Bahçeli: Başbakan, gelecekteki diktatörlük özlemini bugünden açık etti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan Erdoğan’ın dar bölge seçim sistemini Meclis gündemine getireceklerini söylemesi aslında gelecekteki diktatörlük özlemini bugünden açık etmesine vesile olmuştur.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan Erdoğan’ın dar bölge
seçim sistemini Meclis gündemine getireceklerini söylemesi aslında
gelecekteki diktatörlük özlemini bugünden açık etmesine vesile
olmuştur.'' dedi.
Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, Başbakan
Erdoğan'ın tüm hesaplarını başkan olmaya göre yaptığını dile
getiren Bahçeli, partiyi emanetçi ve emin olacağı birisine teslim
etmeyi, arkasından da BDP-PKK desteğiyle Çankaya’ya çıkmayı ümit
ettiğini kaydetti. "Nihayetinde AKP’nin 25’nci Dönem
Milletvekilliği Genel Seçimleri’nden alacağı sonuçlara göre ya
Başkanlık vizesi alacak, ya partili Cumhurbaşkanlığı sistemini
kuracak ya da avucunu yalayacaktır." diyen Bahçeli, şöyle devam
etti: "Başbakan Erdoğan’ın dar bölge seçim sistemini Meclis
gündemine getireceklerini söylemesi aslında gelecekteki diktatörlük
özlemini bugünden açık etmesine vesile olmuştur. Ancak şunun
bilinmesini isterim ki, hangi seçim sistemi olursa olsun Milliyetçi
Hareket Partisi mücadelesini inanmışlıkla sürdürecek, hiçbir ayak
oyunundan çekinmeyecek ve iktidar yolundan hiçbir tertip
çeviremeyecektir.''
''İRANLI ŞARLATAN EKRANA ÇIKMADAN ÖNCE BAŞBAKANLA BİR PROVA YAPMIŞ,
SONRA DA BİRLİKTE SELFİE POZU VERMİŞLER MİDİR?''
Adı rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna karışan İranlı Reza Zarrap'ın
basına yansıyan sözlerine tepki gösteren Bahçeli, ''Malumunuz 17 ve
25 Aralık 2013’de yakın zamanın en büyük rüşvet ve yolsuzluk
operasyonu yapılmıştır. Bu çerçevede İranlı avantacının ve rüşvet
simsarının pislikleri de bir bir dökülmüştür. Bakanları rüşvet
kümesine alan bu kişidir. Başbakan ve hükümetini kafesleyen ve şu
ibretlik duruma bakınız ki kendisini hayırsever olarak
kabullendiren bu sözde işadamıdır. Hanedan mensuplarını menfaat
karşılığında haram dolar ve euroya boğan, bakan çocuklarını kara
para esiri yapan bu kaçakçıdır. Şu günlerde yandaş medya mezkur
hortumcuyu şişirme ve parlatma görevini üzerine almıştır. İsmi
Sabah olan gece gibi karanlık bir medya organı sabıkalı rüşvetçiyle
mülakat yapmış, görüşlerini kamuoyuna hiç utanmadan, hiç mahcubiyet
duymadan aktarmıştır. Kimlerin namına çalıştığı belli olan ve
yandaş sirkine dönen bir televizyon kanalı da Türk bayraklı bir
ortamda ekranlarını söz konusu kara paracıya açmıştır. Meğer bu
İranlı anaforcu iyi bir yere dükkan açmış ve tam bir gayretle
Türkiye’ye ne hizmetler yapmıştır da biz kadrini kıymetini
bilememişiz. Cari açığın yüzde 15’ni tek başına kapattığını,
ülkemize döviz kazandırdığını, hiçbir yanlış ve alengirli işinin
olmadığını söyleyen bu kişi aynı zamanda 17 Aralığı darbe olarak
yaftalamıştır. Merak ediyoruz, İranlı şarlatan gazete ve ekrana
çıkmadan önce Kısıklı’da Başbakan nezaretinde bir prova yapmış,
sonra da birlikte selfie pozu vermişler midir? Ya da önüne koyulan
metni mahdumlardan kurulu kankaları yardımıyla sabah akşam
ezberlemiş midir? Bize göre cari açığın yüzde 15’ni tek başına
kapatan birisini Başbakan ya dışarından Ekonomi Bakanı olarak
atamalı, ya da Hazine Müsteşarlığı’na, değilse bile Merkez
Bankası’nın başına getirmelidir. Bunlar kesmiyorsa doğrudan doğruya
maliyeyi bu rüşvet ustasına bağlamalı, hatta AKP’ye eşbaşkan
olmasına yüreklice karar vermelidir. Veya AKP’nin önüne anıtını
dikmeli, paralara resmini koymalı, pullara ismini yazdırmalıdır.
Nasılsa Başbakan çuvallamış, yolsuzluğun turnikesine ve yolgeçen
hanına dönmüştür. Nasılsa her şeyin ayarı bozulmuş, hukukun tadı
tuzu kaçmıştır. AKP’nin kara düzenine tamı tamına uyan bu
olacaktır." diye konuştu.
"YAKARIM SİZİ DİYEREK TEHDİT EDEN FIRILDAK"
Twitter’in buzlanmasından sonra yolsuzluğun ve rüşvetin küllenmesi
adına her şeyi mubah görenler için İranlı madrabazın cilalanıp gün
yüzüne çıkarılmasının son derece doğal olduğunu dile getiren
Bahçeli, "Ekonomik parametrelere göre konuşacak olursak baştan
ayağa yanlış ve yalan bilgi veren bu İranlı’nın milletimizin
huzuruna çıkarılması tam anlamıyla felakettir. 74 günde cezaevinden
çıkartılan, Başbakan ve hükümetini 'yakarım sizi' diyerek tehdit
ettiği anlaşılan bu fırıldak, neredeyse yunmuş Yusuf olmuştur. Bir
gün Türkiye’de hâkimlerin olduğunu herkes görecektir. Bir gün
adaletin kazanacağına herkes şahitlik edecektir. Bir gün 17-25
rakamlarını kabus gibi gören Başbakan ve şürekası yargı önüne
Allah’ın izniyle çıkacaktır. Ve Başbakan tarihe Onyedi Yirmişbeş
Recep Tayyip Erdoğan olarak geçecek, hafızalara bu sıfatla
kazınacaktır." diye konuştu. CİHAN
Yorumlar