Bahar yorgunluğunu, doğru beslenmeyle aşın
Bazen yağışlı, bazen de güneşli günler yaşanan bahar aylarında değişken hava şartları insan sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.
Bazen yağışlı, bazen de güneşli günler yaşanan bahar aylarında
değişken hava şartları insan sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.
Bahar yorgunluğu ile baş etmenin yolunun ise doğru beslenmeden
geçtiğine dikkat çeken Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi
Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa
Tayar, "Gıdalarınızda çeşitlilik oluşturarak tek yönlü beslenmekten
kaçının. Bütün besin gruplarını içeren bir öğün tüketmeye çalışın."
uyarısında bulundu.
Kış mevsiminin ağırlığının insan üzerinden
kalkarken, güneşli bahar günlerinin yorgunluk hissini de
beraberinde getirdiğine işaret eden Prof. Dr. Tayar, halsizlik,
eklem ağrıları, sürekli uyku isteği olarak kendini gösteren ve
‘bahar yorgunluğu’ adı verilen bu durumun metabolizmada gerçekleşen
bazı değişimlerden kaynaklandığını söyledi. Bahar yorgunluğu ile
baş etmenin yolunun ise doğru beslenmeden geçtiğine dikkat çeken
Tayar şunları kaydetti: "Bu dönemin aşılması için B vitaminleri ve
antioksidan vitaminlerden zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesi
yararlı olacaktır. Eskiler, ilkbaharın doğanın yenilenmesiyle
birlikte, vücudun da yenilenmesi için bir fırsat olduğunu söyler.
İlkbahar mevsiminde çıkan taze ot ve sebzelerle yapılan
yiyeceklerin tüketilmesi, kıştan çıkan vücudumuz için özellikle
sindirim sistemini rahatlatan bir unsur olacaktır. Baharın
gelmesiyle çoğumuz için bir kâbus olan alerji de gündemimize
oturdu. Yakın çevremizde alerji şikayeti olan birçok insan
görüyoruz. Araştırma sonuçları, teknoloji ve sanayinin gelişmesine
bağlı olarak, modern toplumlarda her 3 kişiden birinin alerjik
olduğunu söylüyor. Alerjiye neden olan maddeler vücuda deri,
sindirim veya solunum sistemi yoluyla girer. Alerjiden kurtulmanın
ve sağlıklı beslenmenin en önemli anahtarı ise mevsiminde çıkan
taze meyve sebzeleri tüketmekten geçer. Birçoğumuzun yaşadığı bahar
yorgunluğundan kurtulmanın yolu da dengeli beslenme ve hareketten
geçiyor. Kış aylarında tüketilen ağır yiyecekler ve hareketsizlik,
baharın gelmesiyle şekil değiştirmeye başlar. Bu da zaman zaman
sindirim sistemiyle ilgili sorunlar yaşanmasına neden olur.
Bilinçli bir beslenme ile mevsim değişikliğinin getirdiği yan
etkiler kolaylıkla giderilebilir."
FORMDA KALMAK İÇİN BASİT AMA ETKİLİ
İPUÇLARI
Bahar aylarında bireyin tükettiği gıdalarda
çeşitlilik oluşturması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Mustafa
Tayar, tek yönlü beslenmekten kaçınılmasını tavsiye ediyor. Bütün
besin gruplarını içeren bir öğün tüketmeye çalışılmasının yerinde
olacağını vurgulayan Tayar, "Örneğin bir öğününüzde kıymalı sebze
yemeği veya tavuklu salata, 1 su bardağı ayran ve 1 dilim ekmek
tüketerek besin çeşitliliğini sağlayabilirsiniz. Günün en önemli
öğünü olan kahvaltıyı kesinlikle atlamayın. Beyaz undan yapılmış
besinler yerine; kepek, çavdar, tam buğdaydan yapılmış tahıllı
besinleri tercih edin. Düzensiz tüketilen öğünler, uzun süren
açlıklar kan şekerinin dengesiz düşmesine ve yükselmesine neden
olabileceği için bahar yorgunluğu belirtileri daha kötü hale
gelebilir. Dolayısıyla günde 3 ana, 3 ara öğün olacak şekilde az az
ve sık sık 6 öğün tüketmeye çalışın. Kendinizi 3-4 saatten fazla aç
bırakmamaya özen gösterin. Tükettiğiniz miktarlara yani
porsiyonlarınıza dikkat etmeye çalışın." şeklinde konuştu.
SU TÜKETİMİNİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİN
Havaların ısınmasıyla oluşabilecek su
kayıplarını önlemek ve mevsimsel değişikliğe bağlı dolaşım
problemlerinden kurtulmak için bol bol su tüketilmesini tavsiye
eden Tayar, susamadan su içmeyi alışkanlık haline getirilmesi
gerektiğini belirtti. Günlük 8-10 su bardağına tekabül eden 2-2,5
litre su tüketilmesinin yararlı olacağını kaydeden Tayar şöyle
devam etti: "Böylece dolaşım sistemini daha düzenli hale getirmiş
ve toksinlerden kurtulmayı sağlamış olursunuz. Gün içerisinde
yorgunluğu atmak, uyanık kalmak için sıkça tükettiğimiz çay, kahve
gibi kafeinli içecekleri kontrol altında tutun. Yüksek miktarlarda
alınan kafein, kalp çarpıntısına ve vücutta su kaybına neden
olabileceği için özellikle mevsim değişikliğindeki sıkıntıları
tetiklememek adına kafein alımını minimumda tutmaya özen gösterin.
Kahve, çay, asitli içecekler gibi kafeinli içecekler yerine
rahatlatıcı özelliğinden dolayı bitki çaylarını tercih
edebilirsiniz. Gün içerisinde özellikle C vitamini içeren sebze ve
meyve tüketimini arttırın. Beslenmenize brokoli, ıspanak, yeşil
sivri biber, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler ve portakal,
kivi, kuşburnu, greyfurt gibi meyveler ekleyin. Düzenli uyku,
yeterli ve dengeli beslenmenin güçlü bir bağışıklık sistemi için
gereklidir. Uykusuzluk ve düzensiz uyuma kendinizi daha yorgun
hissetmenize neden olur. Düzenli uyku saatleri, gün içerisinde
kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olacaktır. Günde 6-8
saat uyumaya çalışmalısınız."
UÜ Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve
Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, haftada 3
gün yapılan tempolu yürüyüşler, yüzme, gevşeme egzersizlerinin
bireyi yorgunluğa karşı koruyacağını kaydetti. Mustafa Tayar,
‘vaktim yok’ diyenlerin ise en azından aktif yaşam tarzı için
yürüyerek gidebileceği yerlere arabasız gitme, asansör yerine
merdivenleri tercih etme gibi küçük aktivitelerle de yaşam
tarzınızı değiştirebileceğini hatırlattı. CİHAN
Yorumlar