Bakan Fikri Işık: Harddisk raporu TÜBİTAK’ın değil, bilirkişilerin (2)

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Balyoz ve Poyrazköy davalarına delil olarak sunulan harddiske ilişkin, bilirkişilerin yeni verdiği raporun, “TÜBİTAK raporu” olarak yorumlanmasına, açıklamalarıyla netlik kazandırdı.

Google Haberlere Abone ol
Bakan Fikri Işık: Harddisk raporu TÜBİTAK’ın değil, bilirkişilerin (2)

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Balyoz ve Poyrazköy davalarına delil olarak sunulan harddiske ilişkin, bilirkişilerin yeni verdiği raporun, “TÜBİTAK raporu” olarak yorumlanmasına, açıklamalarıyla netlik kazandırdı. TÜBİTAK’ın mahkemelere kurumsal olarak görüş bildirmesi, telkinde bulunması, yönlendirme yapması gibi bir durumunu olmadığını vurgulayan Bakan Işık,” Dolayısıyla bunu bizim TÜBİTAK raporu olarak sunmamız mümkün değil. Bilirkişi incelemesini yapıyor. Bu incelemesinin sonucunu mahkemeye bildiriyor. Mahkemeye bildirirken TÜBİTAK’ın antetli kağıdını kullanması bile yasak. TÜBİTAK’ın bilirkişi raporunda bir etkisinin olması mümkün değil. Bir yönlendirme yapması, telkinde bulunması mümkün değil.” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye ile Portekiz arasında imzalanan “Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği” anlaşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

“Balyoz ve Poyrazköy Davlarına delil teşkil eden harddiske, sonradan bilgi ve belgelerin yüklendiğine ilişkin TÜBİTAK yeni bir rapor verdi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, Bakan Fikri Işık, "Mekanizmayı doğru anlatmak gerekiyor. TÜBİTAK Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında Türkiye’nin en önemli kurumu. Mahkemelerde bilim ve teknoloji alanlarda ihtilaflı konuların çözümünde TÜBİTAK’tan bilirkişi listesi istiyor. TÜBİTAK da her yılın başında bu bilirkişi listelerini gönderiyor. Bilirkişi listelerini gönderdikten sonra hakim herhangi bir davada herhangi bir ihtilaflı konunun çözümü noktasında istediği bilirkişiyi tayin ediyor. Bilirkişi belirlendikten sonra, kişinin görüşü, düşüncesi vereceği rapor kesinlikle TÜBİTAK’tan bağımsız. Bu TÜBİTAK diye geçiyor ama, TÜBİTAK’tan bir uzmanın bilirkişi raporudur. Bu, TÜBİTAK’ın değildir. TÜBİTAK’ın kurumsal olarak altında bir imzası yoktur. Dolayısıyla bunu bizim TÜBİTAK raporu olarak sunmamız, bunun kurumsal olarak bir raporu olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Bilirkişi incelemesini yapıyor. Bu incelemesinin sonucunu mahkemeye bildiriyor. Mahkemeye bildirirken TÜBİTAK’ın antetli kağıdını kullanması bile yasak. Sadece, TÜBİTAK’ın araştırma alt yapısını teknolojisini kullanıyor. Asla, TÜBİTAK’ın bilirkişi raporunda bir etkisinin olması mümkün değil. Bir yönlendirme yapması, telkinde bulunması mümkün değil.” diye cevap verdi.

Son raporla ilgili, TÜBİTAK’ın 4 yıl önce verdiği raporun 19 adetlik CD ile ilgili olduğunu hatırlatan Işık, “Bilirkişi incelemiş bunu. TÜBİTAK değil. Bir bilirkişi heyeti. Yapılan inceleme TÜBİTAK adına yapılan bir inceleme değil. O zaman 19 tane CD ile ilgili sonradan ekleme olmadığına ilişkin bir rapor verilmiş. Son 2014’te yapılan incelemede ise bir harddisk incelemesi yapılmış. Bir harddisk incelemesine yönelik bir görüş ifade edilmiş. Bu TÜBİTAK’ın görüşü değildir. İnceleme, kurumsal incelemesi değildir. Tamamen Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarından kaynaklanan bilirkişilik müessesesinde çalışan 3 bilirkişinin kendi kanaatleri, kendi raporlardır. Bunun yorumu bizim açımızdan doğru değil.” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK’ın, bu tip tartışmalı raporlarla gündeme gelmeSinin, üzerinde durdukları konu olduğunu kaydeden Işık, şöyle devam etti: “Takdir edersiniz ki, bu konularla ilgili bilirkişilik hizmetini veren de TÜBİTAK’taki uzmanlar oluyor. Bizim, basın mensuplarından ricamız, TÜBİTAK değil, çalışan bilirkişilerin raporları diye sunmanız, hem o kurumumuz açısından hem de kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından daha iyi bir yöntem.”

“LEHTE DELİL VARSA, MEVZUATA GÖRE DEĞERLENDİRİLİR”

Işık, “Kararı kesinleşmiş bir davada geçmişe dönük delillerin incelenmesini nasıl değerlediriyorsunuz?”sorusuna da şöyle cevap verdi: “Bunlar bizim hukuk sistemimizde tanımlanmış. Kişinin masumiyetine yönelik, daha önceden görülmeyen deliller ortaya çıkmışsa, bu hukuk çerçevesi içerisinde tekrar değerlendirilebilir. Bizim hukukumuzda genel prensipler var. Ben hukukçu değilim. Bu konuları, hukuken yorumlama ehliyetini kendimde görmem ama, esas olan insanların masumiyetidir. Bu konuda eğer lehte delil varsa, bunları kendi kanunları kendi mevzuatları açısından değerlendirir ve bir sonuca varılır.”

"KONJOKTÜREL YORUMLAR YAPMAYI UYGUN BULMUYORUM"

Raporun verilişindeki zamanlamanın sorulması üzerine de Bakan Işık, “Bu bir kurum raporu olsaydı, bu soruları gönül rahatlığı ile cevaplayabilirdim. Ama bu kurum raporu değil. Bilirkişi raporu, 4 yıl önce mahkeme bilirkişi kurulundan bir rapor istedi. Bir rapor çıkmış. 4 yıl sonra farklı harddisk incelemesini, bilirkişiden mahkeme istemiş. Ve bilirkişi bir rapor yazmış, bunun kurumla ve bakanlıkla alakası yok. O açıdan burada konjoktürel yorumlar yapmayı uygun bulmuyorum.” açıklamasını yaptı.

CİHAN

Yorumlar