Başbakan: "Bu Ülkeyi Karıştırmayı Bırak"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cemaatle ilişkisinin ilk yıllarını saflık olarak değerlendirdi.
"Ama bir de safmışım. Ben de elimden gelen her türlü desteği verdim" dedi. Fethullah Gülen'e 2 yıl önce yaptığı çağrıyı hatırlatan Erdoğan, "Şimdi yine sesleniyorum. Dürüstsen, samimiysen bu ülkeyi karıştırmayı bırak. Burası senin ülken ise dön buraya gel diyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, Isparta'da Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingde,
yaklaşık 20 bin kişiye konuştu. 30 Mart seçimlerinin demokrasi
tarihinin en önemli seçimlerinden biri olduğunu kaydeden Başbakan
Erdoğan, "Türkiye'ye istikamet çizecek, Türkiye'nin rotasını
perçinleyecek bir seçime giriyoruz. 30 Mart seçimlerinde sandığa
gidecek eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih
yapacaksınız" diye konuştu.
"CHP VE MHP RUH İKİZİ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu "Kasetle geldi partiye
genel başkan oldu. Kasetle gelenler kasetle giderler" diyerek
eleştiren, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye ise "Ne olduğunun farkında
değil. Milliyetçi mi, ulusalcı mı, Ergenekoncu mu daha buna karar
veremedi" diyerek yüklenen Erdoğan, Isparta şivesiyle bir dörtlük
okudu ve "İşte bu ruh ikizleri düz yol varken, sandık varken başka
yollara girdiler, boğazlarına kadar da çamura battılar"
dedi.
"BİZE DİZ ÇÖKTÜREMEZLER"
Her iki partiyi kasetle, ses kaydıyla ve montajla hükümeti düşürüp
Ak Parti'yi yıpratacaklarını zannetmekle itham eden Başbakan
Erdoğan, "CHP'de birileri kasetle gider kasetle gelebilir. Ama AK
Parti'de bunu yapamazlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nı
montaj kasetlerle dize getiremezler, diz çöktüremezler" diye
konuştu.
"BU ÜLKEYİ KARIŞTIRMAYI BIRAK"
Isparta'nın Barla Beldesi'nin, Said-i Nursi'nin uzun yıllar
sürgünde yaşadığı yer olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle
konuştu:
"Said-i Nursi CHP zulmünü en ağır şekilde yaşadı. CHP karşısında
asla diz çökmedi. Ülkesinden kaçıp başka ülkelere sığınmayı, başka
ülkelerden burayı karıştırmayı aklının ucundan bile geçirmedi.
Şimdi Pensilvanya'daki zat ağzına hiç bir zaman Bediüzzaman'ın
ifadesini almamıştır, kullanmamıştır. Güya Bediüzzaman'ın yolunda
gidiyor. Yalan. CHP ile şu anda kol kola giren, birlikte hareket
eden, birlikte kaset siyaseti yapan biri nasıl Said-i Nursi'nin
izinden gidebilir. 28 Şubat'ta darbecilere 'hoşgörü ödülü' veren,
17 Aralık'ta CHP ile kol kola darbeye yeltenen biri nasıl merhum
Bediüzzaman'ın izinde olabilir? Şimdi ben söylüyorum. İki yıl önce
de söyledim. Dedim ki, 'Dön Türkiye'ye gel', gelmedi. Şimdi yine
sesleniyorum. Dürüstsen, samimiysen bu ülkeyi karıştırmayı bırak.
Burası senin ülken ise dön buraya gel diyorum."
"SAFMIŞIM, ELİMDEN GELEN DESTEĞİ VERDİM"
Kendisinin söz konusu yapıyla ilişkisinde samimi olduğunu aktaran
Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ama bir de safmışım. Ben de elimden gelen her türlü desteği
verdim. Çünkü bana gönderdiği kitaplarında öyle methiyeler
düzüyordu ki diyordum ki herhalde samimi. Biz de kalktık bazı
açıklamalar yaptık tabii. Ama son Türkçe Olimpiyatları'nda
Peygamberimizin orada olduğunu söyleyince şaşırdım. Bazı
hocalarımızla görüştüm, hepsi çok şaşırdıklarını söylediler. Kendi
televizyonlarında sevgili Peygamberimizi Miraçtan indirip kamyonete
bindirenler bunlar değil mi? Ben bu yapının içindeki kardeşlerime
sesleniyorum. Lütfen başınızı iki elinizin arasına alın ve bir an
düşünün. Nerede Barla'daki merhum Said-i Nursi, nerede
Pensilvanya'daki zat."
"40 BİN ÖĞRETMEN ALACAĞIZ"
Miting alanının kadınlara ayrılan bölümünden yükselen öğretmen
atamalarına ilişkin taleplere de yanıt veren Başbakan Erdoğan, "10
bin öğretmeni devre arasında aldık. İnşallah Ağustosta 40 bin
öğretmen alacağız. Meslekle ilgili bence İŞKUR'a müracaatınızı
yapın. Buralara müracaatınızı yapın ve meslek danışmanları
noktasında imkan var" dedi.
"BAŞBAKAN DEMEN BANA ZULDÜR"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de yaşadığı en önemli sıkıntının
muhalefet sıkıntısı olduğunu söyledi. CHP'yi 'bakar kör' olmakla
eleştiren, ihaneti göremediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine 'Başbakan' ve
'Sayın' diye hitap edilmemesi kararını şu sözlerle
değerlendirdi:
"Çıkmış ana muhalefetin genel müdürü diyor ki 'Sana başbakan
demeyeceğim.' Sen zaten bana 'Başbakan' dersen bu benim için zül
olur. Çünkü senin seviyen çok aşağılarda. Bana milletimin
'Başbakan' demesi yeter. Sen desen ne olur, demesen ne olur. Ve
'Sayın' demeyin diyor. Ya desen ne olur, demesen ne olur. Size
iftiralar yakışıyor. Bak ben adını anıyor muyum? Bundan böyle 'Ne
bunun ne diğerlerinin adını anmayacağım' dedim anmıyorum. Sadece
sıfatları genel müdür. Niye, genel müdürlükten çıkamadılar."
"PATRON İZİN VERMEZ"
Başbakan Erdoğan, dinlemelerde CHP ve MHP'nin de hedef alındığını
ileri sürdü. Buna rağmen her iki partinin liderlerinden tek bir
açıklama gelmediğini söyleyen Erdoğan, "CHP'nin genel başkanı tek
çift laf etti mi? Etmez, edemez. Pensilvanya'daki patron izin
vermez. Aynı şekildeki MHP" dedi.
"SÜLÜK DEMEK SÜLÜĞE HAKERET OLUR"
Isparta mitinginde kendisinin cezaevinde yatmasına neden olan Ziya
Gökalp'ın şiirini de okuyan Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda
şu çağrıyı yaptı:
"Bunların dershanelerine çocuklarınızı göndermeyin. Varsa gidenler
çekip alın çocuklarınızı. Bunların okullarına da göndermeyin
çocuklarınızı. Devletin okulları bize yeter ve çocuklarımızda zayıf
kalanlar varsa yavrularımıza hafta sonlarında biz takviye
derslerini devlet olarak vereceğiz. Ücretsiz olarak vereceğiz.
Artık bunların sülük gibi vatandaşımızı emmelerine müsaade
etmeyeceğiz. Ama bu sözüm de sülüğe hakaret olur. Sülük zararlı
kanı emer, faydalı kanı emmez. Çünkü 1 milyar dolar yıllık rantı
kaybediyorlar ondan çıldırdı bunlar."
Yorumlar