Başbakan Erdoğan: TÜRGEV'in çalışmaları birilerini rahatsız ediyor

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın (TÜRGEV) iftar programına katılan Başbakan Erdoğan, "TÜRGEV diğer birçok vakıf ve dernekle birlikte milli ve manevi değerlerine bağlı bir gençlik yetiştirmek için gayretle çalışıyor ve bu...

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Erdoğan: TÜRGEV'in çalışmaları birilerini rahatsız ediyor

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın (TÜRGEV) iftar programına katılan Başbakan Erdoğan, "TÜRGEV diğer birçok vakıf ve dernekle birlikte milli ve manevi değerlerine bağlı bir gençlik yetiştirmek için gayretle çalışıyor ve bu çalışması da birilerini rahatsız ediyor. TÜRGEV başkanından ve yönetim kurulundan samimi bir ricam var. Lütfen bu birilerini rahatsız etmeye devam edin" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜRGEV'in düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Programda Tunus Nahda Hareketi Lideri RaşitEl Gannuşi, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Akalın, milletvekilleri, belediye başkanları, bürokratlar, gazeteciler ve öğrenciler de hazır bulundu.

Tekirdağ mitinginin ardından Mevlanakapı Kız Öğrenci Yurdu'nun bahçesinde düzenlenen programa gelen Erdoğan, iftara katılanlara seslendi. Erdoğan bir öğrencinin okuduğu şiirin son mısralarını da seslendirdi.

TÜRGEV'in kısa süre içinde büyük bir atılım kaydettiğini anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi: "Şu an itibari ile her biri yüzde 100 doluluk oranına sahip 12 yurtta 2 bini aşkın öğrenciyi barındırır hale geldi. Yurtta kalan gençlere burs temin ederek yoksul öğrencilerin elinden tutarak, kardeşlik sofraları kurarak, gençliği ilgilendiren her alanda TÜRGEV başarılı işler yaptı, yapmaya devam edecek."

17 ve 25 Aralık soruşturmalarında TÜRGEV'in adının geçmesinden bahseden Erdoğan, "TÜRGEV'in son dönemde bazı kirli dillerce, hafıza kayıtları kirli olan tipler tarafından çokça teleffuz edilmesinin sebebi de aslında kaydettiği bu başarıdan kaynaklanıyor. Hamdolsun, TÜRGEV birilerini rahatsız ediyor. Ama benim için burada bir şey çok önemli. Kimler rahatsız oluyor? Rahatsız olanların kimliği TÜRGEV'in ne kadar doğru istikamette olduğunu gösteriyor. TÜRGEV özgür zihinlerin yetişmesine katkı sağlayarak kendisine kayıtsız şartsız iman isteyen örgütleri rahatsız ediyor. TÜRGEV diğer birçok vakıf ve dernekle birlikte milli ve manevi değerlerine bağlı bir gençlik yetiştirmek için gayretle çalışıyor ve bu çalışması da birilerini rahatsız ediyor. TÜRGEV başkanından ve yönetim kurulundan samimi bir ricam var. Lütfen bu birilerini rahatsız etmeye devam edin. Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamettedir." şeklinde konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vakıfların ne aldıkları bellidir, ne harcadıkları bellidir. Vakıfların hangi usul ve esaslarla çalıştıkları bellidir. Elde hiç bir delil, bilgi, belge yokken, bir vakfı hedefe koyup ona alçakça iftiralar atmanın taktir edersiniz ki başka bir gayesi vardır. 17 Aralık darbe girişimi başladığında bunu kamuoyuna yolsuzluk operasyonu diye duyurdular. Ancak öyle bir tezgah, öyle bir tuzak hazırlamışlardı ki bi taşla onlarca kuşu vurmayı hedefliyorlardı. Hükümete yolsuzluk iftirası atarken, hükümetle hesaplarını görmeye çalışırken araya başka kirli hesaplarını da sıkıştırdılar. Neydi bu hesaplar? Türkiye'nin milli bankası Halkbank'tan bazı uluslararası çevreler rahatsızdı. Çünkü Ziraat Bankansı'nın, Halk Bankası'nın, Vakıf Bankası'nın dünya finans sektöründe güçlü bir yere sahip olmasını istemiyorlardı. Pensilvanya maşasına işi ihale etiler. Bizim yurt içinde imam hatipler inşa etmemizden, yurt dışında üniversiteler inşa etmemizden rahatsız olanlar vardı. 17 Aralık vesilesi ile bunun hesabını görelim dediler. Türkiye'nin milli projelerinden, küresel boyutlardaki projelerinden rahatsız olanlar vardı. İş dünyası üzerinden bunlarla hesaplarını görmeye çalıştılar. Pensilvanya ihale almış bir kuruluş olarak başkasının adına bunları halledecekti. Ancak araya bir de kendi hesabını eklediler. Neydi o hesap? TÜRGEV. Bu ülkede kendilerinden başkasının yurt açmasına tahammül edemiyorlar. Gençlerin haşhaşilik dışında yollara tevessül etmesine tahammül edemiyorlar. Türkiye genelinde hızla yurtların açılmasına, yurtların dolmasına, öğrencilerin barınacak alternatifler bulmasına dayanamıyorlardı. Az önce bu yavrunun hikayesi işte TÜRGEV'in hikayesinin ta kendisidir. Kendilerine rakip olarak gördükleri TÜRGEV'i ortadan kaldırmak istediler. 17 Aralık darbe girişiminde bunun da hesabını görmeye yeltendiler. Ama şunu bilmiyorlardı. Onlar ne kadar tuzak kurarlarsa kursunlar, bütün o tuzakların üstünde çok güçlü bir tuzak kurucu vardır."

'CHP'NİN GENEL MÜDÜRÜ VAKIFTAN, DERNEKTEN ANLAMAZ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da yüklenen Erdoğan, "Bakın bu CHP'nin mevcut genel müdürü vakıftan, dernekten, hayır işinden, öğrenci yetiştirmekten anlamaz. Geçenlerde A Haber'de bunun SSK'nın başında olduğu dönemle ilgili bir belgeseli izledim. Merhum Savaş Ay'ın bir programı idi. Şu Samatya'nın halini görün, Okmeydanı SSK'^nin halini görün. Kırklareli'nde 3 yaşındaki bir yavrunun yanlış serum takılması sebebiyle sol kolunun nasıl kesildiği orada anlatılıyordu. O da orada sırıtıyor ya. '10 yıl önce dada kötüydü' diyor. Odaları gezdiriyor, o tuvaletlerde, o çöp spetlerinin içinde kan, surm şişeleri vesaire. Hastane deyince akla hijyen gelir. Ama bu adamın zaten ruhu hijyenden uzak. TÜRGEV'i tanımaz bilmez. TÜRGEV'in faaliyetlerine de zaten aklı ermez. Ancak Pensilvanya'daki akıl hocası bunun eline iftira malzemesi tutuşturdu. O da hocasının sözünü ikiletmedi. Hocası ne emrettiyse harfiyen yerine getirdi. Aralarında yaptıkları anlaşmanın bir boyutu da bu. O akşam merhum Ahmet Kaya, o da onların arkasında duruyor. O da tabi şaşırıyor bu hale. Bu hali görünce, 'bu vatanda bu nasıl olur' diyor. Ahmet Kaya bu hale düştü ama o da akibetini bilmiyordu ki. Şu Kazlıçeşme'den beni cezaevine yollayanlardan bir tanesi Ahmet Kaya idi. O zaman o, şiir okuyan insanların, düşünce fikir insanlarının, siyaset insanlarının cezaevine gidişlerini nasıl kınadığını o gün anlatıyordu. Ama onun yanında olduğunu söyleyenlerin birçoğu onun ödül töreninde ona nasıl porselen tabaklarını fırlatılar, nasıl çatal-kaşık fırlattılar ve ondan sonra da salonun arka kapısından kaçırdılar ve bir süre sonra da Paris'e gidip Paris'te rahmetli oldu. Bunlar dürüst değil, bunlar samimi değil. Bunlar hep bu ülkede aldatan oldular ama biz ne aldatan olduk ne aldanan olduk." ifadelerini kullandı.

Kredi Yurtlar Kurumu olarak, yaklaşık 60 bin yeni öğrenci kapasitesinin hazırlandığına vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti: "Önümüzdeki yıl büyük bir açığı gidermiş olacağız. Buralarda okuyan yavrularınız varsa çekin alın. Verin devletin okullarına, okusunlar devlerin okullarında. Oradan yetişsinler. Benim yavrularım da devletin okullarında okudu. Ne odlu? Yetiştiler. Hem paralarımızı sövüşlediler hem de bizi yanlışa yönlendirdiler. Onun için burada farklı bir süreci başlatmamız lazım. Pensilvanya CHP'ye lojistik destek verecek, CHP'de Pensilvanya'nın tüm rakiplerini oradan kaldıracak, hesap bu. Hemdolsun bütün hesapları bozuldu. Bütün tuzaları, bütün tezgahları altüst ettik. Hem Pensilvanya hem de onların Türkiye'deki taşeronaları CHP ve MHP iftiraları ile ortada kaldılar. 30 Mart'ta milletten çok ağır bir cevap aldılar. Hiç kuşkusuz CHP genel müdürüne TÜRGEV çeşitli davalar açtı. İnşallah bu açılan davalarda gereken dersi, cevabı alacaklarına benim inancım tam. Bunları TÜRGEV'in sonuna kadar takip edeceğine inanıyorum.Ben bu Kılıçdaroğlu'nan çok dava kazandım. Paralarını da aldım. Bilmiyorum Allah kabul ederse bir iftar da bu paralarla burada verebiliriz. TÜRGEV'in mücadelesi sadece TÜRGEV'in mücadelesi değildir. Eğer TÜRGEV bu mücadeleyi kaybetseydi Türkiye'de milli ve manevi değerlerine bağlı gençlik yetiştiren her dernek, her vakıf kaybedecekti. Bozaici bir gençlik var değil mi? Esrar, eroin bu tür şeylere müptela bir gençlik var değil mi? Bu sorunun sorulması lazım. Acaba bu gençlik nasıl yetişti? Nereden geldi? Bir yerden su kaçırıyor, bir yerde bir eksik var. İşte TÜRGEV gibi bir ana-baba ocağı olursa burdan uyuşturucu kullanan bir gençlik yetişmez."

Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşit El Gannuşi'nin evliliğe yönelik sözlerini hatırlatan Erdoğan, gençlerden evliliği ihmal etmemelerini istedi.

"GANNUŞİ: ŞİİR ONU ÖNCE HAPİSHANEYE, SONRA BAŞBAKANLIĞA TAŞIDI"

İftarda Tunus Nahda Hareketi Lideri RaşitEl Gannuşi de bir konuşma yaptı. Gannuşi Tunus'ta vakıf hizmetlerinin aksadıldığına dikkat çekerek, "Diktatörlük benim ülkemde vakıfları ortadan kaldırdı. Vakıf medeniyetini yeniden ihya ettiğiniz için ben sizi tebrik ediyorum. Tunus'ta kardeşleriniz size büyük bir hayranlıkla bakmaktadır. Sizin gerçekleştirdiğiniz başarıyı dikkatle takip etmekteler. Demokrasi deneyiminizi özellikle dikkatle takip etmekteler. Filistin meselesinde göstermiş olduğunuz tavrı her zaman takip ediyoruz. Filistin meselesinin yanında yer aldınız, Gazze'yi unutmadınız. Bugün kanun tasarısını parlamentoda vakıf meselesi görüşüldü. Yeniden inşa etmek istiyoruz. Aşırı laikler buna karşı çıkıyor. Burda biz vakfın ne kadar önemli olduğunu biz gördük." dedi.

Gannuşi, eğitim kadar evliliğinde önemli olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: "Ama öğrencilerimiz eğitimle birlikte evliliği de tercih etsinler. Ben genç kızlarımızın okurken evlenmelerini tavsiye ediyorum. Sayın başbakan şiir okumayı çok seviyor çünkü şiir onu önce hapishaneye sonra da başbakanlığa taşıdı."

CİHAN

Yorumlar