'Avukatın dosya incelemesinden rahatsız olunması tehlikeli bir durum'

Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi öngörülen 'Avukatların Savcılık Aşamasındaki Soruşturma Dosyalarını İnceleme Yetkisini Kısıtlayan Kanun' teklifi ile bu teklifi sunan ve aynı zamanda avukat olan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’a tepki gösterdi. "Avukat olmazsa adalet olmaz" diyen Öztekin, "Bir avukatın dosyayı incelemesinden rahatsız olunması son derece tehlikelidir. Ya, bu yargıda hata yapılacak bir merci değil. Hak ve özgürlükler hatanın konusu olamaz. Kanun teklifinde dosyayı deşifre eden, şüphelilerin kaçmasına neden olan kişi olarak avukatların gösterilmesini şiddetle kınıyoruz. Bu teklifi sunan milletvekili Can üstelik avukat." ifadesini kullandı.

Başkan Öztekin, düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi öngörülen 'Avukatların Savcılık Aşamasındaki Soruşturma Dosyalarını İnceleme Yetkisini Kısıtlayan Kanun' teklifinin bir hak ihlali getirdiğini ve bunun da tehlikeli sonuçlar doğuracağını kaydetti. Bu düzenlemenin yasalaşması sürecinde teklifte imzası bulunan ve aynı zamanda avukat olan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, teklif gerekçesinde, 'Bu düzenleme yürütülen bir soruşturmanın har aşamasında müdafiin bir dilekçeyle tüm dosyanın fotokopisine ulaşabileceği şeklinde bir uygulamaya neden olmuştur. Bu durum yeterli delil toplanmadan dosyadaki tüm bilgilerin deşifre olmasına, şüphelilerin kaçmasına ve böylece soruşturmanın sonuçsuz kalmasına neden olabilecektir.' ifadesiyle avukatların dosyayı deşifre eden, şüphelilerin kaçmasına neden olan kişi olarak görüldüğünü vurgulayan Başkan Öztekin, "Avukatları itham altında bırakan bu ifadeyi ve Can’ı kınıyoruz." diye konuştu.

'TEKLİFİ VEREN MİLLETVEKİLİ YEMİNİNE AÇIKÇA AYKIRI DAVRANIYOR'

Anayasa'nın 81. maddesine göre, milletvekillerinin ettikleri yeminde, 'Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağına' dair ibare olduğunu hatırlatan Başkan Öztekin, teklifi veren ve hukukçu olan milletvekili Can’ın bu yeminine açıkça aykırı davrandığını kaydetti.

Avukatların kendilerine ait hakları savunmadığını, savundukları hakların vatandaşlara ait olduğunu dile getiren Başkan Öztekin, "Toplumsal iddianın karşısında toplumsal savunmanın temsilcileri olan avukatların önüne konulan her engel aslında bireylerin önüne konulmuştur. Tutuklu bir dosyada savcının teklifi ve sulh ceza yargıcının kararı ile avukatın dosyayı inceleme, suçlamaları ve delilleri öğrenme yetkisi kısıtlandığında adil yargılanma hakkı ihlal edilen tutuklanan kişi olacaktır." ifadesini kullandı.

'AVUKATIN ÖNÜNE ENGEL KONUYORSA BURDA MAĞDUR OLACAK VATANDAŞTIR'

"Bu konuda avukatların önüne bir engel konulduysa bundan mağdur olacak da vatandaştır." diyen Başkan Öztekin, şimdi bunun torba yasa değil bu torba tasarı olduğunu kaydetti. Öztekin, şunları dile getirdi: "Aslında Soma’daki işçilerin yaralarını sarmak için bu tasarı gündeme geldi. Ama bunların içine her gün bir şeyler atıldı. Soruşturma aşamasında müdafi dosya inceleme içeriğinin incelemesinin engellenmesi savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelmektedir. Şimdi bir vatandaşımız tutuklandı. Kime gidecek, avukata. Sığınacak en güvendiği liman olan avukata gidecek. Diyelim şahıs tutuklandı. Ama bu yasalaşırsa sayın savcı bu konuda soruşturmanın selameti açısından gereği dosyayı avukat inceleyecek. Yani ne zaman inceleyecek, kamu davası açıldığında. O güne kadar avukatı o dosyayı incelemesi mümkün olmayacak. Vatandaş içeride tutuklu kalacak."

Bu düzenlemenin bir şoförün gözünün bağlanarak kaza yapmadan ‘aracı sür’ denmesine benzeten Öztürk, "Bu şuna benziyor. Yani bir şoförün gözünü kapatıyorsunuz, bağlıyorsunuz, direksiyona oturtuyorsunuz. Buyrun kaza yapmadan gidin. Mümkün mü? Değil. Avukatlar dosyayı incelerse hukuk devleti somutlaşacaktır. Savunma hakkı kullanılacak. Şimdi açıkça Anayasa aykırı teklif veriyorsun sen sayın milletvekili." şeklinde konuştu.

'YARGI HATA YAPILACAK BİR MERCİ DEĞİLDİR'

"Bir avukatın dosyayı incelemesinden rahatsız olunması son derece tehlikelidir." ifadesini kullanan Öztekin, şöyle dedi: "Bizler toplumsal savunmanın temsilcileriyiz. Avukatlar bu dosyayı görmeli, ona göre savunma hakkını kullanmalı. Çok tehlikeler var. Dün Adalet Bakanı ‘hata yapmışız 5 ay önce’ dedi. Bu hak mı şimdi? Ya yargı hata yapılacak bir merci değil. Hak ve özgürlükler hatanın konusu olamaz. Bakın avukat yoksa adalet yoktur. Avukat yoksa adalet olamaz, adalet beklenemez. Avukatı ısrarla yargının dışına taşıma noktasında adımlar atılmaktadır." CİHAN