Başbakan Erdoğan, TŞOF Genel Kurulu'nda konuştu (2)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun (TŞOF) ATO Congresium'da yapılan Genel Kurulu'nda konuştu. Şoför esnaflar için büyük hizmetleri gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, şoförlerin Türkiye’de uzun yıllar çektikleri çilelerin şahidi olduğunu ifade etti.

Tek şeritli yollarda ömür tüketen şoförlerin neler yaşadığını çok iyi bildiğini belirten Erdoğan, şunları dile getirdi: "Karadeniz’in sarp yollarında, burunlu otobüslerle neler yaşandığını iyi biliriz. Kış mevsimlerinde nasıl mücadele verdiklerini, kaç canın bitip gittiğini iyi bilirim. Türkiye’ye 15 bin kilometre bölünmüş yol yapma uzunluğu sözünü verdik. Sözümüzü tuttuk 780 bin kilometrede inşaatları yaptık. 10 yılda 17 bin bölünmüş yaptık. Bunun en yakın şahidi sizsiniz. Birilerinin gözü var görmüyor, dili var doğruyu söylemiyor, kulakları var doğruyu duymuyor. Şu anda bölünmüş yol uzunluğu 23 bin 100 kilometreye ulaştı. Yollardaki araç sayısı iki kat artarken, kaza sayısı azaldı. Ölümlü kaza sayısında ciddi düşüş var. 12 yılda şoförlerin korkulu hayali olan geçitleri yaptık. 2002 yılında Türkiye’de 50 kilometre uzunluğunda 83 adet vardı. Biz 12 yılda 127 adet tüneli inşa ettik. Hem yolları uzattık hem de kaza riskini minimize ettik. 205’e tünel uzunluğu 167 kilometreye uzandı. Doğu Güneydoğu’da tüneller açtık. Türkiye’yi viyadüklerle, tünellerle, otoyollarla donattık. Belediye başkanlarımız, şehir içi ulaşımı birçok ilimizde rahatlattılar. Önümüzdeki yılın sonuna Marmara’daki lastikli otomobiller için yapılan tüp geçidi tamamlayacağız. İzmir Körfezi üzerindeki projemiz devam ediyor. Ulaşımdaki sıkıntıları, devlet başkanları, başbakanlar düzeyinde takip ettik. Taksici, şoför kardeşlerimizin sorunlarını biliyoruz. Her birinin çözümü için çaba sarf ettik. Hepinizin sorunlarını iyi biliyoruz. Şartlar olgunlaştıkça çözme gayreti içerisindeyiz.”

"ÜLKE, ENERJİSİNİ İÇERİDE HARCIYOR"

Başbakan, Kurtuluş Savaşı'ndan ve Kıbrıs Çıkarması’ndan sonra Türkiye’nin hiçbir savaşa girmediğine de dikkat çekerek, ülkenin Batılı muadilleri gibi gelişmemesini de eleştirdi. Ülkenin, tek savaşa rağmen gelişme hamlesi yapmamasını, enerjinin terörle mücadelede harcanmasına bağlayan Erdoğan, “Gereksiz tartışmalarla, gerilimlerle on binlerce yavrumuzu kaybetmekle kaybettik. Bizim artık bunlar. 12 yılda istikrar ve huzur sayesinde hayalleri gerçeğe dönüştürdük, huzur devam ettikçe daha fazla hayallerini gerçekleştirecek. Bire üç büyüdük. Milli gelir nereden nereye geldi? Birileri bunu istemiyor. İçeride istemeyenler var, dışarıda istemeyenler var. Birileri kalkınma yarışından uzaklaştırmak istiyor. ‘Gezi olayları’ dediler Türkiye ekonomisine, kardeşliğimize kast ettiler. Molotof ile bir halk otobüsünün yakılması ihanet değil midir? Bu otobüslerin içinde yavruların ölmesi yanması ihanet değil midir? İstanbul’da Serap kızımız otobüse atılan Molotof ile yandı.” diye konuştu.

“17 VE 25 ARALIK OPERASYONLARI”

Erdoğan, '17 ve 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonları'na da değindi. Ele geçirilen raporlara göre; kendisi hakkında ‘dönemin başbakanı’ ifadelerinin kullanıldığını iddia eden Erdoğan, şunları kaydetti: “Her şeyi hazırladılar. Rahmetli Menderes’i ‘sabık başvekil’ diye idama götürdüler. Aynı şekilde de şahsımla alakalı tutanaklar güvenlikte hazırlanmıştı. Şimdi o tutanaklar elimize geldi. Ne yazıyor biliyor musunuz ‘Dönemin başbakanı’. E dönemin başbakanı, şu anda işin başında. Onlar kararı vermişler. Hükümet de kurmuşlar. ‘Dönemin Başbakanı’ diyerek Erdoğan gidecek, onların kurduğu hükümet gelecekti. Şimdi de ‘yapmadık’ diyorlar. Bütün imzalarla zabıtlar elimizde. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu paralel yapı, istikrarımıza, istikbalimize, istiklalimize kast etti. 30 Mart’ta siz bunlara gereken cevabı verdiniz, 30 Mart’ta, ‘istikrar huzur ve kardeşlik’ dediniz. İnşallah birlikte çalışacağız, büyük Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Kardeşlerim yeni yolları köprüleri bir de inşa edeceğiz. 2023 hedeflerini inşallah hep birlikte yapacağız. Ancak, sizlerden ricam var. 17 Aralık ve sonrasında, Türkiye ekonomisinin kast eden ‘paralel yapı’ maalesef en çok esnaf istismar ediyor. Hibe, himmet, sadaka dediler esnafımızdan para topladılar. Gittiler o paraları Türkiye’ye ihanet için kullandılar. Allah’a hamd olsun, milletimiz bunların asıl yüzünü gördü. Destek vermediğinizi biliyorum. Ama destek verenleri uyarmanızı sizlerden rica ediyorum.”

ÇALIŞMA HAYATINI DÜZENLEYEN DEĞİŞİKLİKLER

Çalışma hayatını düzenleyen önemli değişiklikleri de açıklayan Başbakan Erdoğan düzenlemelerin, çalışma hayatındaki birçok kişiyi yakından ilgilendirdiğini kaydetti.

TBMM’de tasarıları çıkarmaya gayret edeceklerini belirten Erdoğan, teklifler ve tasarıların kısa sürede görüşülmeye başlayacağını bildirdi.

Erdoğan, "Soma’da maden kazasından etkilenen madencilerin yakınları için bir kanun tasarısı ile önemli bir çalışma yaptık. Sigortalı bir işçi hayatını kaybettiğinde yakınlarına maaş bağlanıyordu. Bunun için belli bir süre çalışmış olması gerekiyordu. Soma’da 67 şehidimizin ailesi, şartları karşılamadığı için maaştan yararlanamıyordu. Şimdi değişiklik yapıyoruz, 1 gün çalışmış olsa bile vefat eden madencilerimizin yakınlarına bu hakkı getiriyoruz. Vefat eden madencilerin prim borçlarını da bitiriyoruz. Böylece, 67 madencinin yakınlarında prim borçları tamamlandı." şeklinde konuştu.

ŞEHİT YAKINLARINDAN 'MUHTAÇLIK' ŞARTI KALDIRILIYOR

Şehitlerin yakınlarından ‘muhtaçlık’ şartını kaldıracaklarını kaydeden Erdoğan, şunları aktardı: "Soma’da madenin kapalı olduğu dönem için işveren tarafından maaş ödenmesi zorunluluğu getiriyoruz. Tam maaş. Madenciler, çalışamadıkları dönem için de işsizlik sigortası fonundan net maaşları kadar ücret ödeyeceğiz. Soma’daki şehitlerin yakınları istihdam edilecek. Şehit madenci yakınlarından bir kişi kamuda istihdam edilecek.

Tüm madencileri ilgilendiren düzenleme de yaptık. Emeklilik yaşını 55’den 50’ye çekiyoruz. İzinle geçirdikleri günler ve tatilleri de yıpranmaya dahil etmek suretiyle, eğer yaş itibariyle emekli olmak istiyorsa, madencilerimizin 43 yaşında emekli olmaları mümkün hale gelecek. Bu düzenleme ile geride kalanların acısı hafifleyeceğini umuyoruz.

‘VATANDAŞLIKTAN ÇIKANLARA BORÇLANMA İMKANI’

Vatandaşlıktan çıkanlara yurt dışı borçlanma imkanı getiriyoruz. 1,5 milyon kişi bu haktan istifade edecek. Yurt dışındaki sigortalılık süreci Türkiye içinde geçerli olacak. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız emeklilik için yetecek süreyi borçlanabilecek. Gelir testine başvurmadıkları için borç çıkarılan borcu ödemeyen 4 milyon vatandaşların borçlarını yeniden yapılandırıyoruz. Esnaf ve çiftçilerin oda kayıtlarından kaynaklanan sorunları yeni tasarı ile telafi ediyoruz. Esnaf ve ziraat çalışanlarına bağımsız çalışmalarını bildirmemelerinden dolayı doğan idari para cezalarını, bir defaya mahsus olmak üzere siliyoruz.

‘YER ALTINDA ÇALIŞANLAR GÜNDE 6 SAAT ÇALIŞACAK’

Bu tasarı ile taşeronluk sistemini yeniden düzenliyoruz. Taşeronluk, alt işverenle ilgili iş sağlığı güvenliği şartlarını değiştiriyoruz. Yer altında çalışanların haklarını düzenliyor, yıllık ücretli izinlerini 4 gün arttırıyor, çalışma saatleri 36 saate, günde 6 saat olarak yeniden düzenliyoruz.

Kamu alacakları ile SGK alacaklarını yeniden yapılandırıyoruz. Mükelleflerin vergi dairesine olan ve 30 Nisan 2014 tarihi itibari ile kesinleşmiş olan vergi, harçlar, vergi cezaları, faiz gecikme zamları yeniden yapılandıracak. Askerlik para cezası, nüfus, trafik para cezası, köprü oto yol kaçak geçiş para cezaları, seçim cezası gibi idari para cezaları bu yasa teklifi ile yeniden yapılandırılacaktır. Kredi Yurtlar Kurumu'nca verilen ilgili harç ve alacaklar yeniden yapılandırılacak. SGK primleri, işsizlik pirimi, SGK destek primleri, isteğe bağlı sigorta primi bu tür alacakları yeniden yapılandırıyoruz. Çıkaracağımız bu kanunla en az iki ay başvuru süresi vereceğiz, mükellefler iki ay taksitler halinde, azami 18 eşit taksit halinde ödeyebilecekler."

CİHAN