"Başbakan da Büyük Üzüntü Yaşıyor"
Arınç, Berkin Elvan'ın hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak, "Genç bir yavrumuzun hayatını bir sokak olayında kaybetmiş olması fevkalade üzüntü verici" dedi.
Bilecik’e gitmek için Ankara’dan Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile
Eskişehir’e gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı garda Vali
Güngör Azim Tuna, Ak Parti Milletvekili Salih Koca, Emniyet Müdürü
Mustafa Şahin karşıladı.
Tren Garı VİP Salonu’na geçen Arınç’a Vali Güngör Azim Tuna, Mart
ayı sonunda Eskişehir’de Türkiye Cumhuriyetlerinden gelenlerin de
katılımı ile Nevruz etkinliği düzenleyeceklerini söyledi. Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç, “Tabi nevruz, yeni yıl, baharın gelmesi
sevinçli bir olay. Sözkonusu edildiği için söylüyorum Bu ay
içerisinde Türkiye’de büyük bir sevinçle, sevgiyle, heyecanla,
coşkuyla nevruz kutlanacak. Ama bugün maalesef tam tersi acı bir
olayla karşı karşıyayız. Bu konuda üzüntülerimi ifade etmek
istiyorum. Bildiğiniz gibi neredeyse 269-270 gün hastanede yaşam
savaşı verdikten sonra genç bir evladımız, yavrumuz, 15 yaşına
hastanede basan Berkin Elvan’ın ölümünü duyduk. Çok acı bir olay.
Dünden bugüne bütün Türkiye gerçekten yasta. Genç bir yavrumuzun
hayatını bir sokak olayında kaybetmiş olması fevkalede üzüntü
verici. Bugün cenazesinin kaldırılacağını biliyoruz. Ben Berkin
Elvan yavrumuza Allahtan rahmet diliyorum. Hayatının baharında
henüz delikanlı çağında, ve Anadolu tabiriyle bıyıkları bile
terlememiş olan bir fidanın düşüp ölüvermesi gerçekten üzüntü
verici. Ona Allahtan rahmet dilerken annesi, babası, kardeşleri
onlara da sabır diliyorum. Başka yapacak bir şeyimiz yok. Onlara
bol sabır diliyorum. Kendilerine ve hayatta olan evlatlarına uzun
ömür diliyorum. Ve bütün türkiye’ye annelere, babalara, bütün
gençlere başsağlığı diliyorum, sabır diliyorum. Gerçekten üzüntümüz
çok büyüktür. Haziran’da Türkiye’de, İstanbul’da yaşanan olaylar ve
onun uzantısı bazı illerimizde meydana gelen hadiseler sırasında
hayatını kaybeden bir çok gencimiz de oldu. İstanbul’da oldu,
Eskişehir’de oldu, Hatay’da oldu, başka illerimizde oldu. Bir
polisimiz de hayatını kaybetmişti. Bu vesileyle de onları da acıyla
hatırlıyorum, üzüntüyle hatırlıyorum ve hepsine Allah’tan rahmet
diliyorum. Milletimizin başı tekrar sağolsun.
Tabii üzüntü verici olaylardan bir tanesi de Eskişehir’de
yaşanmıştı. Ali İsmail Korkmaz gencimizin de üniversite
hayatındayken karşılaştığı ölüm hepimizi derin üzüntüye sevk
etmişti. Onunla ilgili adli soruşturmanın yargılama safhasında
olduğunu ve Kayseri’de cereyan ettiğini de takip ediyorum.
Bu olay vesilesiyle tabi üzüntümüzü ifade etmeliyiz. Gerçekten
Türkiye’nin yasta olduğunu bilmeliyiz. Bugün bası siyasi partilerin
seçim çalışmalarında müzik kullanmayacaklarını gazetelerden okudum.
Buna da çok sevindim. Çok teşekkür ediyorum. Ben de bugün
Bilecik’te seçim kampanyası boyunca müzikli yayın yapılmamasını
arkadaşlarımdan rica edeceğim. En azıdan bu acıya ortak olduğumuzu,
acıyı yüreğimizde hissettiğimizi göstermemiz bakımından.
Bu olay bizlere şunları hatırlatıyor. Hiçbir insanımız ölmemeli.
Siyasi olaylar, sokak olayları, yaşananlar ölüme yol açmamalı, bu
konuda çok dikkatli olmalıyız. Ve bu olaylarda eğer adli ve idari
soruşturmalar yapılıyorsa bunlar da süratle neticelenmeli. Olayın
failleri, nasıl cereyan etti, kimlerin sebebiyet verdiği bütün
yönleriyle araştırılmalı, ve kamuoyuna açıkça hesap verebilmeli.
Burada şüphesiz çok genç bir evladımızın da ve adı acıyı biraz daha
katmerlemiş, acıyı biraz daha fazla artırmıştır. Türkiye’de hiçbir
zaman bu olayların yaşanmasını istemiyoruz. Ne var ki geçmişte de ,
günümüzde bu ölümlere yol açacak hadiseleri tertipleyenler,
provokasyonları büyütmek isteyenler, halkımızı karşı karşıya
getirmeye çalışanlar, güvenlik güçleriyle, göstericiler arasında
nahoş olayların büyümesini isteyenler adeta kolları sıvadılar.
Dolayısıyla bugünkü cenaze törenini, ve bundan sonra Türkiye’de
yaşanabilecek olayların kışkırtıcılarını bulup ortaya çıkarmalıyız.
Bunlara hiçbir zaman pirim vermemeliyiz. Bu acıdan istifade ederek
Türkiye’yi daha büyük acılara sokmak isteyenleri teşhis etmeli ve
onlara fırsat vermemeliyiz.
Acılar paylaşıldıkça umarım küçülecektir. Ben sayın Başbakanımızın
da, tüm hükümet üyelerimizin açıklama yapanlar yapmayanlar hepsinin
büyük bir üzüntü yaşadığına inanıyorum. Şu benim açımdan biraz daha
belki teselli edecek, Gezi olayları başladığında ben Başbakan
vekiliydim. Olayların nereye sıçrayabileceğini, ne kadar
büyüyebileceğini, bunlardan kimlerdin yararlanabilecek
isteyeceklerini az çok düşünmüştüm. Dolayısıyla tansiyonu
düşürecek, gerginlikleri azaltacak çalışmalar yapılması gerektiğine
inandım. O zamanki görüşmelerimiz, paydaşları bir araya getirmemiz
ve masum bir olayken başlayan bu hadisenin sokak gösterileriyle ve
yasadışı örgütlerin kışkırtmasıyla nasıl bir hal alabileceğini
gördüğümüz için bunlara dikkat çekmek istemiştik. Sonunda yaşanan
olaylar bugün belki 7 civarında hatırlayabildiğim kadarıyla vefat
olayını önümüze getirdi. Küçük bir kıvılcımın ne kadar büyüyüp
yangın haline geleceğini ve istenmeyen olaylara yol açabileceğini,
devlet adamları görmeli, güvenlik güçleri görmeli, ama halkımız da
görmeli.
Şimdi Ukrayna’da başlayan olayların nasıl bir sonuç verdiğini ve
vermek üzere olduğunu hepimiz ibretle görüyoruz. Ülke parçalanmak
üzere. Halbuki o olayları başlatanlar Kiev’e başka amaçlarla yola
çıkmışlardı. Şimdi başka sonuçlar meydana geliyor. Toplumsal
gösteriler de böyledir. Eğer yasa dışı örgütler işin içerisine
karışırsa yani yakmayı, yıkmayı, öldürmeyi, parçalamayı, kamu
malına zarar vermeyi amaçlayanlar işin içerisine karışırsa ve
toplumdan onları ayırt edemezsek o zaman böyle ülkeyi yasa boğan
olayların da yaşanması da kaçınılmaz olur. Bu tertemiz, bu cennet
vatanımızda güzellikler içinde ve huzur içinde yaşamalıyız.
Hükümet, ülkeyi yöneten hükümet her zaman ki gibi duyarlı olmalı.
Görevinin başında olmalı, ki öyledir. Bundan hiç şüphemiz yok. Ve
bu olaylar bu acılar ki kesinlikle yaşanmamalı. Ben ailenin tabi bu
kadar acı karşısında mutlaka duyarlı olacağını düşünüyorum. Ama
babası Sami Elvan’ın söyledikleri kulağımızdan hiç gitmemeli o
büyük acısını ‘Ülkemizde bu tür olaylar bir daha yaşanmasın’
diyerek hepimize ders veriyor. Dolayısıyla bu dersi hepimiz
almalıyız. Ben bugün cenazesi kaldırılacak olan bu yavrumuzun
herkes kendi çocuğuna bakarak, herkes kendi kardeşine bakarak bu
acıların bir daha yaşanmaması için ne kadar duyarlı olmamız
gerektiğini bir kez daha düşünmesini temenni ediyorum.
Yorumlar