Bakiler: Yanlış dil politikasıyla, Türkiye'nin kalkınması mümkün değil
Şair ve Yazar Yavuz Bülent Bakiler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanlış dil politikasıyla hareket ettiği müddetçe Türkiye’nin kalkınmasının ve çağdaş medeniyet seviyesine yükselmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Şair ve Yazar Yavuz Bülent Bakiler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın
yanlış dil politikasıyla hareket ettiği müddetçe Türkiye’nin
kalkınmasının ve çağdaş medeniyet seviyesine yükselmesinin mümkün
olmayacağını söyledi.
Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) tarafından Prof. Dr. Arif Amirov
Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türkçeye Tuzak” konulu söyleşide,
dilin kültür açısından önemini anlattı. Programa BEÜ Rektörü Prof.
Dr. Mahmut Özer, Rektör yardımcıları, akademisyenler ve öğrenciler
katıldı.
Şair ve Yazar Yavuz Bülent Bakiler, bir milletin aydınlarının kendi
dilinin özelliklerini bilmemesi durumunda o ülkede duraklama ve
gerileme başlayacağını belirterek, "Bir insan ne kadar az kelime
bilirse önüne konulan kitabı anlayamaz. Kelimeler ağır gelir. Sonra
kendisini rahat bir şekilde ifade edemez. Çünkü hafızalarında
yeterli miktarda kelime yok. O bakımdan üniversitelerde öğrencilere
yeni baştan Türkçe eğitimi vermek zorunda kalıyoruz. Bu ülkemize,
gerçekten üzerimize bir atom bombasının düştüğünün işaretidir. Bu,
Türkiye’mizde Türkçeye bilerek veya bilmeyerek kurulan çok hainane
bir tuzağın neticesidir." dedi.
Üniversite çağına gelen çocuklara yeterli dil düzeyine sahip
olmadıkları için yeni baştan Türkçe eğitimi verilmesinin, ülkeye
atom bombası düşmekle eş değer bulan Bakiler, şunları söyledi:
"Artık bu sıralara gelen çocuklarımız çok rahatlıkla düşüncelerini
ortaya koymalı ve kendilerine anlatılanları rahatlıkla
dinleyebilmelidir. Üniversitelere devam eden çocuklarımız sokak
Türkçesiyle konuşuyor. Edebiyat Türkçesiyle değil; gittim, geldim,
gördüm baktım, ağladım, yattım gibi kelimeler kullanarak sokak
Türkçesiyle konuşuyorlar. Başının üzerindeki simit satan çocuk da
bunları biliyor. Gittin mi gittim diyor. Geldin mi geldim diyor.
Üniversiteye giden çocuklarımız da simit satan çocuk gibi, kazma
kürekle kanalizasyon işlerinde çalışan bir adam gibi bu eserleri
okuyamıyorlar. Okudukları takdirde hiçbir şey anlayamıyorlar ve
okuduklarını da anlatamıyorlar. Bu Türkiye’ye kurulan bir tuzağın
neticesinde karşımıza çıkan çok dehşetli bir manzaradır."
MİLLİ EĞİTİM’İN YANLIŞ DİL POLİTİKASI
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanlış dil politikasını değiştirmesi
gerektiğini savunan Bakiler, "Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM)
Üstün Hizmet Ödülü’nü aldığım bir törende, -Milli Eğitim Bakanımız,
diğer bakanlarımız ve milletvekillerimizin de bulunduğu bir
ortamda, çok acı bir gerçeği ortaya koydum. Dedim ki; ‘Türkiye
Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanlığı, bu yanlış dil politikasıyla
hareket ettiği müddetçe Türkiye’nin kalkınması ve çağdaş medeniyet
seviyesine yükselmesi mümkün değil.’ Çünkü biz çocuklarımızı zengin
bir dil ile yetiştirmiyoruz. Onlar bir takım eserleri kavramakta ve
anlatmakta çok büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyorlar. Batı
dünyası bunu çok iyi biliyor. Dilin insan hayatında ve millet
hayatında nasıl şahdamarı değerinde odluğunu bildiği için
çocuklarını 8 yıllık eğitimden itibaren adeta lider seviyesinde
yetiştiriyorlar. Batı dünyasında 8 yıllık eğitimden geçen
öğrencilerin ders kitaplarında 70 bin kelime, Japonya’da 42 bin,
İtalya’da 32 bindir. Bu kelime sayısı Türkiye’de 6-7 bin
civarındadır. Çocuklarımız 6-7 bin kelime ile yazılan ders
kitaplarını okuyorlar. Olmaz! Böyle zayıf bir dil ile çocuklarımızı
arzu edilen seviyeye çıkarmamız mümkün değildir." şeklinde
konuştu.
Alfabe konusuna da değinen Yavuz Bülent Bakiler, konuşmasını şöyle
sürdürdü: "Şimdi burada hiç aklınızdan çıkmaması gereken bir şey
söylemek istiyorum: Dünyada her milletin bir tek alfabesi vardır.
Arap’ın, Yahudi’nin, Ermeni’nin, Gürcü’nün İngiliz’in bir alfabesi
var. Ama dünyada 29 alfabeyle okuyan yazan tek millet biziz. Neden?
Çünkü büyük devletlerin üzerimizde oynadıkları büyük kültür
politikası var da ondan. Gönlüm istiyor ki Araplar gibi Yahudiler
gibi Ruslar gibi bizim de bir tek alfabemiz olsun. Bunun
sayılamayacak kadar faydası var. Ama ne kadar hazin ki bizim
milletimiz 29 alfabeyle okuyup yazan bir millet durumunda. Bu büyük
milletlerin ülkemize kurdukları tuzağı göstermesi bakımından son
derece önemli bir haberdir."
CİHAN
Yorumlar