Başbakan Balyoz Tahliyesini Yorumladı: "Hale bakın..."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balyoz tahliyeleri ve gündemin diğer konuları hakkında açıklamalarda bulundu.

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Balyoz Tahliyesini Yorumladı: "Hale bakın..."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Haliç Kongre Merkezi'ndeki Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmasında 30 Mart'taki yerel seçimlere değinerek, "30 Mart yerel seçimleri tüm Türkiye'de farklıydı ama İstanbul'da çok daha farklıydı. İstanbul'daki organizasyonun, İstanbul'da hazırlanan tuzakların neler olduğunu yakından takip ettik, yakından bunların farkındaydık. Ama bu tuzağı tüm İstanbul hamd olsun tersine çevirdi. Tuzağı kuranlar bu tuzağın altında kaldı" dedi.  "DEMOKRASİ SANDIK REJİMİDİR. ORADA BAŞLAR VE ORADA BİTER"Başbakan Erdoğan “Bugün Türkiye genelinde Ak Parti olarak son derece önemli bir faaliyet gerçekleştiriyoruz. Bugün saat 14 itibariyle tüm Türkiye'de yani 81 il, 970 ilçe, 31 bin 395 mahalle 18 bin 106 köyde 9 kişilik sandık kurullarını aynı anda topluyoruz. “Sandığa sahip çıkıyoruz" sloganıyla yapacağımız bu toplantılarla inşallah Türkiye genelinde sandıkların yüzde yüzünü gözetim altına almayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. "Demokrasi sandıkta başlar ve sandıkta tecelli eder" diyen Erdoğan, "Sandık namustur" diyerek sandıkların önemine değindi. Partililere seslenen Erdoğan, "Seçim yapılmadan biz seçimin neticesini görmeliyiz. Bunu başarmalıyız. 12 yıldır 8 seçimde elde ettiğimiz başarıda sandıklara sahip çıkıyor olmamızın çok büyük etkisi var. Yeterli mi maalesef, o hedefe henüz ulaşamadık. Saat 14.00'de sandık kurullarımızı toplayarak önemli bir adım atmış oluyoruz. Bugün yapılacak toplantının sonucu genel merkezimize ulaşacak ve değerlendirmesi yapılacak. Sandık yönetim kurullarımızın her birine selamlarımı iletiyor, kendilerine başarılar diliyorum" diye konuştu. "MİLLETİMİZ İÇİN ÇALIŞTIK, TEŞEKKÜR BEKLEMİYORUZ""Biz 12 yıl boyunca kendimiz için, kendi iktidarımız güçlendirmek için değil, ülkemiz vatanımız, bayrağımız ve aziz milletimiz için çalıştık" diyen Erdoğan Balyoz Davası'ndaki 230 kişinin Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından tahliye edilmesine de değindi. "2010 referandum. Şu anda 230 aşkın insan Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurudan hareketle malum hepsi dışarı çıktı değil mi? CHP, MHP şu bu falan hepsi şu anda bakıyorsunuz havalara girmişler. 2010 referandumunda 'Evet' oyları yüzde 58'le sandıklardan çıkmasaydı bugün bunlar çıkabilecek miydi? 2010 referandumuna 'Hayır' diyenler şu anda 'Evet' oylarının neticesini aldılar. Bunu iyi görmemiz lazım. Bu ne demektir biz işte bu ülkenin huzuru için çalışan partiyiz. Onlar huzursuzluk için çalışanlar. 'Hayır' dediler her türlü şeyi yaptılar. Ama biz bireysel başvuru hakkını getirdik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitseydiler, Oradan böyle bir netice alabilirler miydi? Hayır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi lehlerinde bile karar verse biz Türkiye olarak belli bir bedel öderiz yine orada kalmaya devam ederler. Olayın aslı bu. Yani içerden çıkamazlardı. Şimdi hepsi içerden çıktı mı? Çıktı. Şu anda biz onlardan teşekkür bile beklemiyoruz. Ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler o yeter" ifadelerini kullandı. "ARTIK HER TÜRLÜ VESAYET SONA ERMELİ"Erdoğan, kim ne derse desin, Türkiye'de iktidarın, parlamentonun yolunun da isteyen, arzulayan ve bunun için mücadele eden herkese açık olduğuna işaret ederek, "Biz her türlü vesayeti sona erdirirken, bunu kendimizden ziyade demokrasiyi zincirlerinden ve kamburlarından kurtarmak için yaptık. Her türlü vesayetin sona ermesi, sadece AK Parti'ye değil, CHP'ye de MHP'ye de HDP'ye, diğer tüm partilere de özgürce siyaset yapma imkanı, siyaset yapma alanı inşa etmiştir" dedi.  “BİZ KÜÇÜK HESAPLARIN İÇİNDE OLMADIK"Gerçek manada siyaset yapan, plan, proje üreten, milletin önüne hedef koyan, politika oluşturabilen her partinin milletin takdirine mazhar olabileceğini dile getiren Erdoğan, milletin tercihiyle gelip ülkeye hükümet edilebileceğini söyledi. Erdoğan, 12 yıl içinde çetelerle mücadele ederken bu mücadeleyi sadece kendileri için değil, ülke, millet ve gelecek için verdiklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Darbelere karşı dik bir duruş sergilerken bunu sadece kendi iktidarımız, kendi partimiz için değil, Türkiye'nin geleceği için sergiledik. Biz küçük hesapların peşinde olmadık. Her ne pahasına olursa olsun 'iktidarı ayakta tutalım' mücadelesi içinde olmadık. Tam tersine yaptığımız her reformu Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan 77 milyonun her biri adına yaptık. İşte son olay da onun en güzel örneğidir. Attığımız her adımı, aynı şekilde her bir vatandaşımız adına attık." "HALE BAKIN HEPSİ DIŞARDA"Erdoğan, "17 Aralık sonrasında önce ahlak dışı, öyle edepsizce, öyle aşağılık itham ve iftiralar yapıldı ki çoğunu kamuoyu yeterince tartışamadı, konuşamadı. Biz hepsini tek tek tespit ettik ve yargıya gereken şikayetlerde aslında bulunduk. Ama biz yine sabırlıyız. Çünkü belli şeylerin oluşması gerekiyor. Bu oluşmalardan sonra da belli adımlar kararlı bir şekilde atılacak. Unutulması ve affedilmesi mümkün olmayan gerçekten iğrenç, gerçekten aşağılık saldırılarda yapıldı. Şimdi bugün ben buradan bir şey söylüyorum. Türkiye'de bir Başbakanın ofisi dinlenecek ve Başbakanın ofisinin dinlenmesiyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu bütün belgelerini bilgilerini toplayacak. İlgili mercilere yargıya aktaracak. Hale bakın hepsi dışarda. Ben şimdi buradan paralel veya paralel değil yargıya sesleniyorum. Bütün belgeler ortadayken, suç aletleri ortayken, bunları yapanlar ortadayken neymiş adli kontrolle serbest bırakıyormuş. Benim itirazım var. Bu ülkede eğer siz bir başbakanın dinlenmesini bu kadar rahat değerlendirebiliyorsanız, o zaman size soracağım 'Sizin evinizin, yatak odanızın dinlenmesini ortam dinlenmesiyle vesayire dinlenmesiyle dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acaba? Soruyorum" şeklinde konuştu. “AK PARTİ TEK ADAM PARTİSİ DEĞİLDİ"Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Altını çizerek ifade ediyorum; Cumhurbaşkanlığı için adayımız her kim olursa olsun kaygılanacağımız en son şey, AK Parti'nin geleceğidir. Neden? AK Parti şahıslarla değil, tekrar ediyorum, ilkelerle, sınırları belli politikalarla, en önemlisi de dava şuuru ve hareket ahlakıyla var olan ve var olacak bir partidir. Bunu böyle bilmemiz lazım. 'Partinin başına Ahmet gelmiş, Mehmet gelmiş', bunun tartışmasını yapmak, davaya ve harekete karşı inanın büyük saygısızlıktır. Bizler, şahısların peşinde mi gidiyoruz? Şahıs dediğiniz nedir ya? Hepimiz ölümle bir defa mukayyediz. Bugün Tayyip Erdoğan var. Bir an sonraya garantim var mı? Kardeşler, Allah korusun eyvallah da her an ölümle başbaşa mıyız? Başbaşayız. Nice insanlar görüyoruz değil mi? Genç... Eve giderken, bir haber, bir telefon, 'Kalp krizinden öldü'. Olur mu? Olur. Ne olacak öldüğü zaman? Mensubu olduğumuz dava bitecek mi? O dava devam ettiği sürece siz, o arkadaşınıza, o liderinize saygıyı göstermiş olursunuz. Eğer sahiplenmiyorsak, kusura bakmayın orada başka tezgahlar var demektir, orada başka oyunlar oynanıyor demektir. Önce bunu aşmamız lazım, önce bunu bir defa bir kenara koymamız lazım. AK Parti, tek adam partisi değildir. AK Parti'nin kurulları var, kuralları var, mekanizmaları var. Bugüne kadar ne yaptıysak, genel başkandan sandık müşahidine kadar her kademedeki arkadaşımızın uyumuyla, koordinasyonuyla, kardeşlik anlayışı içinde birlikte hareket etmesiyle yaptık. Kim diyorsa ki 'Ben olmazsam, dava olmaz', o büyük bir kibrin, gururun içindedir. Kim diyorsa ki 'Şu olmazsa, dava olmaz', o da büyük bir yanlışın içindedir." “CHP'NİN BÖYLE BİR DERDİ VAR MI? YOK"IŞİD tarafından Irak'ta kaçırılan Türk vatandaşları ile ilgili de konuşan Erdoğan, “Biz, 80 vatandaşımızın içinde bir tanesi orada yara almasın diye sabrederken, bu ülkede sırtında maalesef küfeyle dolaşmayanlar ne diyor? 'Gerekirse operasyon, gerekirse askeri müdahale' diyor. Adamın böyle bir derdi yok ya. Oradan bu kardeşlerimizi kurtarırken, bunların içerisinden bir kaçı ölecek olursa, bunun hesabını nasıl vereceğiz? Bunu düşünüyor mu? CHP'nin böyle bir derdi var mı? Yok. MHP'nin böyle bir derdi var mı? Yok. Elhamdülillah biz bu operasyonu yapma gücüne de sahibiz, hepsine sahibiz ama bizim derdimiz, 'Acaba o 3 tane küçük yavrunun, iki tane hanım kardeşimizin, diğer oradaki tır şoförlerinin olsun, başkonsolosluktaki kardeşlerimizin olsun başına herhangi bir şey gelirse ne olacak'. Biz, bunun hesabını yapıyoruz. Ama bunların böyle bir derdi yok." "MİLLET İLK DEFA CUMHURBAŞKANINI SEÇECEK"Ramazanın geldiğine değinen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı gibi ülkeyi ve milleti yakından ilgilendiren önemli bir sürece girerken aynı zamanda ramazanın rahmetiyle, bereketiyle, mağfiretiyle bir kez daha kucaklaşıldığını söyledi. Erdoğan, "Bu ramazan iftarlar inanıyorum ki başka olacak çünkü gündemimiz Cumhurbaşkanlığı seçimi. İnanıyorum ki sahurlara kadar sohbet sofraları çok güçlü devam edecek. Gündemimiz belli: Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Millet, ilk defa Cumhurbaşkanını seçecek. Bu bakımdan çok önemli. Milletimizin geleceğini şekillendirecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir kez daha artık vekiller yoluyla Cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Millet asıl olarak kendisi Cumhurbaşkanını seçecek. O bakımdan bu seçim çok önemli. Onun için gayretiniz, bir farklılık arz edecektir diye düşünüyorum. Türkiye'ye örnek bir teşkilat olacağınıza gönülden inanıyorum. Ramazan-ı şerif şimdiden hayırlı mübarek olsun. Allah, yolumuzu, bahtımızı açık etsin." “DEMOKRASİDE HERŞEY SANDIKTIR"Molotofla, taşla iktidar kurmak isteyenlerin olduğunu vurgulayan Başbakan, “İktidar bulamayacaksınız bu ülkede. Bu ülkede iktidarın yolu sandıktan geçer. Bazı okur yazar olduğunu iddia edenler televizyonlarda yorum yapıyorlar, “Demokrasi de herşey sandık değildir" kusura bakma demokraside herşey sandıktır. Siz sandığı kabul etmiyorsanız sizin demokrasiniz Sisi'nin demokrasisi olur." "CHP VE MHP'NİN BÜTÜN BEKLENTİSİ BUYDU..."Erdoğan, "Gezi olaylarıyla Türkiye'de Mısır ve Ukrayna benzeri bir manzara oluşturulmak isteniyordu. Burası anlamlıdır. İnanın CHP ve MHP'nin bütün umudu bütün beklentisi buydu. Bunun altında kalan bir iktidar olsun. Bunu istiyorlardı" dedi. 

 

Yorumlar