Askerî belge ele geçirme davasında TÜBİTAK raporu mahkemeye ulaştı

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, beşi muvazzaf asker ve 10'u tutuklu 357 sanıklı tehdit ve şantajla askerî bilgi ve belge ele geçirme davasıyla ilgili TÜBİTAK raporu mahkemeye ulaştı. Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, 60 sayfa ve 16-17 ek klasörden oluşan raporun taranması için İzmir Barosu'na verildiğini, isteyen avukatların tarama merkezinden alabileceğini söyledi. Raporları almak için İzmir Barosu Tarama Merkezi'ne giden avukatlardan, bin 780 lira istendi. Sanık avukatları, bu duruma tepki gösterdi. Mahkemede söz alan Av. Nevzat Güleşen, raporları verme sorumluluğunun mahkemede olduğunu belirtti.

Geçen hafta pazartesi başlayan ve cuma sona eren ek iddianamenin okunmasının ardından tutuklu sanıklar ve avukatları savunma yapmaya başladı. Safiye Köten dışındaki dokuz tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklarla avukatlar duruşmada hazır bulundu. Suç örgütü elebaşı olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Bilgin Özkaynak'ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya, davanın tek delili olan dijital verilerin imajlarının kendilerine verilmediğini, ele geçirildiği iddia edilen deliller üzerinde DNA ve parmak izi incelemesi talep ettiklerini, bunun mahkeme tarafından reddedildiğini söyledi. Av. Sakarya, dijital delillerin ODTÜ ve İTÜ gibi devlete ait bağımsız üniversiteler tarafından incelenmesini talep ettiklerini, sonucun ne olacağını bilmemelerine rağmen TÜBİTAK'ın raporlarına güvenmediklerini ifade etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Kızıltaş, TÜBİTAK raporunun mahkemelerine ulaştığını, avukatların İzmir Barosu Tarama Merkezi'nden alabileceğini söyledi. Duruşmaya verilen kısa aranın ardından avukatlar, söz konusu raporu almak için tarama merkezine gitti ancak bedel olarak bin 870 lira istendi.

Av. Murat Ergün ise Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nda 18 Haziran 2014 günü, dijital delillerle ilgili içtihat niteliğinde oybirliğiyle bir karar verildiğini ve Balyoz davası hükümlülerinin tahliye edildiğini hatırlattı. Kendilerinin de bu konuda mağdur olduklarını, hak ihlâlleri yapıldığını iddia eden Av. Ergün, delil olarak el koyulan harddisklerin imajlarını talep etmelerine rağmen kendilerine verilmediğini belirtti. Müvekkili Özkaynak'ın evinden çıktığı iddia edilen harddiskin ona ait olmadığını savunarak, “O harddisk, Bilgin Özkaynak'ın evinden çıkmamıştır. İddia eden ispatlasın.” dedi. Av. Ergün, müvekkillerinin devletin güvenliğiyle ilgili belgeler sebebiyle 774 gündür tutuklu olduğuna, MGK belgesini yayınlayan ve hakkında 50 yıldan fazla ceza istenen gazeteci Mehmet Baransu'nun ise tutuklanmadığına da savunmasında yer verdi.

Daha sonra diğer sanık ve sanık avukatlarının savunmalarına geçildi. CİHAN