Başbakan Erdoğan: BM kendi meşruiyetini yaralıyor

AK Pari İstanbul İl Başkanlığı'nın iftar programında konuşan Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler'e (BM) yüklendi. Erdoğan, "Güya dünyadaki tüm insanların hakkını hukukunu korumak için kurulan BM'nin Gazze'deki katliam karşısındaki...

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Erdoğan: BM kendi meşruiyetini yaralıyor

AK Pari İstanbul İl Başkanlığı'nın iftar programında konuşan Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler'e (BM) yüklendi. Erdoğan, "Güya dünyadaki tüm insanların hakkını hukukunu korumak için kurulan BM'nin Gazze'deki katliam karşısındaki suskunluğu her şeyden önce kendi meşruiyetini yaralıyor." dedi.

Erdoğan, programa katılan sanatçılara da seslenerek, "Bu akşam bizlerle beraber olan sanat camiasının değerli temsilcilerine, tüm mahalle baskılarına rağmen aramızda olmaları sebebi ile özellikle teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın Yenikapı'da düzenlediği iftar programına Başbakan Rccep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, iş, sanat, spor ve medya dünyasından çok sayıda isim katıldı.

Başbakan Erdoğan, iftar saatine yakın Mahmut Abbas ile birlikte alana geldi. İftarın ardından vatandaşlara seslenen Erdoğan, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına sessiz kaldığını iddia ettiği BM'ye yüklendi. Başbakan Erdoğan, İsrail'in saldırılarını kınayarak, "İsrail'in Fİlistinlilere karşı başlattığı saldırılara karşı uyguladığı zalimliğe karşı Türkiye'den daha yüksek sesle itirazını dile getiren ülke neredeyse yok. İsrail'in kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan Gazze'ye yönelik saldırıları dün gece kara harekatının başlamasıyla yeni bir boyut kazandı. Tüm dünyanın anlık olarak seyrettiği canlı yayınlar eşliğinde devam eden bu canilik karşısında gözlerin kulakların ve dilleirn kapatıldığını görüyoruz. İsrail eninde sonunda kendi döktüğü kanda boğulacaktır. İsrail'in zulmüne, cinayetlerine ses çıkarmayan dünyadaki her bir ülke, her bir toplumda bu kara lekeyi alnında taşımaya mahkum olacaktır. Güya dünyadaki tüm insanların hakkını hukukunu korumak için kurulan BM'nin Gazze'deki katliam karşısındaki suskunluğu her şeyden önce kendi meşruiyetini yaralıyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere, zaten adil olmayan ve sorunlu bir yapıya sahip BM bu tür kritik olaylarda mazlumun değil, güçlünün yanında yer alarak meruiyet sorununu derinleştiriyor. Bgün BM Güvenlik Konseyi dediğimiz yapıya baktığımızda bir gerçeği görüyoruzz. 5 tane daimi üye var. 5 daimi üye içinde bir tane Müslüman ülke yok. Tamamı Hristiyan veya aynı anlayışı paylaşan ülkeler. Böyle bir yapının adalet dağıtması mümkün mü?" şeklinde konuştu.

'FİLİSTİNLİLERİN KUCAKLAŞMAMIŞ OLMASI BİZİ DERİNDEN YARALIYOR'

Ortadoğu'daki İslam ülkelerinin birlik ve beraberlikten uzak olduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, Filistin'in de iç birliğini sağlayamamış olmasını eleştirdi. Erdoğan, şu ifadelerle Filistinlilerin birlik olmasını istedi: "Ortadoğu'da kardeşlerimiz arasındaki husumet en az Gazze'de ölenler kadar içimiz acıtıyor. Kardeşin kardeşi katletmesi içimizi acıtıyor. Suriye'de eli kanlı zalim bir diktatörün kendisini Müslüman olarak tanımlayan bazı topluluk ve ülkeler tarafından desteklenmesi ciddi şekilde içimiz acıtıyor. Mısır'da halkın oylarıyla iş başına gelmiş bir iktidarın devrilmesi insanların sokak ortasında katledilmesi içimizi acıtıyor. İçimizi acıtan başka bir tatsızlıkta Filistin'de yaşanıyor. Filistin yoğun zulmüne ve soykırım girişimine maruz kalırken Filistinli ratafların hala tam bir muhabbetle kucaklaşamamış olması bizi burada derinden yaralıyor. Tefrikanın olduğu yere yabancılar girerler ve zulüm yaparlar."

'CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İKİ ZİHNİYET ARASINDA'

Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da konuşan Erdoğan, yarışın iki farklı zihniyet arasında geçtiğini söyleyerek, şöyle devam etti: "Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin iki zihniyet arasında olduğunu biliyorsunuz. Bu iki zihniyet arasındaki farklar neler? Biri biz 77 milyonu kucaklarken diğerleri sadece belli bölgelere, belli etnik kesimlere, belli yaşam tarzlarına hitap ediyorlar. Biz yeni Türkiye derken onlar blok halinde eski Türkiye diyorlar. Biz Filistin'in Suriye'nin yanında dururken, onlar suskunluğu tercih ediyorlar. Biz çözüm süreci derken, onlar çözümsüzlüğü tercih ettiler. Biz bağımsız Türkiye derken, diğerleri bağımlı kalmayı savunuyorlar. Biz 2023 derken, 2071 derken, onlar 1940'ları özlüyorlar. Diğerlerinin nasıl bir blok oluşturduğunu görüyorsunuz. Eski Türkiye'nin bütün aktörleri bir araya gelmiş durumdalar. CHP, MHP ve irili ufaklı statüko partileri ittifak ettiler. Eski Türkiye'nin medyası tam da beklendiği gibi bu ittifakta saf tuttular. Eski Türkiye'nin faiz lobisi, iş çevreleri bu safta yerlerini aldılar. İhanet şebekesi Pensilvanya bu ittifakın akıl hocası oldu. Bu şer ittifakının Türkiye'de başarılı olma imkanı yoktur."

"SANATÇILARA TEŞEKKÜR ETTİ"

Programa katılan sanatçılara özellikle teşekkür ettiğini söyleyen Erdoğan, vizyon belgesinin açıklandığı programa katılan sanatçılara yönelik eleştirilere değinerek, "Bu akşam bizlerle beraber olan sanat camiasının değerli temsilcilerine, tüm mahalle baskılarına rağmen aramızda olmaları sebebi ile özellikle teşekkür ederim. Vizyon belgemizin açıklanmasında bizimle beraber olan sanat camiamızın temsilcilerine sosyal medyada yapılan hakaretleri gördüğümde içim burkuldu. Bu ülkede mahalle baskısının mimarlarının kim olduğu çok açık net ortaya çıktı. Sanat ipotek altına alınamaz. Sanatçının iradesine ipotek konulamaz. Sanat ipotek altına alınacak olursa sanat iflas eder. Spor camiamıza da teşekkür ediyorum. Onların aramızda olması bizim için güç kaynağıdır." ifadelerini kullandı.

"MAHMUT ABBAS: ULUSLARARASI HİMAYE İÇİN BAŞVURDUK"

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas da programda bir konuşma yaparak İsrail'in saldırılarına değindi. Abbas, şunları söyledi: Biz 66 yıldır her yıl zulümlere saldırılara maruz kalıyoruz. Ama şunu bilin ki biz bu topraklarda kalmaya devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi son günlerde öldürmelerin bir sürecini yaşıyoruz. El Halil'de başladı, Kudüs'e, Gazze'ye sıçradı. Sonra öldürme olayları Gazze'ye intikal etti. Gazze öldürülmeye alıştı. Son 7 yılda Gazzeliler üçüncü kez ölüme mahkum edilmiş durumdalar. Önce 2007, 2008 yılında, 2012 yılında son olarak da 2 haftadır ölümü yaşıyor. Gazze çığlık atıyor ve sesinin birinin duymasını istiyor. Başbakan, birinci derecede isteğimiz akan kanın durdurulması. Arkasından da diğer şartlarımızı konuşabiliriz. Biz öncelikle ateşkesin sağlanmasını, kanın durmasını istiyoruz. Arkasından diğer koşulları konuşmak istiyoruz. Mısır'ın önerisi olanlar teklifler. Yıkımın durmasını ambargonun kaldırılmasını konuşabiliriz. Biz BM'nin acziyetini biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri ile birlikte Güvenlik Konseyi'ne taşımaya çalışıyoruz. Bu arada biz 66 yıldır devam eden saldırıların durdurulmamasından dolayı Genel Kurul'a uluslararası himaye için başvurduk. Biz tüm dünyadan beklentimiz, akan kanın bir an önce durması için çalışılması ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin'in kurulması için bize destek verilmesi."

CİHAN

Yorumlar