Av. Gültekin: Süngerli odalarla ilgili ciddi açıklama yapılması gerekiyor

İzmir 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde, koğuş kapısına tekme vurduğu için süngerli odaya kapatılan ve süngeri söktüğü için hakkında dava açılan Gökhan Çoban'ın avukatı Serdar Gültekin, “Bu insanların neden buraya kapatıldığına dair ciddi bir açıklama yapılması gerekiyor. Doyurucu bir açıklama gerekiyor.” dedi.

Geçen yıl terör örgütü DHKP/C’ye yönelik operasyonda tutuklanan 28 yaşındaki Çoban, İzmir 2 No’lu F Tipi Cezaevi’ne koyuldu. Kanundışı örgüt üyeliği iddiasıyla yargılanan Çoban, 28 Ağustos 2013'te cezaevindeki sıkıntıları protesto için koğuş kapısını tekmeleyince, "süngerli oda" diye tabir edilen hücreye atıldı. 6 saat burada tutulan Çoban, iddiaya göre döşemeyi söküp süngerleri tutturmakta kullanılan zımba tellerini çıkardı ve duvara "DHKP/C" yazdı. Çoban’a, 436 TL 23 kuruşluk hasarı karşılamadığı için kamu malına zarar suçlamasıyla İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava 31 Aralık’ta bitti, 5 ay hapis verilerek hükmün açıklanması ertelendi. Av. Gültekin sadece müvekkilinin değil, Türkiye'de birçok hükümlü ve tutuklunun süngerli oda uygulamasına tâbi tutulduğunu savunarak şunları söyledi: "Bu görüntülerle cezaevi idaresi bize, 'Süngerli oda yoktur' diyemeyecek, çünkü cezaevinde kalan kişiler için bir disiplin mekanizması vardır ama bu cezalar arasında mevzuatta, süngerli odaya kapatmak gibi bir durum yok. Bu insanların neden buraya kapatıldığına dair ciddi bir açıklama yapılması gerekiyor. Hangi mevzuat ve yönetmeliğe göre hareket ettiklerini açıklamaları gerekiyor. Biz şikayetlerimizi yaptık, bu görüntüler ortaya çıktı. Durum gündeme geldi diye cezaevlerinde süngerli odaların kullanılmayacağını zannetmiyorum."

Serdar Gültekin, odada oturulabilecek ya da yatılabilecek bir eşya olmadığını, tuvaletin görüntülenmesinin de bir mahremiyet suçu olduğunu ifade etti. Söz konusu odanın, bir uzman raporuyla kullanılması gerektiğini hatırlatan Av. Gültekin, “Cezaevinde süngerli odanın var oluş sebebi ne ise ona uygun kullanması gerekiyor. Kişi cezaevinde kendisini kaybetmiş ve kendisine zarar verme ihtimali var ama neticede bir hekimden rapor alınması gerekiyor, bu durumun kayıt altına alınması gerekiyor. Bir gardiyan buna karar veremez. İnsanlar buralara kapatılıyorsa bunun, uzmanından alınan bir rapor ya da karara dayandırılması gerekiyor." şeklinde konuştu. CİHAN