Başbakan Erdoğan, yargıya yüklendi

Atatürk Havalimanı'nda kendisini bekleyen kalabalık partili gruba seslenen Başbakan Erdoğan, yargıya yüklendi. Erdoğan, "Egemenlik yargının değildir, egemenlik yürütmenin de değildir. Egemenlik milletindir. Fakat egemenliği milletin elinden alıp, egemenlik yetkisini kullanan yargı bunun hesabını o da vermelidir." dedi.

Sakarya ve Kocaeli’nde toplu açılış törenlerine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, akşam saatlerinde Atatürk Havalimanı’na geldi. Burada kalabalık partili grup tarafından karşılanan Erdoğan, yaptığı konuşmada yargıya yüklendi. Türkiye’nin farklı bir dönemden geçtiğini savunan Erdoğan, “Türkiye farklı bir dönemi yaşıyor, bir değişimi, dönüşümü yaşıyor. Bizden böyle bir sıçramayı beklemeyenler, bizim böyle bir noktaya geleceğimizi tahmin etmeyenler, oyunları bozulunca çok faklı yollara başvurdular. Bu olay ulusal bazda bir olay değildir.” ifadelerini kullandı.

Yolsuzluk soruşturmalarının ulusal boyutunun olduğu kadar uluslararası boyutunun da olduğunu ileri süren Erdoğan, “Biz isterdik ki aynı istikamete yönelen insanlar birbirini vurmasın. Biz, el ele vermeye mecburuz, biz omuz omuza vermeye mecburuz. Zira biz neyin kavgasını yapıyoruz? Bizim tek mücadelemiz var. Nedir o mücadele; önce insan sonra devlet. Biz bunu başardık. Devleti önceleyen değil, insanı önceleyen bir anlayışı getirdik ve şu anda bu zihniyete gönül veren İstanbul bambaşka bir heyecanla burada olağan üstü buluşmayı gerçekleştirdi. Ben size çok teşekkür ediyorum. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Yolsuzluk soruşturmasının adına dikkat çeken Erdoğan, “Adını ne koydular? Yolsuzluk operasyonu koydular. Bunun adını yolsuzluk operasyonu koyanlar, yolsuzluğun içinde olanların ta kendileridir. Bunu yaşayan birisiyim ben. Zira geçmişte neler olduğunu bilenlerden biriyim ." şeklinde konuştu

“Biz damdan düşerek geldik, atamayla gelmedik.” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Egemenlik yargının değildir, egemenlik yürütmenin de değildir. Egemenlik milletindir. Fakat egemenliği milletin elinden alıp, egemenlik yetkisini kullanan yargı bunun hesabını o da vermelidir. Bu millete gönül veren insanlar, derme çatma akla hayale gelmez şeylerle hazırlanmış dosyalar neticesinde tutuklanıyorsa, mahkum etme hazırlığı yapılıyorsa burada bir bit yeniği var. Ne diyorlar? Konuşmayacaksın. Silivri’nin kapısına gidenlere bu lafı söyleyemiyorsunuz. Dün İstanbul Başsavcısı’nın yaptığı açıklama çok manidardır aslında İstanbul Başsavcısı adeta suçüstü yapmıştır. Kendisinden dosyaları istiyor. Gizlilik kararı olan dosyaları göndermediği gibi basına sızdırıyor. Bakıyorsunuz medya, bu medyanın hangi odaklı olduğunu biliyoruz. Bunları sizlerde biliyorsunuz. Bunların içinde yandaş medya da var. Sermaye ile birlikte odaklanan medya da var. Vakti saati geldiğinde o isimleri de açıklayacağım.”

Yargıya yüklenen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı “Şurası çok önemli, çıkıyor yargı konuşuyor: ‘Burası hukuk devletidir’ Burası hukuk devleti ise, yargı diyor ki ‘savcılar, hâkimler, onlar herhangi bir eleştiriye tabi tutulamaz’ Ne demek o? Yani sen gizlilik kaydı olan evrakı medyaya sızdıracaksın senden başsavcı vekili dosyayı isteyecek, vermeyeceksin, ondan sonra diyeceksin ki bunlara konuşulmaz. Ben konuşuyorum ve bu savcı kendisinden dosya alındığı zaman kalkıp İstanbul adliyse önünde üniversite yıllarımızdaki o marjinal grupların militanları gibi basın bildirisi dağıtabiliyorsa ben konuşuyorum. Böyle bir savcılık olabilir mi? Ne demek o gizlilik kaydı? Gizlilik kaydı olan evrak niye acaba gizlilik kaydı ile anılıyor? Çünkü orada, berat-ı zimmet asıldır kaidesi var, bir insanı suçluluğu tespit edilmeden suçlayamazsın. Burada bunu basına veriyorsunuz basında bu insanlar hemen damgalanıyor. 100 milyar dolar devlet zarara uğratıldı deniyor. Ya hesap bilmiyorsun ya da dünyadan haberin yok. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Burada zerre kadar kendiniz. İddianızı ispatlayacaksınız etmezsiniz müfterisiniz. Bu iktidar tüy bitmemiş yetimin hakkını yemedi yedirtmedi.”
CİHAN