakan Erdoğan, 27 Mayıs darbesinin arkasında CHP’nin olduğunu
öne sürerek, şöyle konuştu:
“Demokrat Parti’yi hayattan silmek istediler. Aynen bugünkü
Kılıçdaroğlu gibi iftira attılar. Tahriklere, gerilime ayrı ayrı
başvurdular. Ama millet nezdinde itibarını yok edemediler. Şimdi
işte CHP’nin başındaki bu zatta takkiye, yalan, iftira, fitne,
fesat var mı? Bundan bu ülkeye bir şey olmaz. Onun peşinden giden o
yöneticilerden de bir şey olmaz. Kardeşlerim ya ben size bir şey
soracağım. Şu İzmirli kardeşlerim, 27 Mayıs darbesinin arkasında
kim vardı? Ondan sonraki darbelerin arkasında da yine CHP var.
Değişen hiçbir şey yok. DP’yi kapattılar, merhum Menderes ve
arkadaşlarını idam ettiler ama ne onu, ne de onun millet aşkını
silemediler. Menderes ne diyordu, ‘DP’yi bu ülkeden silip süpürmek
istiyorsanız her vatandaşın kalbine ellerinizi sokup hürriyet
aşkını söküp çıkarın’ diyordu. Milletin kalbindeki hürriyet ateşini
söndüremediler. Merhum Menderes’i şu millete unutturamadılar. Bu
millet idam edilen başbakanını unutmadı. Ama o idam edenleri
unuttu. Zalimler için yaşasın cehennem diyor. Aynen öyle. Bu millet
demokrasiden umudunu kesmedi, milli iradeden vazgeçmedi, işte bugün
de millet demokrasiye sahip çıkıyor.”
“O KOL HAREKETİNİ NASIL YAPARSIN”
Başbakan Erdoğan, İzmir’de miting alanına gelirken balkondan bir
kadının kendisine el, kol hareketi yaptığını öne sürerek, “Şimdi
gelirken bir bayan balkonda yanında herhalde kocasıydı. Oradan
eliyle öyle çirkin bir hareket yapıyor ki işte CHP bu. Yani ülkenin
başbakanı oradan geçiyor sen elinle kolunla o hareketi yapıyorsun.
Ya sen bir bayansın, bir kadınsın. Bu ülkenin başbakanı buradan
geçerken o kol hareketini nasıl yaparsın? İşte CHP zihniyeti budur.
Yani bunu bir erkek yapsa aklım erer de bir bayanın bunu yapmasını
ben anlayamıyorum. İşte 30 Mart bunun için çok önemli”
dedi.
“CHP ÇÖP, KİRLİLİK, YOLSUZLUK, SUSUZLUK
DEMEKTİR”
Başbakan Erdoğan, yerel yönetimlerinde CHP’nin iktidar olduğu
İzmir’de eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Şu İzmir’i bu kadar zaman susuzluğa mahkum eden kim? CHP
belediyesi. Ya bu adam hangi yüzle geliyor da sizden oy isteyecek?
Buraya suyu kim getirdi? Biz. Gördes Barajı’yla biz getirdik. Ama
bunlarda yalan var. Utanmadan sıkılmadan ‘biz getirdik’ der. Gördes
Barajı’nı biz yaptık. Bitmedi, hala İzmir gibi bir şehirde vahşi
depolama yapıyor çöp toplamada. Kaç dönemdir burası CHP tarafından
yönetildiği halde hala modern depolama yapamadınız. CHP çöp
demektir, kirlilik demektir, yolsuzluk demektir, susuzluk demektir.
Bunlardan belediyecilik olmaz. Bak şimdi şu andaki belediyecilik
anlayışına parlamentoda bu CHP karşı çıkıyor. Anayasa Mahkemesi’ne
götürdü ve mahkeme müracaatı reddetti. Neden biliyor musunuz?
Bunlar bu işlerden hiç anlamaz. Ben belediye başkanlığından
geliyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlığını yaptım.
İstanbul’da da çöp dağları vardı, pırıl pırıl yaptık. Susuzluk
vardı, 180 kilometreden su getirdik. O zaman benim mesai arkadaşım
olan Binali Bey’i buraya getirdiysek bir sebebi var. İzmir’e böyle
bir yerel yönetim anlayışı yakışmıyor. Şu İzmir’e gelen yollar
kiminle oldu? AK Parti iktidarıyla oldu. Binali Yıldırım Ulaştırma
Bakanımız onunla oldu. Eğitime, sağlığa bakın. Bütün bunlarda bizi
görebilirsiniz.”
“MODERN ÇÖPLÜK BİLE YAPAMAYAN CHP Mİ?”
Başbakan Erdoğan, yerel yönetimleri eleştirerek, İzmir’de seçimi
kazanmak için kadınlardan şöyle yardım istedi.
“İzmir’e dünyanın en ileri limanı yapılıyor. Bunların hayali bile
buna erişemez. Otoyol temelini attık. İzmir-İstanbul arasının en
önemli aksı bitti. Bir taraftan beş ayrı noktada otoyol yapılıyor.
8 saatlik İzmir-İstanbul arası 3.5 saate düşüyor. Şimdi Allah
aşkına bunu ortaya koyan bir AK Parti mi yoksa af edersin bir
modern çöplük bile icra edemeyen CHP mi? Önce hanım kardeşlerime
sesleniyorum. Bu işi siz bitireceksiniz. Beyler kızmıyorsunuz değil
mi? Çünkü kale içeriden fethedilir. 15 günümüz var. 15 gün kapı
kapı dolaşmaya var mıyız? Evvel Allah bu iş bitmiştir. Burada
denizde balıkçı motorlarını görüyorum. Onların buraya kattıkları
heyecanı kalpten selamlıyorum. Bugün İzmir başka diyorum ya işte
bundan dolayı.”
“GEZİCİLERLE ÇEVRECİLİK OLMAZ”
Başbakan Erdoğan, Gezi Parti eylemlerini hatırlatarak, şunları
söyledi:
“Kardeşlerim İstiklal mücadelesindeki gibi Sivas’tan yola çıktık.
Bugün İzmir’deyiz. Yarın inşallah Hatay, Kahramanmaraş. Yola devam
edeceğiz. 81 vilayet ne diyor biliyor musunuz, “benim irademe
dokunma, partime, hükümetime dokunma. Bu hükümeti iş başına ben
getirdim, ne zaman istersem o zaman indiririm’ diyor. Gittiğimiz
illerde kimse taşkınlık yapıyor. Onunla iftihar ediyorum. CHP’nin
gençliğine bak. Elinde molotof, taş, sopa ortalığı terörize
edenlerle beraber. Öyle konuşuyor. Bakıyorsun MHP gençliğine aynı.
Ama AK Parti gençliğine bakıyorsun. Elinde tablet bilgisayar,
kalem. İşte bizim gençliğimiz bu. Aydınlık yarınların Türkiye’sini
böyle kuracağız. Öyle taşla, sopayla bu olmaz. Duvarlara edepsiz
yazılar yazmakla bu olmaz. Gezicilerle çevrecilik olmaz. Vatansever
milliyetsever işte gençlikle bu olur.”
“SOKAKTAKİ VANDALLIĞI AZGINLIĞI ŞIMARIKLIĞI MİLLETİM
GÖRÜYOR”
Başbakan Erdoğan, İzmir mitinginde sokakların hareketliliğine de
dikkat çekerek, bunları Vandallık, azgınlık, ve şımarıklık olarak
niteledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
“Millet ne diyor biliyor musunuz? Biz söyleyeceğimizi sandıkta
söyleriz diyor ve 30 Mart’ı bekliyor. Yapılan çirkinlikleri
milletim görüyor. Sokaklardaki vandallığı, azgınlığı, şımarıklığı
milletim görüyor. CHP’li, MHP’li sokakları tahrik eden gerilim
siyasetini milletim çok yakından izliyor. Medya
kışkırtıcı manşetlerini, işverenlerin sinsi planlarını çok iyi
görüyor. Pensilvanya’daki zatın, birilerinin maşası olarak
Türkiye’yi karıştırmak için nasıl maşa olduğunu benim aziz milletim
çok iyi görüyor. Ama millet sabrediyor, sandığı bekliyor. Sözünü
sandıkta haykırmak için dirayetle, ferasetle, basiretle 30 Mart’ı
bekliyor. İzmir’de şunu bir kez daha söylemek istiyorum. Bu
milletin içinde yoksul, okuma yazma bilmeyen ümmiler, Türkler,
Kürtler, Arnavut, Boşnak, Çerkez, Laz, Rum, Abaza, Roman olabilir.
Bu milletin içinde Sünni, Alevi olabilir. Devlet nazarında, hükümet
nazarında kimsenin diğerinden farkı yoktur. 77 milyon içinde
hiçkimse doğuştan gelen özellikleri nedeniyle diğerinden asla ve
asla üstün değildir.”
“CHP KUMSALLARIN PARTİSİ”
Başbakan Erdoğan, CHP’nin kumsalların partisi olduğunu ileri
sürerek, şöyle konuştu:
“Kardeşlerim ben Türk’ü seviyorum, ben Kürt’ü seviyorum, Arnavut’u,
Boşnak’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’yü, Roman’ı seviyorum. Niye
seviyorum? Beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum.
Biz MHP gibi ne siyasal Türkçülük yapıyoruz, ne de BDP gibi siyasal
Kürtçülük yapıyoruz, ne de CHP gibi kumsalların partisiyiz. Bizde
etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçilik
yok. Biz 77 milyonun partisiyiz. Biz 780 bin kilometrekarenin
partisiyiz. Bunu böyle bileceğiz. Onun için bakıyorsun BDP belli
yerde var, MHP’ye bakıyorsun, CHP’ye bakıyorsun belli yerde. Niye
her yerde yoklar? Ey Kılıçdaroğlu niye Sivas’ın ötesine
gitmiyorsun? Verdiği cevabı duydunuz mu? Adresi şaşırdı yahu. Ben
780 bin kilometrekare içinde Sivas’ın ötesinden bahsediyorum. O
bana “Pekin, Washington’ diyor. Ya sen oralarda mı siyaset
yapıyorsun? O da ısmarlama. Kardeşlerim birileri bu ülkede
kendilerini hep yabancı hissettiler. Kılıçdaroğlu da bunlardan
biri. Gidemez, halkını kucaklayamadığı için halk da onu
kucaklayamıyor. Hakkari’ye gitti bir tane Türk bayrağı yok. Sadece
CHP bayraklarıyla orada miting yaptı. Ama ben Hakkari’ye gittim
aynen buradaki gibi. Kardeşlerim yola çıkarken biz ‘tek millet’
dedik. Arabıyla, Kürdüyle, Türküyle tek millet. Arkadan tek bayrak
dedik. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer
uğrunda ölen varsa vatandır.”
“CHP, HAKKARİ’DE DÖNDÜCÜ PARTİ OLDU”
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu şu
sözlerle eleştirdi:
“Kılıçdaroğlu Kırkpınar’a gitmiş, bayrak geçiyormuş, AK Partili
bakanlar ayağa kalkmamış. Oradan bizi eleştiriyor. Ya bize gelip
bayrak dersi vermeyin. Sen Hakkari’nin hesabını ver. Sende yürek
filan yok. Orada sen gittin Hakkari’de pazarlık yaptın, oraya bir
miktar insan topladılar, mitingini yaptın. Zannettin ki buradan iyi
bir oy alacağım, milletvekili seçimlerinde dördüncü parti oldu.
Bakınız çok enteresan biz bayrak olayında çok hassasız. Zira ben
yavrularıma bayrak sevgisini ta ilkokulda öğrettim. Gerek
ilkokuldaki yarışmalarda vesaire çocuklarım ‘ya baba böyle böyle
bir şiir okuma yarışması var’ dediğinde ben de kendilerine Arif
Nihat Asya’nın ‘bayrak’ şiirini tavsiye ettim. Bir kısmını okuyalım
da Kılıçdaroğlu dinlesin.”
“BENİM POLİSİME KÜFREDEN SENİN
MİLLETVEKİLLERİN”
Başbakan Erdoğan, CHP’li milletvekillerinin polise küfrettiğini öne
sürerek, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali
Yıldırım’ın 1414 proje ile İzmir’e hizmet vermek istediğini
anlattı. Erdoğan, şunları söyledi:
“Türk bayrağını Kızılay Meydanı’nda yakanlarla berabersin sen.
Kızılay Meydanı’nda Türk bayrağını yakanlarla beraberdi senin
milletvekillerin. Benim polisime küfreden senin milletvekillerin.
Sen kime neyi anlatıyorsun? Ey CHP’ye gönül veren kardeşlerim.
Bunların ne olduğunu bilmeniz lazım. İnanın bunların ardından
gitmek bu ülkede çok ciddi sıkıntılara neden oluyor. Ya şu İzmir’in
en güzel yerlerine çirkin gecekondular, şu kanalizasyonlar
yakışıyor mu? Hangi belediyeler var? İlçelerde de o, büyükşehirde
de o. İzmirli kardeşlerime sesleniyorum, size bu yakışıyor mu?
Modern bir İzmir diyoruz. Ben tecrübelerimi, planlarımı istiyorum
ki İzmir’de Binali kardeşimle beraber paylaşalım. İşte 1414
projeyle karşınıza çıktık. Biz plan, proje adamıyız, biz laf değil.
Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var
konuşamazlar. Bunlar birinci köprüye, ikinci köprüye karşı çıktı
mı? Marmaray’ı Allah’tan göremediler. Denizin altından gidiyor ya.
Marmaray bitti. Ama şimdi bu Marmaray’dan hayırlısıyla geçiyorlar.
Bak geçenlerde İstanbul’da iki gün ağır sis oldu. Her gün 300 bin
kişi geçti. Bak şimdi de orada Binali Bey size tünellerle ilgili
projelerini açıkladı. Türkiye’de 122 tünel yaptık. Cumhuriyet
tarihiyle yapılanlarla bizimkiler yan yana gelmiyor.”
“KILIÇDAROĞLU’NDA UTANMA SIKILMA YOK”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri
Kılıçdaroğlu’nun yolsuzluk eleştirini hatırlatarak, şöyle
konuştu:
“Şu Kılıçdaroğlu’nda utanma sıkılma yok. Yolsuzluktan bahsediyor,
ben diyorum ki biz bu ülkeyi 230 milyar dolar milli gelirle aldık,
şimdi 820 milyar dolar. Buradan buraya çıkıyorsun. Nasıl bunu
söylüyorsun? 11 senede 590 milyar dolar bunun üzerine ilave ettik.
Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? Bizde vatan
aşkı var. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. İzmir’de ne varsa
Van’da, Hakkari’de de o olacak. Sinop’ta ne varsa Hatay’da da o
olacak. Çünkü adaletsizlik yapmayacağız. Kalkınırken hep beraber
kalkınacağız. Ülkeme gelen İzmir’i nasıl geziyorsa gitsin
Hakkari’yi de öyle gezsin. 10 yıl önce kim derdi Şırnak’a
havalimanı yapılacak? Bak şimdi havalimanları var. Hakkari yakında
bitiyor. Bunlar durup dururken olmadı. İş bilenin, kılıç kuşananın.
Vatanseverlik, milliyetçilik bunu getirir. Öyle lafla milliyetçilik
olmaz. Dördüncüsüne geliyorum, tek devlet. Devlet içinde devlet,
paralel yapı asla böyle bir şey olamaz. Rabia.”
“PUSULAYA YAZI YAZMAYIN MÜHÜR BASIN”
Başbakan Erdoğan, vatandaşı pusulaya yazı yazmaması konusunda
uyararak, “Sakın ha oy pusulalarına yazı mazı yazmayın. Sakın ha.
AK Parti’nin ambleminin altındaki o boşluğa evet mührünü basacağız.
Bu ara bazı ablalar dolaşıyor sokaklarda. Size de geldiler mi?
Cevaplarını verdiniz mi? Onlara sadece şunu söyleyin, siz bizi
böldünüz, siz bölücüsünüz deyin.
“BÖLDÜLER BİZİ”
Başbakan Erdoğan, yaşam tarzına müdahale etmediklerini öne sürerek,
şöyle konuştu:
“Böldüler bizi. Bu CHP’nin, Pensilvanya’nın, MHP’nin birbirinden
farkı yok ki. Başı açık da benim kardeşim vatandaşım, başı örtülü
de. Biz sizlere efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bizim
farkımız bu. Bize diyorlar ki, ‘yaşam tarzlarına müdahale
ediyorsunuz’. Allah aşkına hangi yaşam tarzına müdahale ettik?
Hangi uçakta, hangi otobüste, devlet dairesinde, nerede? Bu
bunların nakaratıdır. Belediye başkanı olduğumda aynı şeyleri
söylediler. Bir kızcağız trenden düştü Pendik’te, dediler ‘bak
gördün mü başlar başlamaz başı açık kızı trenden attılar’. Artık
devir değişti, kimse bunu yutmuyor. Yeter ki tüm kardeşlerim el
ele, gönül gönüle versinler, Esma’nın ruhunu şad etsinler.
Kardeşlerim ayrıştırıyorsunuz diyorlar. Biz ayrıştırmıyoruz, tam
tersine 77 milyonu kardeş yaptık. Biz bir olacağız, iri olacağız,
diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Bu
Türkiye’yi kimse tutamaz. Bu Türkiye’nin önünde kimse
duramaz.”
“Bu CHP, MHP ondan sonra tarih olan partiler bunların hepsi aynı.
Ama gördüğünüz gibi AK Parti apayrı. Bu iş böyle olur. Demokrasi
bizimle güç kazandı. Onun için bu seçime şöyle girdik. Büyük
medeniyet yolunda insan, demokrasi, şehir dedik. Türkiye
kutuplaşmaların, ayrışmaların, çatışmaların ülkesi olmamalı. Yine
diyoruz ki herkes bir adım atsın. İmtiyazlarından vazgeçsin. Kimse
kimseyi ötelemesin, horlamasın, aşağılamasın istiyoruz. Ama
karşımızdakilerden de bunu bekliyoruz. 77 milyon aynı bayrak
altında, aynı ortak geleceğe yürüsün. Bunu sağlamak için
çalışıyoruz. Gazi Mustafa Kemal 23 Nisan 1920’de daha Cumhuriyet’i
ilan etmeden önce meclisi kurdu, tüm iradelerin üzerindedir dedi.
Daha vefat etmeden sağlığında çok partili hayata, demokrasiye
geçmek için denemeler yaptı. Tıpkı ilk meclis gibi bugün de yarın
da meclis her şeyin üstünde olacaktır. Geçmişte olduğu gibi bugün
de meclis sadece sandık yoluyla belirlenecektir. Sandık dışında her
yol gayrı meşrudur.”
“İZMİR’DE KÖR İDEOLOJİ DEĞİL ESER SİYASETİ
KAZANSIN”
Başbakan Erdoğan, İzmir’de kör ideoloji değil eser siyasetinin kazanmasını isteyerek, “Ey İzmir inanın
bu CHP, bu MHP bu ideolojilerini kolay kolay terk edecek partiler
değil. Gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Gelin el ele verelim
daha güzel bir İzmir inşa edelim. İzmir artık bir değişim istiyor.
Ben bu meydanda bu değişimi görüyorum. 30 Mart’ta Zümrüdü anka gibi
küllerinden doğacak bir İzmir görüyorum. İzmir’in yeniden
Akdeniz’in incisi olmasını, bölgenin en önemli şehri olmasını
arzuluyoruz. Ama bu CHP zihniyetiyle bunun olması mümkün değil.
İzmir’de kör ideoloji değil eser siyaseti,
plan ve proje siyaseti kazansın istiyoruz. İzmir’de dostluk,
kardeşlik kazansın istiyoruz. Bakımsızlıktan kurtulsun istiyoruz.
İzmir insanca yaşam şartlarına, insana hizmeti merkezine almış bir
belediyecilikle buluşsun istiyoruz. 1950’lerde Demokrat Partililer
her şehirde miting yaparken CHP’liler bundan kaçınıyordu. CHP halka
böyle baktı. Bidon kafalılar, göbeğini kaşıyan adam dediler. Ey CHP
sen o halkı oradan çıkar bir defa, senin halkla işin yok”
dedi.
“PENSİLVANYA’DAN GELEN MUSKALAR TUTMUYOR”
Başbakan Erdoğan, CHP’ye Pensilvanya’dan gelen muskaların
tutmadığını öne sürerek, “Ne olur gelin şu İzmir’i kurtaralım. CHP
Genel Başkanı, ne diyor biliyor musun? “Mersin’i Ak Parti’den
alacağız’ diyor. Mersin’de zaten CHP belediyesi var. Yani iyice şu
anda dağıtmış vaziyette. Çünkü Pensilvanya’yla aklını fena bozdu.
Bundan dolayı da dağıttı. Herhalde Pensilvanya’dan gelen muskalar
da tutmuyor. Bunlar halka, topluma bu kadar yabancı. İstismarla
korkutarak, sindirerek oy toplamaya çalışıyorlar. Şu anda İzmir’de
bunu yapıyorlar. Haberim var. Artık işi şiddete götürdüler.
İstanbul’daki adayları vatandaşı yumrukluyor. Bunlar bu. İşte
mecliste geldi, grup toplantısında bir vatandaş kendi partisinden,
kalktı ‘şunun hesabını verin’ dedi. Orada adamcağıza söylenmedik
laf bırakmadı. Bakın şimdi İzmir’de AK Parti’li gençlere belediye
meclis adayı şiddet uyguluyor. Moralleri çok bozuldu, kurdukları
kumpas işe yaramadı. Onlar saldırdılar, millet sandığa, hükümete
sahip çıktı. Onlar iftira attı, kaset yayınladı, montaj yaptı
millet başbakanını daha çok sahiplendi. Biz işimize bakacağız. Laf
değil icraat üreteceğiz. Bu can bu tende oldukça biz Allah’tan
başka kimsenin önünde eğilmeyiz. Hiç endişeniz olmasın.”
PENSİLVANYA’YA ELEŞTİRİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, merhum gazeteci
Savaş Ay’ın Fethullah Gülen ile yaptığı röportajı anımsatarak,
eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar o kadar dağıttılar ki. Senaryo Pensilvanya. (dizi örneği
veriyor) Savaş Ay’la 1995’te röportaj yapıyor. Siyaset
konuşuyorlar. ‘Bugüne kadar bir kere oy kullandım, bundan sonra
kullanmam’ diyor. ‘Hazreti Cebrail gökten inse, parti kursa ona
bile oy vermem’ diyor. Kim bu? Pensilvanya. Bunlar iyice çığırından
çıktılar. Onun için 30 Mart çok önemli. Abiler, ablalar 15 gün
durmak yok. Kapı kapı dolaşacağız. İnşallah demokrasi neymiş, bunu
onlara 30 Mart’ta göstereceğiz. Biz İzmir’e şu 11 yılda ne kadar
hizmet ettik biliyor musunuz? 24 katrilyon İzmir’e yatırım yaptık.
Ortalama yılda 2 katrilyon biz İzmir’e yatırım yaptık. Soruyorum ey
CHP sen, tek partili dönem dahil acaba şu İzmir’e yatırım olarak ne
yaptın? Yok. İşte diyorum ki 30 Mart’ta bunun hesabını verin.
Yolsuzlukların olduğu bir iktidar böyle bir yatırımı yapabilir mi?
Hangi yüzle geliyorlar da söylüyorlar? Bu can bu tende oldukça biz
Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmeyiz. Hiç endişeniz
olmasın.”
“O HAVASINI ATIYOR”
Başbakan Erdoğan Aliağa- Menderes hafif raylı sistemine Egeray
diyerek, CHP’nin hiç katkı koymadığı halde işin havasını attığını
ileri sürdü. Yanına Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Binali Yıldırım’ı da alan ve zaman zaman elele tutuşarak konuşan
Erdoğan, şunları söyledi,
“İzmir’i 2023’e hazırlamak istiyoruz. 2004’de ne söz verdiysek,
2009’da tekrarlayan, onu da tutmayan şimdi yeniden gündeme
getirenlerden değiliz. 35 projemizden 18’inde çalışmalara başladık,
ciddi ilerleme kaydettik. Belediye başkanlığı için ülkemizin birçok
ili Binali Bey’e talip oldu ama Binali Bey İzmir’i istedi. İzmir’e
hizmet etmeyi tercih etti. Bir de bana ‘Hayat İzmir’ dedi. Ve
yüzyılın şehircilik hareketini başlatmak için yola koyuldu. Tam
1414 proje ile İzmirli kardeşlerimin huzuruna çıktı. Ekonomi,
ulaşım, çevre, kentsel dönüşüm, sağlık, teknoloji, kültür sanat
alanlarında projeler. Artık inşallah hava kirliliği olan bir İzmir
görmeyeceğiz. Susuz, kanalizasyonların böyle aktığı bir İzmir
görmeyeceğiz. Biz İzmir’i şöyle tanıdık. İlk fuarı açan şehrimiz
oldu değil mi? Soruyorum size şu anda İzmir fuarı, fuardan başka
her şeye benzemiyor mu? Bu nasıl bir belediyeciliktir? Bunların
derdi yok, bu ülkeye sevdası yok. Bunlar her yerde yıkmaktan yana,
inşa etmek bizim işimiz. İşte 80 kilometrelik Egeray projesini
yapamadılar. Yolda kaldı. Dedik ki Egeray’ı Ulaştırma Bakanlığı
olarak biz tamamlayalım. Egeray’ın yanında dev bir proje daha
vardı. Onun da halledilmesi gerekiyordu. İki projeyi sen
üstleneceksin dedik. O proje de bitti ve Sayın Kılıçdaroğlu ile
beraber açtık. O havasını atıyor, ya sen bir şey vermedin ki, biz
yaptık biz. İnşallah Cumaovası-Torbalı arasını da projeye
ekledik.”
“BUNU ŞU ANDAKİ BELEDİYE BAŞKANI YAPABİLİR Mİ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir metrosunun
mevcut 12 kilometrelik hattını 71 kilometreye çıkaracaklarını
belirterek, “Ve geldik İzmir metrosuna. Mevcut 12 kilometrelik
hattını 71 kilometreye çıkarıyoruz. Bunu şu andaki belediye başkanı
yapabilir mi? Onun ne hayali ne de parası buna yetmez. Yeni metro
hatları sayesinde İzmirliler konforlu, hızlı ve güvenli bir toplu
ulaşım sistemine kavuşacak. İstanbul otoyolu bu işin tacı olacak.
Benim sizden artık isteğim şu. İzmir-İstanbul otoyolu 433
kilometre. İki kent arasındaki mesafe 3.5 saate inecek. Şu
güzelliğe, huzura bak ya. Modern Türkiye bu. Kardeşim lafla modern
Türkiye olmaz. Lafla modern İzmir olmaz. Hizmetle olur” dedi.
Yorumlar