Aziz Kocaoğlu: Özel İdare Malları’nda umarım hak yerine bulur

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Özel İdare Malları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şato Konukevi’nde gazetecilere açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Mallar İzmir’de kalacak ama İzmirlilerde kalmayacak. Umarım mesaj alınır ve hak yerini bulur.” dedi. Kocaoğlu, dün, özel idare mallarının devriyle ilgili oluşturulan komisyon toplantısında, özel idare malları üzerinden tartışma çıkması üzerine tepki göstererek toplantıyı terk etmişti.

    İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve TBMM'de kabul edilen 6360 Sayılı Büyükşehir Kanunu, 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimler sonrası yürürlüğe girdi. Kanunla birlikte 29 il özel idaresinin büyükşehir belediyelerine devredilmesi gerekirken, kapatma işlemleri birçok sıkıntı ve tartışmayı da beraberinde getirdi. AK Parti'nin kazandığı illerde, özel idare malları belediyelere devredilirken, CHP, MHP ve BDP'nin kazandığı illerde ise devir işlemi yapılmıyor veya sadece personel devri yapılıyor.

    Konuyla ilgili olarak büyük sıkıntı yaşayan belediyelerden biri de İzmir Büyükşehir Belediyesi. Başkan Aziz Kocaoğlu, "6360 sayılı yasa ile büyükşehir ile valilik sınırları birleşti. Tüm İzmir sınırlarından sorumluyuz. Sorumluluk bir kez daha arttı. Bağlanan nüfusumuz da 6’da 1 dolayında artıyor ama yüzölçümü olarak baktığınızda çok büyüyoruz. Seçimlerden 15-20 gün kadar önce köy tüzel kişiliği ve beldelerin malların paylaşımı için komisyon çalıştı. Tam 30 ilçenin gayrimenkulleri değerlendirildi, paylaştırıldı. Bununla ilgili her ilçenin tutanağını vali yardımcısı başkanlığındaki komisyon da biz de imzaladık. Henüz o raporlar bize gelmedi. Seçimden sonra 45 gün geçmesine rağmen bize iletilmedi. Dün de komisyonda bu tutanakları Vali Yardımcısı Beyefendi'ye sordum. Bana ‘gayrimenkuller hariç problem görünmüyor’ dedi. Sanıyorum valilik de bekliyor.” şeklinde konuştu.

    Dün, Valilik tarafından oluşturulan ve bir vali yardımcısının başkanlık ettiği komisyon toplantısına tepki göstererek toplantıyı terk etmesini değerlendiren Kocaoğlu, “Dünkü olay valiliğin çağrısıyla İl Özel İdaresi’nin mallarının dağıtımı ile ilgilidir. Komisyon yine valilikte vali yardımcısı başkanlığında yapıldı. İl müdürleri ve belediye yetkilileri olacaktı. İki gün önce bize envanter verdiler. İl Özel İdaresi’nin mallarının listesi verildi. Liste üzerinde yetiştirebildiğimiz şekilde çalışma yaptık. Toplantı başladığında bir sıra vardı. Sıra duruyor ama milli eğitime verdiğimiz mallar denilerek başlangıç yapıldı. Ben de ‘bu yöntem doğru değil, neticeye varamayız’ dedim. Madem ki çalışma yaptınız, hangi malın hangi kuruma verileceğini tespit ettiniz bize bu çalışmaları verin. Biz incelemek istedik. Zaten büyük oranda mutabık kalacaktık. Okul alanları, sağlık tesisleri ve cami alanlarını zaten kurumlara verecektik. Uzlaşamadığımız konularda tartışalım istedim. Sayın vali yardımcısına teklifimiz oldu. Vali Yardımcısı ‘biz böyle devam edeceğiz’ dediğinde ‘hadi kardeşim devam edin’ dedim. Böyle sağlıklı sonuç alınamazdı. Kaos yaratmaktan başka bir işe yaramazdı. Biz ‘listeyi verin, iki üç gün çalışıp gelelim’ dedik. Komisyonda zaten oylamada mağlup başlıyoruz. Vali yardımcısı beyefendi ‘oylama yapıyorum’ dedi. O da malumun ilanı oldu. Birkaç il müdürü el kaldırdı ‘toplantıya devam ediyoruz’ dedi. Bu mallar devlet sırrı değil, nereye neyin verileceği görülecektir. Sanıyorum vali yardımcısının bize bilgi vermeye yetkisi yoktu sanıyorum. Büyükşehir Belediyesi’ni neyin nereye verileceğinin bilgisi neden verilmez? Biz toplantıyı terk ettik. Büyükşehir Belediyesi’nin katılan ekibi olarak tutanak tuttuk ve komisyona ‘listelerin tarafımıza verin, toplantıya devam edelim’ dedik. Yazıyı kaleme aldık ve kendilerine ilettik.” diye konuştu.

    ‘KARAMBOLE GETİRMEK UYGUNSUZ BİR DAVRANIŞ’

    Kocaoğlu, süreçle ilgili şunları söyledi: “İl Özel İdaresi’nin mallarının dağıtılması neden problem olur? Yerel servetin ne amaçla problem çıkartılarak, başka kurumlara verilerek dağıtım yapılması konusunda nereden bu kararlar veriliyor bilemiyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nden herkesin bilmesi gereken bilgi neden saklanıyor. Onu da bilemiyoruz. Ama şunu biliyoruz. Birkaç el İzmir’in yerel servetini, özel idare mallarını Büyükşehir Belediyesi’ne ve ilçe belediyelerine vermemek üzere koşullanmış durumda. Bu malları paylaşmak istiyorlar. Malların İzmir’e ihtiyacı yoksa İl Özel İdaresi bu malları neden aldı? İhtiyaç varsa bunlar İzmir’in köylerinin ihtiyaçlarının karşılamak üzere kullanacaksa, araç gereçler, şantiyeler, araziler kent için kullanmayacaksa özel idare bunlara neden sahip oldu? Bu farklı bir zihniyettir. Zihniyetle mücadele edeceğiz. Hemşerilerimizin bizi üçüncü kez belediye başkanı olarak seçtiği günden itibaren kentin çevresini, havasını, suyunu korumanın parçası olarak değerlendiriyoruz. Bu tür olayların hiçbirisine gerek yoktur. Çalışma yapılır. Mutabık kalmadığımız gayrimenkul ve iş makinelerinde ne kadarında mutabık kalmadıysak belediye şerh düşecek ve yargıya gidecektir. Yargının verdiği karara göre işlem tespit edilecektir. Bilgiyi saklamak, yapılanları anlatmamak, toplantıyı karambole getirmek, belediyeyi toplantıda ‘oylama yapıyorum’ diyerek taciz etmek bu kentin insanına, değerlerine, gayrimenkullerine, sermayesine, servetine yapılan uygunsuz bir davranıştır. Kim nereden bu kurguyu yapıyorsa İzmir’den ve İzmirlilerden elini çeksin. Umuyorum bu açıklamamızdan bu işi yapan kişiler ders alırlar. İzmir’in malları umuyorum İzmir’de kalır.” dedi.

    Bu konuda art niyet aramanın çözüm getirmediğini aktaran Kocaoğlu, “Art niyet peşinde değiliz. Kentin malını, değerini korumak için çalışıyoruz. Biz de 45 gündür değerlendirme yaparak çalışmalarımızı uyumla yapmaya çalışıyoruz. Bizim kendi yaptığımız çalışmalar var. Malların değerinden ziyade durumu önemlidir. Mal 76 milyon insanındır. Yerel yönetimlere ait olan gayrimenkulün yerelde kalmasıdır. Köylere kim hizmet götürecekse, çalışacaksa gayrimenkuller de ona verilmelidir. İşe alın, köylere siz bakacaksınız. Elemanları alın onların maaşını ödeyin ama gayrimenkulleri almayın. Böyle bir durumla karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı. CİHAN