Avukat Turanlı: Darbe döneminin mahkemelerini aratır uygulama var

Sahur vakti operasyonu ile gözaltına alınan polislerin avukatı Ömer Turanlı, gözaltı süresi dolmasına rağmen mahkemeden muhatap bulamadıklarını söyledi. Kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini belirten Turanlı, "Hep darbe döneminin...

Google Haberlere Abone ol
Avukat Turanlı: Darbe döneminin mahkemelerini aratır uygulama var

Sahur vakti operasyonu ile gözaltına alınan polislerin avukatı Ömer Turanlı, gözaltı süresi dolmasına rağmen mahkemeden muhatap bulamadıklarını söyledi. Kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini belirten Turanlı, "Hep darbe döneminin mahkemelerini eleştirirler fakat şu an inanın o mahkemeleri aratır bir uygulama söz konusu. Tek bir hakim muhatabımız ama o hakim de yok." dedi.

Terör ve yolsuzlukla mücadele eden polisleri hedef alan sahur operasyonu kapsamında gözaltına alınan polislerden 66'sı mahkemeye sevk edildi. Bazı polislerin gözaltı süresi dolduğu için sorgusu alınmadan sevk edildiği belirtildi. Avukat Ömer Turanlı ve diğer müdafii avukatlar son duruma ilişkin açıklama yaptı. Kendilerini muhatap alan hiç kimsenin olmadığını söyleyen Turanlı, "12.30 itibari ile savcı bey yaptığı işlemleri bitirdi. Biz yaklaşık 4-5 saattir bekliyoruz. Savcı beyden, mahkemeden bir karar bekliyoruz ne yapacağız diye. Bizi şu ana kadar muhatap alan hiç kimse yok, muhatap bulamıyoruz. Müracaat ettik Sulh Ceza Mahkemesi'ne. 1.30'dan sonra gözaltı kalktıktan sonra müvekkillerimizin direk olarak tahliye edilmesi gerektiğini talep ettik biz. Bu talebimiz hiç bir şekilde nazara alınmadı. Müspet veya menfi cevap verilmedi. Bizim bu talebimiz CMK'nın amir hükümlerin uygun bir taleptir. Süratli bir şekilde değerlendirilip karar verilmesi lazımdı fakat şu ana kadar hiç bir karar verilmedi." şeklinde konuştu.

'ZULÜM, İŞKENCE DEVAM EDİYOR'

Turanlı şöyle devam etti: "Savcı bey dosyadan el çekti. Zulüm ve işkence devam ediyor. Karar verilmezse ya adliyeyi terk edeceğiz yada işi kaderine bırakacağız. Biz HSYK'nın bu mevzuya müdahil olmasını istiyoruz. Artık bu hukuksuzluğa son versinler, 'dur' desinler. Öyle sanıyorum ki; Sulh Ceza Hakimi ne yapacağı konusunda ciddi şekilde kararsızdır."

'BÖYLE UYGULAM CUMHURİYET TARİHİNDE YOK'

"Müvekkillerimiz 4 gündür gözaltındalar." diyen avukat Ömer Turanlı, "Ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. Terör Şube'de 75 kişi gözaltına alındı. Bu 75 kişiden 26 kişi serbest bırakıldı. Diğer 49 kişi tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Bunlarla ilgili mahkemeden henüz bir karar yok. Acilen adliyede bir toplantı düzenlenmesi lazım. Bununla ilgili Başsavcı'nın gelmesi lazım buraya. Biz bu hukuksuzluğu Adalet Bakanlığı'na, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne, HSYK'ye taşıyacağız. Bu zulümdür, böyle bir uygulama Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yoktur. Hep darbe döneminin mahkemelerini eleştirirler fakat şu an inanın o mahkemeleri aratır bir uygulama söz konusu. Tek bir hakim muhatabımız ama o hakim de yok." ifadelerini kullandı.

'MAHKEMELERİN OBJEKTİFLİĞİNDEN ŞÜPHE EDİYORUZ'

Mahkemelerin objektifliğinden şüphe ettiklerini vurgulayan Turanlı, "Bir haftadır kurulmuş bir mahkeme var. Sanki, bu soruşturmayı yapsın da Bu mahkeme yaptığı zaman görevini yerine getirmiş oluyor. Özel yetkili mahkemeler ciddi tartışmalarla kaldırıldı fakat bu mahkemeleri aratacak çok özel statülü hakimler, süper hakimler! Bu Anayasa'da teminat altına alınan 'tabi hakimlik' ilkesine aykırıdır. Eğer siz yargıyı siyasallaştırırsanız, siyasete alet ederseniz bu bir gün sizin de karşınıza çıkar.

Son dönemlerde ülkemiz hak ihlallerinden dolayı ciddi tazminatlara mahkum edilmiştir. 4 günlük gözaltı süresi sonuna kadar kullanıldı. Gözaltı süresi istisnai durumlarda uzatılır. Delillerin toplanma durumu söz konusu deniyor. Delil, hukuken gözaltı süresinde toplanmaz. Madem delilleri toplanmadı, delillerin toplanmasını bekleyin. Bu insanlar kaçmıyor ki." diye konuştu.

'KESİNLİKLE BAŞBAKAN DİNLENMEMİŞTİR'

Dinlemelerle ilgili yanlış bilgilerin olduğuna vurgu yapan Ömer Turanlı, Selam Tevhid örgütü ile ilgili de açıklama da bulundu. Turanlı, Başbakan Erdoğan'ın dinlendiği bilgisinin de yanlış olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bu mevcut soruşturma Selam Tehvid, Kudüs terör örgütü soruşturmasıyla ilgili onun devamıyla alakalı bir soruşturmadır. Bu örgüt yerel mahkeme tarafından örgüt olarak kabul edilmiştir. Yargıtay tarafından da onanarak bu yapının illegal bir yapı olduğu tescil edilmiştir. Bu örgüt üyeleri suçludur, kanun önünde cezalarını çekiyorlar. Bunun devamında olan bir soruşturma fakat bu soruşturma gözardı ediliyor. Emniyetimizin güzide şahsiyetlerine kelepçe vuruluyor. Bu kelepçe emniyetçi arkadaşlara değil ülkemizin huzuruna, barışına vurulan bir kelepçedir. Biz bunu böyle değerlendiriyoruz. Ayrıca yaratılan çok yanlış bir algı var. Bu algı da şudur; Sayın Başbakanımızın usulsüz dinlendiği, tape yapıldığı iddiasıdır. Kesinlikle sayın Başbakan dinlenmemiştir. Konuşmaları tape altına alınmamıştır.

Dinleme olayını izah edecek olursak X bir kişiyle alakalı suç şüphesi vardır. Bu şüpheden dolayı emniyet müdürlüğünde ilgili kişiler savcılık ve mahkeme kanalıyla ilgili kişinin dinlenmesini talep ediyorlar. Bu talebi de savcılık makamı değerlendirip karar veriyor. Bu X kişi Başbakanımızın yakınındaki bir kişi de olabilir. Başbakanımızın yakınındaki bir kişi suç işlemez diye bir şey yok. Herkes suç işleyebilir. Bu X kişi Başbakanımızın olduğu bir ortamda telefon görüşmeleri yapıyor. Konuştuğu muhatap Sayın Başbakanımızla da konuşmak istiyor. Başbakanımız da bu X kişinin telefonunu alıp karşıdaki kişiyle görüşüyor. Haliyle Başbakanımızın da konuşması otomatikman TİB'e kayda düşüyor. Kayda düştüğü zaman siz bunu silemezsiniz. Emniyetteki arkadaşlar da kaydı dinlediklerinde Başbakanımıza ait olduğunu anladıklarında dinleme kararını ortadan kaldırıyorlar. Soruşturmayı kesiyorlar. Yani iddia edilen dinleme budur. Başbakanımızın telefonu falan değil. Başbakanımızın yanındaki X bir kişidir. Bu da yasal ve hukukidir. Bana göre bu hususla ilgili Sayın Başbakanımız yanıltılıyor. Eski içişleri bakanımızın da ifade ettiği gibi "sayın başbakanımızın çevresinde niyetlerini anlamadığım, dar oligarşik bir çevre var. Niyetlerinden emin değilim." Bizim iddiamız şudur; bu niyetlerinden emin olmadığımız kişiler Sayın Başbakan'ı yanıltıyorlar. Sayın Başbakanın şu an gözaltına alınan emniyet müdürlerinden bir kaçıyla bu mevzuyu enine boyuna detaylı konuşup dinlesin. Dinlediği zaman ben inanıyorum ki bir kanaat oluşturacaktır. Çünkü savcılarımızın muzdarip oldukları noktalardan biri de budur. Usulsüz dinleme kesinlikle yoktur. Başbakanımız bizzat bunun muhataplarını dinlemesi gerekir. Dosyayı bizzat görmesi gerekir."

AVUKAT MUTLU: TÜRKİYE'NİN TERÖR HAFIZASINI SİLİYORLAR

Avukatlardan Cemalettin Mutlu da önemli bir konuya vurgu yaptı. "Ne var ki karşınızda iyi niyetli insanlar yok." diyen Mutlu, "Hepsi kötü niyetli. Türkiye'de terörle mücadele eden, hırsızla, arsızla, yolsuzlukla mücadele eden insanlara kelepçe vuruluyor. Onlar bastırılmaya çalışılıyor. Büyük tabloyu iyi görmek lazım. Büyük tablo şudur; Türkiye'nin terör hafızasını silmek. Türkiye'nin terör hafızası silinsin Türkiye kan gölüne dönsün." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar