Balcalı'da Çocuk ve Kadın Koruma Acil Polikliniği açıldı
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi bünyesinde, sadece şiddet gören, taciz ve istismara uğrayan çocuk ve kadınların başvuracağı ‘Çocuk ve Kadın Koruma Acil Polikliniği’ açıldı.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi
bünyesinde, sadece şiddet gören, taciz ve istismara uğrayan çocuk
ve kadınların başvuracağı ‘Çocuk ve Kadın Koruma Acil Polikliniği’
açıldı.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi acil
girişinden bağımsız, ayrı bir girişi ve bölümü olan bu birimde,
olası bir durumda, mağdur, hastanenin aciline gitmeden ‘Çocuk
Koruma, Kadın Koruma Acil Polikliniği’ne başvurabiliyor. Gizliliğin
esas alındığı serviste, teşhis ve tedavinin yanı sıra, yaşanan
travmalarla ilgili adli raporlama da yapılıyor.
Çocuk istismar olgularına yönelik hizmet veren Çukurova
Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi, multidisipliner bir çalışma
modeli ile Türkiye’de benzer oluşumlara da öncülük etmiş durumda.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Yolga
Tahiroğlu merkez ile ilgili bilgi vererek çalışmalarını
anlattı.
Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu, ilk olarak 1996 yılında yapılan
iş birliği daveti üzerine farklı bölümlerden hocaların gönüllü ve
özverili katılımı sayesinde merkezin önemli çalışmalara imza
attığını söyledi.
Mağdurlar, Uzmanlar Tarafından Aynalı Odadan İzleniyor
Doç. Dr. Tahiroğlu açıklamasını şöyle sürdürdü: “Başlangıçta olgu
özelinde ve ihtiyaca göre toplanan heyet, 2005 yılında değişen
kanunla haftanın bir günü, kısa süre sonra artan başvuru nedeni ile
de haftanın iki günü toplanmaya başlamış ve hâlen aksatmadan bu
şekilde hizmet vermektedir. Heyetimiz şu an Çocuk Psikiyatrisinin
tüm öğretim üyeleri, Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan ve Sosyal
Pediatriden öğretim üyelerinin katılımıyla görevine devam
etmektedir. Ülkemizdeki benzer yapılardan farklı olarak, olgu, bir
öğretim üyesi ile görüşürken heyetin diğer üyeleri aynalı odada
görüşmeyi izlemekte, görüşmecide bulunan kulaklık aracılığıyla
sorular yönetebilmekte, olgu aynı anda ve birlikte
değerlendirilerek, görüşme sonrası tartışılarak karar
oluşturulmaktadır. Bu şekilde çocuğun bölüm bölüm dolaştırılması ve
tekrarlayan görüşmeler engellenmektedir. Bugün geldiğimiz noktada,
gönüllülük esasında toplanan bir heyet olmanın ötesinde “Çukurova
Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi” adı ile kurumsal bir kimlik
kazanmış, görüşme ve muayene odaları gibi koşulları iyileştiren
kendine ait bir mekâna sahip olmuştur.”
HAFTADA 15 VAKA
Cinsel ve fiziksel şiddet mağduru çocukların işlemlerinin bu merkez
içinde yapıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Tahiroğlu, işlem bitene
kadar çocuğun hastaneden çıkmadığını hatırlatarak “İstismara
uğrayan çocuklar artık savcı, polis ve doktora olayı ayrı ayrı
anlatmıyor. Bu birimde haftada yaklaşık 15 olgu değerlendirilip
raporları düzenleniyor. Ayrıca bu olguların takip ve tedavileri
poliklinik koşullarında sürdürülüyor.” şeklinde konuştu. Bu güne
kadar 3 binden fazla vakanın değerlendirilip raporlarının
düzenlendiğini anlatan Doç. Dr. Tahiroğlu, bu hizmete bağlı oluşan
bilgi birikimi ve deneyimlerini de bilimsel verilere dönüştürerek,
3 uzmanlık tezin, yurt dışı ve yurt içinde yayınlanan makaleler ve
bilimsel toplantılarda yapılan sunumlara da kaynak oluşturduklarını
bildirdi.
2005 yılında yürürlüğe giren çocukların cinsel istismarı ile ilgili
kanun maddesiyle ilgili yoğun tartışmalar yaşandığına vurgu yapan
Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu, kanun maddesinin değiştirilmesi
ya da yeniden düzenlenmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılarak
ortak görüşler oluşturulduğunu hatırlattı. Doç. Dr. Ayşegül Yolga
Tahiroğlu, “Kanunda yer alan, cezada önemli bir artışa yol açan ve
en çok tartışılan kavramlardan biri olan ‘ruh sağlığının bozulması’
kavramının yeni düzenlenecek kanun maddesinden çıkarılması
öngörülmektedir. Bu kanun maddesi üzerinde pek çok tartışma olmakla
birlikte, istismar iddiası sonrası çocukların uzmanlarca muayene
edilmesi ve değerlendirilmesine ciddi katkılar sağlamıştır.
Çocukların olayla ilgili veya olaydan bağımsız tanılarının ortaya
konması, tedavi olma şansı, aksayan eğitim-sağlıkla ilgili
tedbirlerin alınması, asılsız olguların ortaya konması, çocuğu
korumakla yükümlü olanların ihmallerinin ortaya konması gibi
konularda yararları olmuştur.” dedi.
CİHAN
Yorumlar