Balkız: AYM'nin hak ihlâli kararı demokrasi adına çok değerli

Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın kararına rağmen başörtüyle duruşmaya alınmadığı için bireysel başvuruda bulunan avukatın hakkının ihlâl edildiğine karar vermesinin, Türkiye’deki demokrasinin...

Google Haberlere Abone ol
Balkız: AYM'nin hak ihlâli kararı demokrasi adına çok değerli

Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın kararına rağmen başörtüyle duruşmaya alınmadığı için bireysel başvuruda bulunan avukatın hakkının ihlâl edildiğine karar vermesinin, Türkiye’deki demokrasinin gelişmesi ve yaygınlaşması açısından çok değerli olduğunu söyledi.

Son zamanlarda Türkiye’de yargı sisteminin saldırı ve etkileşim içerisinde olduğunu belirten Balkız, dolayısıyla ciddi anlamda problemler yaşadığının görüldüğünü ve yargıyla ilgili devamlı paketler çıkarıldığını kaydetti. Bunun da, "Yargı müdahale altında mıdır?" diye akıllara sorular getirdiğini savunarak, “Ama yüreklerimizi serinleten bir gelişme de var. O da Anayasa Mahkemesi’nin, gerçekten evrensel hukuka ve Avrupa Birliği müktesebatına uygun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına uygun karar vermiş olması. Dolayısıyla ülkemizde yargı sistemi içerisinde meydana gelen hak mahrumiyetlerini giderecek olan, gideren Anayasa Mahkemesi kararları, mağdurlar için aynı zamanda bir kurtuluş ve sevinç vesilesi oluyor.” dedi.

Baro Başkanı Balkız, açıklamasında şunları kaydetti: “Başörtülü avukatların duruşma salonundan çıkarılarak görevlerinin engellenmesi, savunma görevinin engellenmesine yönelik bireysel başvurularına karşı Anayasa Mahkemesi’nin 16’ya karşı 1 oy ile ‘Hak ihlâli vardır’ demiş olması, bu konuda yürekleri serinletmiştir ve gerçekten bu sıkıntıyı yaşayan meslektaşlarımızı da memnun etmiştir, çünkü hiçbir mevzuatımızda başörtüsünün yasaklanmasıyla ilgili ne yükseköğretimde ne de devlet dairelerinde başörtüsünün yasaklanmasıyla ilgili bir mevzuat, bir hüküm olmamasına rağmen bu tamamen bürokratlarımızın ve idari mekanizmanın kendi davranışları ve eylemsel tercihleri sonucu gelişen bir hareketti. Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir karar vermiş olması, yani duruşma salonunda başörtülü avukatların görevlerini başörtüsüyle yapabilmelerine ilişkin hak ihlâlini kabul etmiş olması, artık Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla alınmış olan bir güvencedir.”

Bu bakımdan bu kararın çok önemli bir ilk olduğunun altını çizen Zeynel Balkız, “Her ne kadar yükseköğretimde karşılıklı görüşmeler ve konsensüsle bu sağlanmış ve sonra TBMM içerisine başörtülü Meclis üyelerinin girip yasama çalışmalarına iştirakleri bütün yasama organı mensupları tarafından benimsenmiş olmasına rağmen bu bir mahkeme kararıyla tescillenmemişti. Sadece tarafların ya da ilgililerin konsensüsleri, tutum ve davranışları bu başörtüsü serbestliğini sağlamıştı ama bugün elimizde bir yargı kararı var. Bu yargı kararı, en üst yargı organı Anayasa Mahkemesi’nin kararıdır. Dolayısıyla nasıl Anayasa Mahkemesi kararından sonra yüzlerce tutuklu hak ihlâlinden dolayı serbest bırakılmış ve özgürlüğüne kavuşmuşsa başörtüsüyle ilgili bu karardan sonra da artık başörtülü avukatların savunma görevlerini yapmalarının önündeki her türlü engel kaldırılmıştır. Zaten Türkiye Barolar Birliği’nin de Danıştay kararından sonra tavrı gayet netti. Başörtülü fotoğraflarla beraber avukatlık ruhsatnamesi veriliyordu ve avukatlar serbestçe duruşmalara girebiliyorlardı ama bir yargı kararı yoktu. Şimdi o yargı kararı da elde edilmiş oldu. Türkiye’deki demokrasinin gelişmesi ve yaygınlaşması açısından çok değerli bir karar.” şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar