Arınç: Hukuk içinde kalmaya mecburuz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Hukuk içinde kalmaya mecburuz. Hukuk örselenirse, yıpranırsa, hukuk olmadığında yolumuzu kaybetmek çok daha büyük riskler getirir. Dolayısıyla, adalette hukuku, hukukun bağımsız ve tarafsız oluşunu...

Google Haberlere Abone ol
Arınç: Hukuk içinde kalmaya mecburuz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Hukuk içinde kalmaya mecburuz. Hukuk örselenirse, yıpranırsa, hukuk olmadığında yolumuzu kaybetmek çok daha büyük riskler getirir. Dolayısıyla, adalette hukuku, hukukun bağımsız ve tarafsız oluşunu mutlaka sağlamalıyız." dedi.

MÜSİAD’ın, ATO Congresium’da verdiği geleneksel iftar yemeğine katılan Bülent Arınç, yaptığı konuşmada siyasi istikrar, Türkiye’deki hukukun geldiği nokta ve eğitim gibi konular hakkında değerlendirmede bulundu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaptığı konuşmada, siyasi istikrarın Türkiye’de devam edeceğini, hükümetin geleceğinin parlak olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı olması temennisini dile getiren Arınç, “Ondan sonraki dönemlerde de AK Parti hükümetleri yoluna devam edecek, iktidarları sürecek.” diye konuştu.

Arınç, siyasetin ve siyasi istikrarın ayrılmaz bir bütün olduğunu da ifade ederek, bu kristal vazonun kırılmaması için ne kadar ihtimam gösteriliyorsa, istikrarın bozulmaması için gayret edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Arınç, konuşmasında Türkiye’nin geleceğinde eğitim ve hukukunun önemine de değindi. Harcamalar ve maddi yatırımların önemli olduğu eğitimde, kalitenin tutturulamadığına da işaret eden Bülent Arınç, “Bunun için daha çok gayret göstermeliyiz. Hem YÖK ve üniversiteler hem de milli eğitime bağlı olan kurumların bu konu üzerinde durulmasında yarar var.” ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hukuk konusuyla ilgili yaptığı konuşmada ise "Kişiye özel kararların alındığı, yargı, medya, güvenlik kuvvetleri içinde emirlerini hukuktan, yönetmeliklerden ve mevzuatlardan değil, kendi içindeki hiyerarşik yapılanmadan alan başka kurumlar meydana gelmiş ise bunun büyük bir tehlike." şeklinde konuştu. Arınç, şunları kaydetti:

“Bu sadece adalet içindeki farklı bir yapılaşma ile ilgili değil, aynı zamanda hükümetlerin ve Parlamento'nun da suhuletli bir hukuk sistemi var etmesi lazım. Bizlere de, sizlere de sorumluluk düşüyor. ‘Devletin bir yüzü vardır, iki yüzü değil. O da hukuktur.’ demenin tam zamanı. Hukuk içinde kalmaya mecburuz. Hukuk örselenirse, yıpranırsa hukuk olmadığında yolumuzu kaybetmek çok daha büyük riskler getirir. Son dönemde yaşadıklarımız, Türkiye'de adalet açısından cinayetlerin yaşandığını gösterebilir ama bu sadece onunla sınırlı kalmalı. Yoksa herkes yargıdan şikayet etmeye başlarsa, herkes kendi hakkında verilen kararı, bir kumpas sonucunda alındığını iddia etmeye başlarsa, bu işin sonunun nereye varacağını düşünmek bile istemiyorum. Özel Yetkili Mahkemeler, bazı yargılamalarda bazı hukuk cinayetleri işlemiş olabilir. Bunların bir kısmı Anayasa Mahkemesi’nin kararları ile de ortaya çıktı. Ama adil suçlarda bile insanlar, 'Bana da kumpas kurdular' gibi mazeretlerin arkasına sığınmaya başlarsa, o zaman yargının tamamını taşın altına koymak gerekir ki, adaletten başka nereye sığınacağız. Dolayısıyla, adalette, hukuku, hukukun bağımsız ve tarafsız oluşunu mutlaka sağlamalıyız. Bunun için gayret göstermeliyiz. Herkesi eşit taşın altına koyarken, sığınacak bir hukuk olmalı ki onun var olduğu yerde ‘nasıl olsa bütün yanlışlar düzelebilir’ diye kanaat oluşabilsin.”

BABACAN: “DIŞARIDA VE İÇERİDEKİ SIKINTILARA RAĞMEN BÜYÜYORUZ”

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise dış konjonktürdeki gelişmelerin, Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılara, 17 ve 25 Aralık operasyonlarına rağmen ekonominin büyümeye devam ettiğini söyledi. Geçen sene yüzde 4’lük büyümenin yılın ilk çeyreğinde yakalandığını belirten Babacan, 1 milyon 300 bin istihdam artışının bir yıl içinde yaşandığını ifade etti.

Ekonominin karşı karşıya kaldığı en önemli tehlikelerden birinin cari açık olduğunu dile getiren Bakan Babacan, petrol fiyatlarının yükselmesinin Türkiye’nin cari açığının artmasına sebep olduğunu kaydetti. Babacan, borçlanarak içerde yapılan tüketimin de cari açığını arttırdığını vurguladı. CİHAN

Yorumlar