Bahçeli Erdoğan'a Seslendi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bozüyük'ten sonra geldiği Pazaryeri İlçesi'nde seçim koordinasyon merkezinin açılışına katıldı.
Bahçeli buradaki konuşmasında, 30 Mart seçimlerinin iktidarın
uyarılması, milletin uyandırılması ve bu siyasi iktidardan başka
partilerin de iktidar olabileceğine inandırılması açısından büyük
önem taşıdığını anlattı. MHP lideri, herkesin mutlaka sandığa
gitmesi, oyların yüksek katılımla kullanması ve sandığa hakim
olunmasını isterken, şöyle konuştu:
"Türkiye'de siyasi seçimlerin hemen arkasından en önemli tartışma
sandıkların dürüstçe sayılmadığı, bazı hırsızlık, hilelerin
yapıldığına dair kamuoyunda tartışmalar yaşanmaktadır. Bu da yanlış
değildir. Uygulamalarda bunu görüyoruz. O bakımdan oy vermeye giden
kardeşlerimiz hangi partiye oy veriyorsa o partinin sandık
görevlileri de mutlaka sandık açıldığında kapanıncaya kadar olan
süreçte sandıktan ayrılmasın ve mutlaka oy çalınmasına dikkat
edilmesinde yarar vardır. Sandığa gitmenizde ülkemiz açısından,
milletimiz açısından ve partilerimiz açısından çok büyük yarar
olacaktır. 30 Mart seçimleri yerel seçimler olmakla birlikte
iktidarı da uyarmalıdır diye düşünüyorum."
2 MİLYON 764 BİN İŞSİZ VAR
Bahçeli, AK Parti'ye oy verenlerden 2002 Kasım ayı ile 2013 yılı
arasındaki süreyi gelir düzeyi, çocuklarının eğitim ve iş
durumlarını karşılaştırmalarını isterken, olumlu sonuca varmaları
halinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Beraber yürüdük
biz bu yollarda' şarkısına katılarak tutuklarını sürdürmelerini,
aksi halde biraz düşünmelerinde yarar olduğunu söyledi. MHP lideri,
şöyle konuştu:
"Büyükşehirlerde en önemli sorunlardan bir tanesi asayişsizliktir.
Asayişsizlik bir başka köklü sorundur. Bunun adı toplumda huzur
içersinde yaşayamamak, hr gün bir şiddet olayıyla karşı karşıya
kalmak, cinayete şahit olmak demektir. Bunu görebilmek için
televizyonlar bunun her türlü örneği ile reklamını yaparcasına
gösteriyor. Bu da yanlış. Haber olarak ver de nasıl yapıldığını
gösterme. Aynı sıkıntıyı çeken insan aynı yolu gösterip bir
cinayete de sebebiyet verdirme. Kadına şiddeti bütün boyutu ile her
tarafta gösteriyorsunuz. Yazık, günah. Bir evde şiddetin yaşanarak
birinin cezaevine birinin toprağa gitmesi kimin hoşuna gidiyor.
Türkiye'de cinnet olaylarının çok yaşanır hale geldi. Bunlar Recep
Tayyip beyin ağzından çıkmıyor. O ranttan bahsediyor. Temel atma
töreninden bahsediyor. Üçüncü köprüden bahsediyor. Üçüncü
havaalanından bahsediyor. Anadolu'ya uçakla geliyor, helikopterle
ilçeye gidiyor. Orada temel atıyor bakıyoruz nerede bu temeller? Bu
temellerin alayı bina haline dönüşmüş olsa hiçbir yerde yeryüzünün
gözükmemesi lazımdır. Ama bir bakıyorsunuz yok. Bu ve buna benzer
sıkıntılar var. Büyükşehirlerde bu asayişsizlik devam ediyor."
"BU GİDİŞATTA HAYIR YOK"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yolsuzluk ve rüşvetin önlenmesi
gerektiğini, adaletsizliğin başını alıp gittiğini, rüşvet ve
yolsuzluğun, işsizlik gibi toplumsal bir hastalık olduğunu
anlatırken şöyle dedi:
"Yolsuzluk ve rüşveti yapanlar kendilerine göre varlık sahibi
oldukları için onlar toplumdaki çözülmenin devletteki çökülmenin
farkına dahi varamaz. O kendi dünyasına kapılmış artık yolsuzluk ve
rüşvetle elde ettiği serveti daha nasıl arttırabileceğinin
peşindedir. Ama öyle bir yara açar ki toplumda ki bu yolsuzluk ve
rüşvet mutlaka sonu alınmalıdır. Her iktidar döneminde olmuştur. Bu
bir ahlak, eğitim, millet şuuru meselesidir. İktidar kararlı,
azimli ve yolsuzlukla rüşveti ne yapmaya ne de yaptırana müsaade
etmemesi ile ilgili bir konudur. Hep beraber bu iktidarı uyaralım,
bu gidişatta hayır yok. Sosyal hareketlilik yavaş yavaş başlıyor.
Yolsuzluk ve rüşvet her gün vatandaşın arasında konuşuluyor. Bu
konuyla ilgili savcılar kıyılıyor. 8 bin polis memuru yerle bir
edilmiş, hepsi dağıtılmış. 28 valinin kiminin yeri değiştirilmiş
kimi merkeze alınmış. Yarın öğretmenler için bir kanun
çıkartıyorlar. Müsteşar hariç hepsinin kadrosunu boşaltıyorlar.
'Sonra tayin edeceğiz' diyorlar. Fişleme ile kendilerine yandaş
olanlar öğretmen olacak diğerleri halen kadro bekleyen
öğretmenlerimiz gibi ekmeğinden mahrum kalacak. Böyle bir durumla
bir karara varmak lazım. Bu gidişatın dönüşü olmaz. Toplumsal
kargaşa bir iç savaşa dönüşürse bunun altından kalkamayız. Bu parti
değil, memleket meselesidir."
HAVUZ 630 MİLYON DOLARLA DOLDU
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 17 Aralık'ta tutuklanan 41 kişi
arasında bir banka müdürü olduğunu ve evinde ayakkabı kutularında
4.5 milyon doların bulunduğunu ifade eden Bahçeli şu şekilde
konuştu:
"4 tane bakanın çocuğu var. Evde 7 tane kasa, bir de para sayma
makineleri var. Bir tane İran'dan bir uşak gelmiş, 29 yaşında.
Altın kaçakçısı, kara para aklayıcısı. İran'daki ambargoyu değişik
yönden delmeye çalışan ama bununla ilgili de Türkiye'de 4 bakanı
avucunun içine alıp rüşvetle besleyen, her dediğini yaptıran bir
uşak. Bazıları var, işadamı. İstanbul'da üçüncü köprüyü, üçüncü
havaalanını yapacakmış. 11 tane bu hükümet döneminde palazlanmış
işadamları havuz oluşturmuşlar. Sabah ve ATV'yi almak için.
Başbakan emir vermiş, arkasından da bir salma çıkartmış. Bunlar
kamuoyunda tartışılıyor. Doğru, yanlış sorgulama başlarsa üzerine
doğru gidilirse neyin doğru neyin yanlış olduğu da çıkar. 'Bir
havuz oluşturun' demiş. Bir havuz oluşturmuşlar; 100'er milyon
dolar havuza para koyacaksınız. İşadamları 'Emrin olur' diyor. 1
milyon dolar Pazaryeri'ne gelse Pazaryeri'ndeki belediye burasını
ihya eder. Öbürüne '100 milyon dolar da sen' diyor. Toplanıyor 630
milyon dolar. Sayın Başbakan diyor ki; 'Bunlar istikrarlı
işadamları, havuza girseler ıslanmazlar.' Sayın Başbakan havuzu 630
milyon dolarla doldurduktan sonra o adamlar niye ıslansın? Koyun
yününden yapılmış döşek gibi olur orası. O paraların üstünde herkes
yatar, oranın neresi ıslanacaktır. Bunların ıslanacak bir tarafı
var. Bunların alayını yargının önüne götüreceksin. Mahkemeler ne
kadar sürecekse sürecek. Ya aklanacaklar veya gerekli cezayı
çekecekler. Emeklinin parasını yiyemez bunlar. İşsizin parasını,
yoksulun parasını yiyemez bunlar."
ISPATI LAZIM
Bahçeli, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği
öne sürülen konuşmalara da değindi. Başbakan Erdoğan'ın bu
görüşmelerin montaj olduğunu söylediğini ancak, bunu ispat etmesi
gerektiğini belirterek şöyle dedi:
"Sesler birbirine benziyor. Bunu duyuyorsa o zaman bunun ispatı
lazım. İspatını yapabilmek için Başbakan bir talimat vereceksin;
'Bu sesler bana mı ait? Oğlum Bilal'e mi ait? Bu paralar bizim
evlerde mi saklanıyor? Yoksa ne oluyor? Gelin bütün savcılar,
yargıçlar bir araya gelin bunun hesabını sorun' diyecek. Eğer
bunların üstünü 70 günden bu yana örterek halen 'Bu bana kurulan
tuzaktır, komplodur, bunlar seslerimizi montaj yapmışlar diye
milleti aldatma. Aldatmada devam ediyorsa Pazaryeri'nden
sesleniyorum Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı koltuğunda oturma. Bu
konuşmalar 3-5 savcıların değişikliğiyle 8 bine varan polis
kardeşimin tayini ile bunlar olmaz. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısısın gazetede okuduğunu suç duyurusu kabul edeceksin,
tweet'lerdekini görüp huylanıyorsan dava açacaksın. Bu davayı
açtıktan sonra hepsini sorgulayacaksın. Belki aklanacaklar, belki
de ceza alacaklar. Bunlar böyle televizyonlarda birbirleriyle 'Sen
hırsızdın- değildin, sen paralel devletsin şu şöyleydi' diyerek
ortalığı karıştırmanın, paraları da evden eve taşımanın bir manası
yok. Türkiye'de en son 2.2 katrilyondan bahsediliyor. Bu milyar
dolar demektir. 1 milyar doları 25 metrekarelik bir evin içine
koyarsanız ağzına kadar dolduruyor dolar olarak. Böyle bir şeyi bir
gecede hava kararsın da dağıtın, sağa sola verin, şuraya götürün,
kardeşindeki al öbürüne ver Bilal. Bunlarla olmaz. Bu memleket
haramın üzerine kurulmadı."
Bahçeli, Pazaryeri ilçesindeki MHP Seçim Koordinasyon Merkezi
açılışından sonra Bilecik'e giderek burada ilk olarak Şeyh Edebali
Türbesi'ni ziyaret edip dua okudu.
Yorumlar