Aynı suçtan bir mahkeme 10 yıl 10 ay ceza, bir mahkeme 'beraatine' karar verdi

Adana’da 'küçük yaştaki kız çocuğunu' kaçırıp evlenmekten yargılanan Yalçın Davulcu isimli vatandaş hakkında bir mahkeme 'ceza', başka bir mahkeme 'beraat' kararı verdi. Yaklaşık 10,5 aydır Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda...

Google Haberlere Abone ol
Aynı suçtan bir mahkeme 10 yıl 10 ay ceza, bir mahkeme 'beraatine' karar verdi

Adana’da 'küçük yaştaki kız çocuğunu' kaçırıp evlenmekten yargılanan Yalçın Davulcu isimli vatandaş hakkında bir mahkeme 'ceza', başka bir mahkeme 'beraat' kararı verdi. Yaklaşık 10,5 aydır Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü bulunan iki çocuk babası Davulcu’nun ailesi, serbest bırakılacağı günü bekliyor. 'Beraat' kararına rağmen oğlunun suçsuz yere cezaevinde yattığını düşünen Baba Cumali Davulcu ise avukatları aracılığı ile infazın durdurulmasına ve hükümlünün tahliyesine karar verilmesi için mahkemeye başvurdu.

İddiaya göre, birbirini seven Yalçın Davulcu (18) ile Gökçe Yılmazgül (13) evlilik kararı aldı. Davulcu’nun teklifini kabul eden Gökçe Yılmazgül'ün ailesi ise kaybolan kızı için şikâyetçi oldu. Gaziantep, Osmaniye, Erzurum ve Kars’a kaçarak bir süre izlerini kaybeden Yalçın ile Gökçe çifti, daha sonra ailelerin barışmaları üzerine Adana’ya dönerek, nikâhlanıp evlendi.

Hakkında, 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan dava açılan Yalçın Davulcu, 25 Kasım 2008 günü tutuklandı. Yaklaşık iki ay cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan sanık Davulcu, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Davulcu, savunmalarında sevdiği Gökçe'nin kendi rızası ile kaçtığını belirtti. Ailelerin barışması üzerine üç ay sonra evlendiklerini hatırlatan Davulcu, mağdurenin yaşının küçük olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Sanıkla nişanlı olduklarını, aileler arasında anlaşmazlık çıkınca kaçmaya karar verdiklerini belirten Gökçe Davulcu, 17 yaşında olduğunu ve tarafların iki tarafın anlaşmasıyla gayri resmi evlendiklerini kaydetti. Davulcu, mahkemede eşinden şikâyetçi olmadığını söyledi.

Duruşmada, kızın anne ve babası da şikâyetinden vazgeçti. Yargılama sonunda Yalçın Davulcu 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan 8 yıl 4 ay; 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' gerekçesiyle 2 yıl 6 ay olmak üzere, toplam 10 yıl 10 ay hapis cezasına mahkûm oldu. Yargıtay 14. Ceza Dairesi bu kararı 'onayınca' Yalçın Davulcu, 22 Temmuz 2013 günü tekrar tutuklanarak, Erzurum E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na konuldu.

AYNI SUÇTAN AÇILAN İKİNCİ DAVADA BERAATİNE KARAR VERİLDİ

Aradan geçen 7 yılda; biri 5 yaşında, diğeri 8 aylık iki çocuk sahibi olan Gökçe Davulcu, yaşının küçük olması iddiasıyla hastanedeki ilk doğumu sonrası görevlilerin suç duyurusu ile baba Yalçın Davulcu hakkında, aynı suçtan ikinci kez 30 Aralık 2010’da, Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Kızın babası M.A.Y. (44) ise bu kez ise 'müşteki' değil 'sanık' olarak yargılandı. Sanık Yalçın Davulcu, buradaki savunmasında eşiyle zorla evlenmediğini, 'Evlendiğimizde Gökçe 16, ben 18 yaşındaydım.' deyip, beraatını istedi. Gökçe Yılmazgül ise Yalçın ile isteğiyle evlendiğini ve şikayetçi olmadığını tekrarladı.

KEMİK YAŞI BÜYÜK ÇIKTI

Mahkeme, Gökçe Davulcu’nun kemik yaşının belirlenmesini istedi. Adana Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda, nüfus kaydında 1994 doğumlu olan Gökçe’nin, '18 yaş sonu kadın kemik yaşı ile uyumlu olduğu' yönünde görüş bildirdi. Ayrıca, heyet, kadına ilişkin gözlemlerinde, '18 yaş grubundaki kişilerin fiziksel görünümüne sahip olduğu, doğum tutanağında herhangi bir sağlık kuruluşunda dünya gelmediği' tespitini yaparak, yaşının ay ve gün aynı kalmak kaydıyla 1993 olarak değiştirilmesine karar verdi. Daha sonra sanık Yalçın Davulcu hakkında 'reşit olmayan mağdure ile cinsel ilişkide bulunmak' suçundan 'şikayet yokluğu' nedeniyle 'düşürülmesine', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmadan' ise suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle 'beraatine' karar verdi. Bu karar temyiz edilmeksizin 26.4.2011 günü kesinleşti.

"BU CEZAYI HAK EDECEK NE YAPTIK?"

Adana’da ailesiyle il il pazarcılık yaparak hayatlarını sürdüren Yalçın Davulcu’nun cezaevine girmesiyle zor günler geçiren Gökçe Davulcu, şunları ifade etti: "Biz birbirimizi sevdik. Ancak ailem beni vermek istemeyince kaçtım. Sonra barıştık, düğün yaptık. Beş yıl sonra bu ceza geldi. Hiçbir şeyden haberimiz yokken eşim Erzurum’da yakalanıp, içeriye atıldı. Biz bu cezayı hak edecek ne yaptık. Artık resmi nikahım, iki çocuğum ve bir düzenim var. Bu, insan haklarına aykırı bir durumdur. İki çocuğumla ortada kaldım. Komşularım bana destek veriyor. Ama zamana kadar. Aile olarak mağduruz. Buna bir çare bulmaları gerekir. Bebeğimle Erzurum’a gidip gelemiyorum. Gittiğim zamanda yollarda çocuklarım hasta oluyor. Nasıl bir mahkeme ‘ceza’ bir mahkeme 'beraat' kararı veriyor. Anlamış değiliz. Eşim haksız yere yatıyor. Büyüklerimiz bu işi çözmesini bekliyoruz."

Baba Cumali Davulcu, cezaevindeki oğlu dolayısı ile perişan dorumda olduklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı’nın, ‘iki torunun hatırına’ bu sorunu çözmelerini isteyen Davulcu, mahkemelere gidip gelmekten yorulduğunu belirtti. Davulcu’nun kızkardeşi ise "Bu işte bir yanlışlık var. Kardeşim beraat etmişken, nasıl aylardır hapiste olabilir. Erzurum’a kardeşimin ziyaretine gidip gelirken, rezil oluyoruz. Lütfen bize yardım edin." diye konuştu.

CİHAN

Yorumlar