Baro Başkanı Çıtırık: İktidar Türkiye'nin mevzuatını allak bullak etmiştir

Adana Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Türkiye'de yargıyı ve hukuku kendine ayak bağı gören bir zihniyetin bulunduğunu ifade etti. Ülkede 17 Aralık sonrası 'paralel yapı' adı altında bir söylemin ortaya çıktığını hatırlatan Çıtırık, hakim ve savcıların hizmet edecekleri yerin adalet gibi ulvi bir makam olduğunu söyledi.

Adana’da yayın yapan Akdeniz TV'de Yüksel Mert ve Taner Talaş'ın hazırlayıp sunduğu 'Kamu Vicdanı' programına konuk olan Çıtırık, “Ama siz hakim ve savcıları ‘bizden olan, bizden olmayan’ diye ayrıştırıyorsunuz. Hakimler vermiş oldukları kararlarla konuşur. Adana’da bir cumhuriyet savcısına ‘kahraman, vatan evladı’; ama onun karşısında kararı verene ‘paralel yapının uşağı’ diyorsunuz. 1962 yılından bu yana yargıya hizmet eden Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın açıklamalarından rahatsızlık duyuyorsunuz. Facebook, Twitter ve Youtube’nin kapatılması. Twitter ilgili (Anayasa Mahkemesi’nin) kararına ‘saygı duymuyorum’ diyorsunuz. Siyasi iktidarla anlaşamadığımız temel nokta şudur: Türkiye Anayasası'na göre bir hukuk devletidir. Ama bugün Türkiye kanun devleti bile değildir. İktidar Türkiye'nin mevzuatını allak bullak etmiştir. Toplumsal muhataplarını dinlemeksizin, temel yasaları bile parmak çoğunluğu ile çıkartmıştır.” dedi.

Adana’da Jandarma tarafından durdurulan MİT'e ait olduğu iddia edilen 3 TIR'la ilgili yürütülen soruşturmada şüpheli müdafilerinin vekâletname sunarak dosyanın tamamının bir örneğini talep ettiğini dile getiren Çıtırık, ancak Cumhuriyet Savcılığı'nın dosyada 'devlet sırrı' niteliğinde evraklar bulunduğu gerekçesiyle bunların dışındaki evrakların fotokopilerinin alınabileceğine dair verdiği karar verdiğini kaydetti.

Bunun üzerine Adana 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne yapılan itirazın reddine karar verildiğini anlatan Çıtırık, “Cumhuriyet Savcılığı sahip olmadığı bir yetkiyi kullanarak, hatta yetki gaspına yol açacak şekilde dosya içerisinde 'devlet sırrı' niteliğinde belge olduğu gerekçesiyle örnek alma hususunda, şüpheliler müdafilerini kısıtlaması hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Çünkü CMK 125'e göre dosyadaki bilgi ve belgelerden hangisinin 'devlet sırrı' niteliğine haiz olduğuna ancak mahkeme hakimi veya heyeti karar verebilir. Ancak bu soruşturmada Cumhuriyet Savcısının devlet sırrı niteliğinde belge olduğuna dair vermiş olduğu karar, hukuka aykırıdır.” diye konuştu.

Star ve Yeni Şafak gazetelerinin henüz kovuşturma yapılıp bir hükme bağlanmayan söz konusu soruşturma ile ilgili “kumpas, hain, paralel yapı komplo” tanımlamalarına yer verilerek gerçek dışı haberlerle kamuoyunda ‘algı yönetimine’ gittiğine işaret eden Baro Başkanı Çıtırık, şüpheliler için istenilen cezayla adeta yargısız infaz yapılarak masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkının zedelendiğini bildirdi.

Türkiye’nin 17 Aralık 2013 günü gerçekleştirilen "Kara para aklama, rüşvet ve yolsuzluk" operasyonu ile sarsıldığını vurgulayan Çıtırık, “Daha operasyonun birinci gününün sabahında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki 5 temel emniyet şube müdürü, emniyet müdürleri, hakim ve savcılarının görev yerleri değiştirildi. İktidar nüfuzu kullanılmak suretiyle bu noktaya gelindi. Eşit arasında önde gelen yargıyı kendi kafanızda oluşturduğunuz, dünyaya engel olarak gördüğünüz de, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tek adamlığa gidişin örnekleri sergilendi.” şeklinde konuştu. CİHAN