Avukat Kasap: Yürütme adil yargılamaya müdahale ederek defalarca suç işlemiştir
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap son dönemde yapılan tahliyelerle ilgili açıklama yaptı.
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap son dönemde yapılan
tahliyelerle ilgili açıklama yaptı. Kasap, “Darbecilerle ve
çetelerle savaştık argümanıyla yıllardır meydanları inletenlerin,
sözünü ettiği darbeci ve çetecileri tahliye ettirdiğini itiraf
edip, bir de üzerine teşekkür beklemeleri bir hukuk ve demokrasi
skandalıdır. Adil yargılamaya müdahalede bulunmak suçtur. Ve
yürütme organı bu suçu defalarca işlemiş, işlemeye de devam
etmektedir.” dedi.
Kasap yaptığı yazılı açıklamada,
“Geçtiğimiz günlerde 6526 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikle
tutuklulukta geçen sürenin 5 yıla indirilmesi ve Özel Yetkili
Mahkemelerin kaldırılmasıyla, terör suçlarından tutuklu bulunan
onlarca kişi tahliye edilmiştir. Bu tahliyelerde kamuoyunun en çok
ilgisini çekenler Ergenekon, Zirve ve Danıştay Davası olarak
bilinen davaların sanıklarının durumları olmuştur. Yasayla birlikte
bu davalardan yargılanan ve tutuklulukta geçirdikleri süre beş yılı
geçen sanıkların neredeyse tamamı hakkında tahliye kararları
verilmiştir. Özellikle Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde 3 kişiyi
hunharca katleden sanıkların ve Danıştay saldırısının faili olan
Alparslan Arslan’ın da bu yasadan faydalanıp tahliye olmaları
kamuoyu vicdanını ciddi şekilde rahatsız etmiştir.” şeklinde
konuştu.
Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine
öncelikle yasayı onaylayan Cumhurbaşkanı’nın bu tahliyelerden çok
rahatsız olduğunu hatırlatan Kasap, “Fakat yasanın TBMM Genel
Kurulu’nda görüşülmeye başlandığı andan itibaren medyada bu yasayla
birlikte kimlerin tahliye olacağının listelerinin yayınlandığı
konuyu takip eden herkesin malumudur. Onayına gönderilen her yasayı
hukuk müşavirlerine incelettiğini belirten sayın Cumhurbaşkanı’nın,
söz konusu yasayı imzaladığı takdirde adı geçen şahısların tahliye
edileceklerinden haberdar olmaması mümkün değildir. Hal böyle iken,
sayın Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yürürlüğe giren bu yasanın
doğurduğu tahliyelerden nasıl bir rahatsızlık duyduğu kamuoyu
tarafından merak edilmektedir.” ifadelerini kullandı.
“İKTİDAR PARTİSİNİN YASA YAPARKEN ÖNCELİĞİ
GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK VE ‘OY ÜTMEK’TİR”
İktidar partisi yetkililerinin
açıklamalarına değinen Kasap, “Ayrıca söz konusu yasayı Meclis’ten
geçiren iktidar partisi yetkililerinin yaptıkları birbirine zıt
açıklamalar, bu yasayla bir oy beklentisi içinde olduklarının
göstergesi gibidir. Söz konusu tahliyelerin ardından Başbakan
Yardımcısı Sayın Beşir Atalay ve Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ,
tahliyelere eleştiriler getirip, rahatsız olduklarını beyan
etmişlerdir. Fakat Sayın Başbakan katıldığı bir televizyon
programında, tahliye olan sanıklardan bir teşekkür beklediğini
beyan etmiş, bu beklentinin gerçekleşmemesinden duyduğu
rahatsızlığı dile getirmiştir. Yine Başbakan Yardımcısı Sn. Bülent
Arınç konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yasada genel hüküm
bulunduğu için, 5 yılını dolduran her sanığın, işlediği suça
bakılmaksızın tahliye edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Buradan
anlaşıldığı üzere, iktidar partisi çıkardığı yasanın ne anlama
geldiğini ve bu yasayla bu tahliyelerin gerçekleşeceğini gayet net
bir şekilde bilmektedir. O halde tahliyelerden rahatsızlık
duyulduğuna dair yapılan açıklamalar, bu tahliyelerin rahatsız
ettiği kesimlerin tepkisini hafifletme gayreti dışında başka bir
anlam taşımamaktadır. İktidar partisinin yetkilileri ve yasa
hazırlayıcıları bazı tahliyelerden duydukları rahatsızlıklarda
samimi olmuş olsalardı, yasanın hazırlanması aşamasında eklenecek
üç kelimeyle bu sorunu giderebilirlerdi. Yasaya genel hüküm koymak
yerine, “kasten adam öldürme” suçundan yargılananlar bu yasadan
yararlanamazlar denilmiş olsaydı, bugün Türkiye, bu tahliyeleri
konuşmuyor olacaktı. Fakat yasa yapılırken bu ayrım gözetilmemiş ve
kamu vicdanını derinden yaralayacak bu tahliyelere kapı açılmıştır.
İktidar partisinin yasa yaparken önceliği, gündem değiştirmek ve
“oy ütmek”tir. 17 Aralık Operasyonu’nun ardından dönemin
Başbakanlık Müsteşarı tarafından İstanbul Valisi’ne ve BTK
Başkanı’na talimat verirken söylediği, “siz söylediklerimi yapın,
biz o suçu yasayla suç olmaktan çıkarırız” ifadeleri, iktidar
partisinin yasa yapma pratiğinde geldiği ürkütücü noktayı gözler
önüne sermektedir.” vurgusunu yaptı.
“TARİH BİR GÜN BU YAPILANLARI
YAZACAKTIR”
Bazı medya organlarındaki tavır
değişikliğine de atıf yapan Kasap açıklamasını şöyle tamamladı:
“Yine bu yasayla gelen tahliyelerin ardından bazı medya
organlarındaki tavır değişikliği de dikkatlerden kaçmamaktadır.
Ergenekon Davası ile ilgili karar açıklandığında, demokrasi
manşetleri atanlar, bugün bu tahliyeleri canhıraş bir şekilde
alkışlamakta ve bu yargılamaları yapan mahkemeleri eleştirmekte ve
karalama kampanyaları başlatmaktadırlar. Bu durum, toplumda medyaya
duyulan ve zaten çok da fazla olmayan güveni daha da azaltmaktadır.
Bütün bu saydıklarımızın ötesinde, son yaşananlarla birlikte,
yürütme organının yasama eliyle yargıya müdahalesi net bir şekilde
ortaya çıkmıştır. Yargılaması bitmiş, hükümleri verilmiş sanıkları,
apar topar hazırlanmış ve sonuçlarından hazırlayanların bile
rahatsızlık duyduğu bir yasayla tahliye etmek, yargıya müdahalenin
geldiği son noktadır. Ayrıca darbecilerle ve çetelerle savaştık
argümanıyla yıllardır meydanları inletenlerin, sözünü ettiği
darbeci ve çetecileri tahliye ettirdiğini itiraf edip, bir de
üzerine teşekkür beklemeleri bir hukuk ve demokrasi skandalıdır.
Adil yargılamaya müdahalede bulunmak suçtur. Ve yürütme organı bu
suçu defalarca işlemiş, işlemeye de devam etmektedir. İktidar
partisinin Meclis’ten geçirdiği ve sayın Cumhurbaşkanı’nın
onayladığı bu yasanın doğurduğu sonuçlar, yargı sistemimize ağır
bir darbe vurmuş ve kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Tarih bir
gün bu yapılanları yazacaktır.” CİHAN
Yorumlar