Balbay'ın tahliyesinde Anayasa Mahkemesi kararı bağlayıcı oldu
Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, hükmen tutuklu sanık CHP milletvekili Mustafa Balbay'ın tahliyesine karar verdi.
Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi
heyeti, hükmen tutuklu sanık CHP milletvekili Mustafa Balbay'ın
tahliyesine karar verdi. Tahliye kararında Anayasa Mahkemesi'nin,
'Makul tutukluluk süresinin aşıldığı' şeklinde karar verdiği, ancak
yasada belirtilen azami tutukluluk süresinin dolmadığı, ancak
Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcı olması nedeniyle Balbay'ın
tahliyesine karar verildiği belirtildi.
Anayasa Mahkemesi'nin 4 Aralık 2013 tarihinde Ergenekon davası
hükümlü sanığı Mustafa Balbay hakkında 'Seçilme hakkının
engellendiği' ve 'Makul tutukluluk süresinin aşıldığı' şeklindeki
kararından sonra Ergenekon davasını yürüten mahkeme de bugün akşam
saatlerinde tahliye konusunda değerlendirmesini yaptı.
Avukatları tarafından makul tutukluluk süresinin aşıldığı ve
seçilme hakkının engellendiği gerekçesiyle Anayasa Mahkesi'ne
yaptıkları itiraz 4 Aralık 2013 tarihinde yerinde bulunmuştu. Yani
Anayasa Mahkemesi, Balbay'ın tahliyesi yönünde karar vermişti. Bu
karar üzerine Balbay'ın avukatları, yargılamayı yürüten İstanbul
13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, Anayasa Mahkemesi ile birlikte 5 Aralık
2013 tarihinde tahliye talebinde bulunmuştu. Mahkeme heyeti bugün
akşam saatlerinde Balbay'ın tahliyesine ilişkin değerlendirmesini
tamamlayarak 3 sayfadan oluşan kararına açıkladı.
Kararın ilk sayfasında Anayasa Mahkemesi'nin kararı hatırlatıldı.
Ardından da yargılama sürecine ilişkin ayrıntılı detaylar verildi.
Ergenekon soruşturmasına ilişkin kamuoyunda 1. Ergenekon davası
olarak bilinen davanın ilk duruşmasının 86 sanık ile 20 Ekim 2008
tarihinde yapıldığı anlatıldı. Daha sonra iddialarla irtibatlı
olarak 21 davanın birleştirildiği belirtilen kararda, 5 Ağustos
2013 tarihinde de davaya ilişkin kararın açıklandığı kaydedildi.
İlk duruşmadan karar verilene kadar 4 yıl 9 ay 15 gün geçtiği
açıklandı.
Yargılama boyunca vefat eden ve firari olan sanıklar haricinde 268
sanığın savunmalarının alındığı belirtilen kararda 151 tanığın
dinlendiği bilgisi verildi.
Yargılamanın 4 yıl 9 ay 15 gün boyunca kesintisiz yapıldığı
belirtilen kararda birleşen davalarla birlikte toplam 620 duruşma
yapıldığı ve duruşma tutanaklarının toplam 40 bin sayfayı geçtiği
anlatıldı.
Yargılama sırasında bazı sanıklar ile sanık avukatları tarafından
yargılamayı aksatacak söz ve davranışlarda bulundukları gibi
yargılamayı durduracak şekilde duruşma salonu içinde 13 Aralık
2012, 11 Mart 2013 ve 8 Nisan 2013 tarihlerinde olaylar cereyan
ettiği ifade edildi. Son cereyan eden olay nedeniyle duruşmanın 11
Nisan 2013 tarihine ertelenmesine karar vermek gerektiği belirtilen
kararda, "Hükmen tutuklu sanık Mustafa Ali Balbay'ın da içinde
bulunduğu pek çok sanık, gerek bu olaylar sırasında ve gerekse
yargılama boyunca duruşma disiplinini bozucu hareket etmek
suretiyle yargılamanın uzamasına neden olmuşlardır." denildi.
Yargılamanın en kısa sürede bitirildiğine ilişkin ise "Dosyadaki
sanık, tanık ve birleşen dosya sayısının fazlalığına, dosyanın
karmaşıklığına, dosyada birçok iddiaların bulunmasına, davanın
önemine, yargılama sırasında yargılamayı aksatacak ve durduracak
duruşma disiplin ve düzenine aykırı söz ve davranışların ve
olayların çokluğuna rağmen dava, olabilecek en kısa sürede
bitirilmiştir. Yasada ön görülen azami 5 yıllık tutukluluk süresi
dahi geçirilmeden dava sonuçlandırılmıştır." açıklamasına yer
verildi.
Ayrıca sanık Mustafa Balbay'ın, 17 Aralık 2012 tarihli duruşmada,
yapılan yargılamanın 150 yıllık bir yargılamaya eş değer olduğunu
dile getirdiği de hatırlatılan kararın bu bölümünde ise Balbay
hakkında verilen kararlar anlatıldı. Yasada Balbay hakkındaki
lehine hükümlerin dikkate alındığı belirtildi. Balbay'ın, "Türkiye
Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife
görmekten cebren men etmek" suçuna teşebbüs etmekten 16 yıl hapis
cezası verildiği hatırlatıldı. Ayrıca "Kişisel verileri, hukuka
aykırı olarak bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek"
suçundan 7 yıl, "Devlet sırrı mahiyetindeki belgeleri temin etmek"
suçundan dolayı 9 yıl ve "Yasaklanan belgeleri temin etmek"
suçundan da 2 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildiği hatırlatıldı.
Balbay, hakkında 4 ana başlık altında verilen ceza miktarının
toplamda 34 yıl 8 ay olduğu bilgisi verildi.
Balbay hakkında verilen bu cezalarla ilgili olarak da kullandığı
dizüstü bilgisayara ait harddisk içinden "Devletin güvenliği, iç
veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibariyle gizli
kalması gereken" bilgileri içeren devlet sırrı mahiyetindeki 435
adet belge bulunduğu anlatıldı. Ayrıca yasaların ön gördüğü,
açıklanması yasaklanan ve gizli kalması gereken 16 belgenin de aynı
harddisk içinde bulunduğu kaydedildi.
Kararda, sanık Mustafa Balbay'ın, iki kez Anayasa Mahkemesi'ne
başvurduğu hatırlatıldı. İlk başvurusunu yaptığı 26 Aralık 2012
tarihte Balbay'ın tutuklulukta kaldığı sürenin 3 yıl 9 ay 20 gün
olduğu, bu son başvuru tarihi olan 4 Aralık 2013 tarihinde ise
tutuklulukta kaldığı sürenin toplam 4 yıl 8 ay 28 gün olduğu
bilgisi verildi. Ardından da her iki başvuru zamanında da
Balbay'ın, kanunda ön görülen 5 yıllık azamı tutukluluk süresinin
dolmadığı ifadesine yer verildi..
Bu bilgilendirmenin ardından kararda, "Anayasa Mahkemesi, 'Devlet
aleyhine işlenen cürümler' kapsamında suç işlemiş olduğuna dair
karar verilmiş olsa ve bu sanıklar tutuklandıkları tarihte
milletvekili olmasalar dahi seçilmiş milletvekili sanıkların
tutuklu bulundurulmasını, makul sürenin aşılmış olduğu şeklinde
yorumlamıştır. Kanunun bu açık hükmü karşısında, Anayasa
Mahkemesi'nin tutuklulukta makul sürenin aşıldığı yönündeki
kararının, seçilmiş milletvekillerine özgü olarak ve seçilme hakkı
dikkate alınarak verilmiş bir içtihat özelliği taşıdığı
anlaşılmaktadır." denildi.
Kararda, "Her ne kadar ilgili yasalar gereği mahkemenin, hüküm
verdikten sonra hükmen tutukluluğuna karar verdiği sanıklarla
ilgili herhangi bir tasarrufu söz konusu değilse de; Anayasa
Mahkemesi'nin bu kararının şekil olarak ifade ettiği öncelik ve
bağlayıcılığı dikkate alınarak hükmen tutuklu sanık Mustafa
Balbay'ın tahliyesine karar verilmiştir." denildi. Tahliye kararı
ile birlikte Balbay'ın yurt dışına çıkışına da yasaklama
getirildi.
CİHAN
Yorumlar