Babasının sahip olamadığı tarım aletlerinin şimdi maketleriyle teselli buluyor

Kırıkkale’de minibüs şoförlüğü yapan Emir Ali Elitok, çocukluğunda babasının sahip olamadığı için üzüldüğü tarım aletlerinin şimdi maketlerini yaparak teselli buluyor.Elitok'un yaptığı maketler arasında hareket eden demiri döverek...

Google Haberlere Abone ol
Babasının sahip olamadığı tarım aletlerinin şimdi maketleriyle teselli buluyor

Kırıkkale’de minibüs şoförlüğü yapan Emir Ali Elitok, çocukluğunda babasının sahip olamadığı için üzüldüğü tarım aletlerinin şimdi maketlerini yaparak teselli buluyor.

Elitok'un yaptığı maketler arasında hareket eden demiri döverek sanata dönüştüren işçiler, köylünün kağnı ile saban sürmesi, kadınların taşın altında buğdayı çevirerek una dönüştürmesi, sütün yayık ayranlarında tereyağı oluşturması, dibek taşında köylü kadınların bulgur yapması ve yüzlerce eseri yer alıyor. Emir Ali Elitok tamamen el emeği göz nuru eserlerini sergilemek için evinin bahçesine mini bir de müze yaptı. Eserlerini burada sergiliyor.

Ahşap oymacılığına başladığı dönemi anlatan Elitok, “Sergide yer alan eserler hayat yolculuğumun özeti aslında. Eskiden köyde yaşıyordum. Komşularımızın tarla sürmek için kullandığı aletler bizde yoktu. Babamın bu duruma üzüldüğünü görür ben de üzüntüsünü paylaşırdım. Bu durumun farkında olan arkadaşlarım da benle dalga geçerdi. Bir gün arkadaşımda gördüğüm tarım aletleri ilgimi çekti. Eski anılarım gözümde canlandı. Sonra, ‘Bunlara o zaman sahip olamadım ama bugün neden olmasın’ dedim. Önce orada gördüğüm kağnıyı yaptım. ‘Tırmık, at arabası, düven’ derken bir baktım geçmişimde sahip olamadığım her şey artık benim.” dedi. Elitok, ahşap oymacılığının kendisi için manevi bir önemi olduğunu belirtti.

Geçmişinde iz bırakan tarım aletlerini kendisi için üreten Elitok, oymacılık sanatını zamanla hobiye dönüştüğünü söyledi. Eserleri yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını dile getiren Elitok, “Bu işi yaparken hem dinleniyor hem de çok zevk alıyorum. Sonuçta bir şey yapmanın verdiği haz ve mutluluk var. Bu duyguyu alabildiğim başka bir alan yok. Kendimi geliştirmem zamanla oldu. Arkadaşımın bürosunda gördüğüm minyatür motor dikkatimi çekti ve Endonezya’da üretildiğini gördüm. Bir gün sonra aynısını yaptım. Televizyonda gördüğüm bir mekik aletinin aynısını yaptım.” diye konuştu.

En büyük özelliğinin gözlem yeteneği olduğunu belirten Elitok, “Bir eser için bir ay gözlem yaptığımı bilirim. Öyle fotoğrafı karşıma alıp ona bakarak yapmıyorum. Gidip yerinde orjinalini görüp kafamda tasarlıyorum. Sonra oturup kafamda oluşan imgeleri eserime yansıtıyorum. Bu bende Allah vergisi bir yetenek.” ifadesini kullandı.

Elitok, kendisi hakkında dokuz belgesel hazırlandığını, dört metre uzunluğunda, 40 kilogram ağırlığındaki tespih ile Guinness Rekorlar Kitabı’na aday olduğunu belirtti. CİHAN

Yorumlar