Başbağlar katilamı mağdurları DDK'dan umutlu

Başbağlar Katliamı'nda şehit olan 33 vatandaş, olayda hayatlarını kaybeden köylülerin yakınları tarafından anıldı. Üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen olayın hala aydınlatılamadığını belirten mağdur yakınları, Devlet Denetme Kurumu'nun...

Google Haberlere Abone ol
Başbağlar katilamı mağdurları DDK'dan umutlu

Başbağlar Katliamı'nda şehit olan 33 vatandaş, olayda hayatlarını kaybeden köylülerin yakınları tarafından anıldı. Üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen olayın hala aydınlatılamadığını belirten mağdur yakınları, Devlet Denetme Kurumu'nun (DDK) yapacağı incelemeden umutlu olduklarını söyledi.

Erzincan'ın Kemaliye İlçesi'ne bağlı Başbağlar Köyü, 5 Temmuz 1993 yılında büyük katliama sahne oldu. Akşam saatlerinde namaz için camide toplanan köylüler, silahlı teröristler tarafından kurşuna dizildi. Evleri yakılan köylülerden 33'ü şehit edildi. Köy ateşe verilerek haritadan silindi.

Yapılan soruşturma ve mahkeme süreci şehitlerin yakınlarını tatmin etmedi. Her yıl düzenli olarak yaptıkları basın açıklaması ile acılarını tazeleyen mağdur yakınları, bu yıl da Faih Camii'nde bir araya geldi. Seslerini duyurmak, olayın asıl faillerinin bulunması için çağrıda bulunmak için basın açıklaması yapıldı. Açıklama öncesinde şehit vatandaşlar için mevlid okutuldu.

Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, olayın acısının hala yüreklerideki tazeliğini koruduğunu ve bu zamana kadar kimsenin yaralarına merhem olmadığını söyledi. Köylüler olarak kimseyle bir sorunları, sürtüşmeleri yokken bu olayın yaşandığını belirten Dikkaya, "Bir akşam vakti basılıyor cami, ahali alınıp köyün dışında katlediliyor. Bu, katliamın ötesinde Başbağlar'da bir soykırım gerçekleşiyor." dedi.

'DEVLET DENETLEME KURULU'NDAN UMUTLUYUZ'

Cenazeleri gördüğünü ve yapılan incelemede 600'e yakın mermi kovanı bulunduğunu belirten Dikkaya, "Nasıl bir intikam, nasıl bir kindir. Neyin intikamıdır onu anlamak zor. Toplanan mermi kovanlarının balistik incelemesi de yapılmadı. Köy yakılıyor ve yangına hiç müdahale edilmiyor işin ilginç tarafı bu. Cenazelerin otopsileri yapılmıyor, o balistikler yapılmıyor." şeklinde konuştu.

Davanın farklı farklı yerlerde görüldüğünü ve itirafçı sanıkların mahkemeye getirilmediğini, getirilenlerin de verdiği isimler üzerinde durulmadığını anlatan Dikkaya, "1998 yılında dosya kapatıldı. Eksikliklere rağmen Yargıtay da kararı onadı. Gerçekten bir hukuk skandalı yaşandı.Devletin bütün kurumlarının o dönemde ihmalini görüyoruz. Kasıt demeye dilimiz varmıyor ama büyük ihmaller yaşandı. Ama basının da çifte standardını o dönemde yaşadık. " ifadesini kullandı.

Beklentilerinin olayın aydınlatılması ve gerçek sorumluların ortaya çıkarılması olduğunu hatırlatan Dikkaya, Devlet Denetleme Kurulu'nun 2013 yılında aldığı yeniden inceleme kararına atıfta bulunarak, "İnşallah çok kapsamlı bir araştırma yapılır da Sivas olayı (Madımak) ile birlikte gerçek failler ortaya çıkar diye umut ediyoruz." şeklinde konuştu.

'ADALET İSTİYORUZ'

Basın açıklamasında ise dosyadaki eksiklikleri anlatan Dikkaya, olaydan hemen önce bölgedeki hareketliliğin nasıl tespit edilemediğini, yanan köy evlerinin dozerlerle neden düzeltildiğini, itirafçı sanıkların yakalandıktan hemen sonra serbest bırakılmasının büyük resme ulaşılmasını engellemeye yönelik olup olmadığı sorularını sorduklarını kaydetti.

Katliamın tanığı ve olay sırasında 11 yaşında olan İsa Parto da olayın dehşetini bugün bile yaşadığını anlattı. Olayda çok sayıda yakının kaybettiğini anlatan Parto, "Babam ve dedem öldü o olayda. Küçük olduğum için beni bıraktılar. Adalet istiyoruz. Olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Ümidimiz hala var." dedi. Dernek, aynı zamanda Başbağlar Katliamı'nı gösteren ve olay yerinde çekilen fofoğraflardan oluşan bir de sergi açtı.

CİHAN

Yorumlar